
Millet olarak yeniden başlayabiliriz hatta başladık. Cumhurbaşkanıyla, başbakanıyla, iktidarıyla, muhalefetiyle bütün ülke hep birlikte yepyeni bir başlangıca imza attık. Önemli olan bu başlangıcın yarın iktidar, muhalefet kim olursa olsun, kim bu topluma önder olursa olsun aynı şevk, heyecan, birliktelik hissi, vatan, millet sevgisiyle devam ettirilebilmesidir. Ki bugün yöneticilerimizin atacakları kardeşlik tohumları yarın yeşerip milli birlik ve beraberliğimizin sağlam temellerini oluşturacaktır.
Yıllardır FETÖ ve benzeri oluşumların sebep olduğu yozlaşmayı, gelmekte olan tehlikeyi anlatmaya çalışan bizler dâhil hepimiz bu oluşumların algı operasyonlarının toplumda oluşturduğu maddi, manevi yozlaşmayı çok daha acı bir tecrübeyle yaşadık, gördük.
Amacına erişmek için her türlü haramı, sapkınlığı ve hatta hainliği mubah kabul etme ve takiye ile bunu hayata geçirme çabalarının ülkemizi getirdiği noktayı milletçe gördük.
Şimdi bundan sonra hepimiz uyanık olacağız, teyakkuzda olacağız ve artık bizleri Allah ile aldatmaya kalkanlara aldanmayacağız. Hepimiz bu vatanın, bu bayrağın, bu milletin, siyasi, ideolojik, maddi, bütün dünyevi değerlerden çok üstün olduğunu ve onlarsız bizim bir hiç olduğumu anladığımıza göre bundan sonrası daha aydınlık, daha kardeşçe ve manen daha güçlü olacağız.
Şimdi iktidara, yöneticilere, yargıya ve toplumu sürükleyenlere düşen görev adalet, hak, hukuk çerçevesinde suçlu ile suçsuzu, haklı ile haksızı, zalim ile mazlumu ayırt ederek toplumsal barışı, huzuru ve kardeşliği pekiştirmeleridir.
İşte o zaman millet olarak, bu topraklarda vatanın, milletin birliği adına; huzurlu, refah içinde ve herkesin aynı ideal, aynı ülkü, aynı bayrak altında yaşayacağı muhteşem günleri göreceğiz.
Allah diyor ki;
“Ey iman edenler, adaleti titizlikle ayakta tutan hâkimler, önderler ve Allah için şahitlik eden ve adaleti uygulayan kimseler olun. Hükmünüz ve şahitliğiniz velev ki kendinizin, ana, babalarınızın veya yakın hısımlarınızın aleyhine olsun. İsterse onlar zengin veya fakir bulunsun. Çünkü Allah zengin ve fakir kişilerden ikisine de sizden daha yakındır. Siz haktan ayrılarak ihtiraslarınıza, keyfinize, nefsinize, çıkarlarınıza uymayın. Düzenin ve hakkın kurallarını aksatmadan, adaletle uygulayın. Eğer dilinizi eğip büker, hakkı olduğu gibi söylemekten çekinir veya büsbütün adaletten yüz çevirirseniz şüphe yok ki Allah gizli, açık ne yaparsanız ve ne düşünürseniz hakkıyla haberdardır. Nisa/135”
AHMET BERHAN YILMAZ
Yıllardır FETÖ ve benzeri oluşumların sebep olduğu yozlaşmayı, gelmekte olan tehlikeyi anlatmaya çalışan bizler dâhil hepimiz bu oluşumların algı operasyonlarının toplumda oluşturduğu maddi, manevi yozlaşmayı çok daha acı bir tecrübeyle yaşadık, gördük.
Amacına erişmek için her türlü haramı, sapkınlığı ve hatta hainliği mubah kabul etme ve takiye ile bunu hayata geçirme çabalarının ülkemizi getirdiği noktayı milletçe gördük.
Şimdi bundan sonra hepimiz uyanık olacağız, teyakkuzda olacağız ve artık bizleri Allah ile aldatmaya kalkanlara aldanmayacağız. Hepimiz bu vatanın, bu bayrağın, bu milletin, siyasi, ideolojik, maddi, bütün dünyevi değerlerden çok üstün olduğunu ve onlarsız bizim bir hiç olduğumu anladığımıza göre bundan sonrası daha aydınlık, daha kardeşçe ve manen daha güçlü olacağız.
Şimdi iktidara, yöneticilere, yargıya ve toplumu sürükleyenlere düşen görev adalet, hak, hukuk çerçevesinde suçlu ile suçsuzu, haklı ile haksızı, zalim ile mazlumu ayırt ederek toplumsal barışı, huzuru ve kardeşliği pekiştirmeleridir.
İşte o zaman millet olarak, bu topraklarda vatanın, milletin birliği adına; huzurlu, refah içinde ve herkesin aynı ideal, aynı ülkü, aynı bayrak altında yaşayacağı muhteşem günleri göreceğiz.
Allah diyor ki;
“Ey iman edenler, adaleti titizlikle ayakta tutan hâkimler, önderler ve Allah için şahitlik eden ve adaleti uygulayan kimseler olun. Hükmünüz ve şahitliğiniz velev ki kendinizin, ana, babalarınızın veya yakın hısımlarınızın aleyhine olsun. İsterse onlar zengin veya fakir bulunsun. Çünkü Allah zengin ve fakir kişilerden ikisine de sizden daha yakındır. Siz haktan ayrılarak ihtiraslarınıza, keyfinize, nefsinize, çıkarlarınıza uymayın. Düzenin ve hakkın kurallarını aksatmadan, adaletle uygulayın. Eğer dilinizi eğip büker, hakkı olduğu gibi söylemekten çekinir veya büsbütün adaletten yüz çevirirseniz şüphe yok ki Allah gizli, açık ne yaparsanız ve ne düşünürseniz hakkıyla haberdardır. Nisa/135”
AHMET BERHAN YILMAZ