Ortaçağ döneminden beri ayakta duran Artvin'in Yusufeli ilçesi Tekkale köyündeki tarihi kilise onarım bekliyor.
Nusret DURUR-YUSUFELİ
Her yıl yüzlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği tarihi eserin önemli bir değer olduğunu belirten Tekkale köylüleri de esere sahip çıkılmasını istedi. Kilise, plan açısından Barhal Kilisesi’ne benziyor. Yöredeki Ortaçağ dönemi manastır oluşumunu en iyi biçimde yansıtıyor. Manastır kompleks bir yapı olup; kilise, trapeza ve seminer odası ile bu yapı topluluğunun güneydoğusunda ayrı olarak inşa edilen şapel’den oluşuyor.
Manastır dört farklı yapıdan oluştuğu için, tarihi kaynaklarda olduğu gibi, günümüzde de “Dört Kilise” olarak anılıyor. Kilise, manastırın odak noktasını teşkil eder ve üç neftli bazilikal planlı olup dıştan 28.40×18.65 m ölçülere sahip. Kilisenin doğu cephesi düşey olarak iki farklı yükseklikten, yatay olarak da üç kademeli bölümden meydana geliyor. Ortada apsis, yanlarda ise pastoforion odalarının bu yöndeki yüzeylerini içeriyor. Üçgen alınlıklı bölüm iki kademeli, yuvarlak kemerli arkadlarla hareketlendirilmiş durumda. Cephede simetrik olarak düzenlenmiş yuvarlak kemerli dikdörtgen formlu pencereler bulunmaktadır. Cephenin her iki yanında Prothesis ve diakonikon düzenlenmiş. Kuzey cephe iki katlı olarak karşımıza çıkar. Alt kat kuzey yan nef ve prothesis, üst kat ise orta nefin bu yöndeki yüzeylerinden meydana gelmiş. Batı cephe genel düzenlenmesi, doğu cephesiyle aynı. Ancak, buradaki cephenin alt bölümüne, dikdörtgen planlı narteks eklenmiş. Cephe her üç nefin bu yöndeki yüzeylerinden oluşmaktadır. Yapının güney cephe düzenlemesi tümüyle kuzey cepheyle aynıdır. Orta nef çift pahlı, yan nefler ise, tek pahlı çatı ile örtülmüştür. Yapının tüm çatısı bozulmuştur. Özellikle orta nefin güney kanadı en çok etkilenen bölümdür. İç mekânda simetrik olarak yerleştirilen sekiz haçvari serbest paye üç nefe ayrılmıştır. Ortadaki nef daha geniş ve yüksek yanlardaki birbirine eşit ölçülere sahiptir. Orta nef beşik tonozla örtülmüş. Nefin doğusunda dikdörtgen planlı bema yer alır. Bemayı yarım daire şeklinde apsis çevreler. Apsis dışa taşıntı yapmadan, yarım kubbe ile vurgulanmıştır. Apsisin iki yanında ikişer kattan oluşan, düzenlemeleri aynı olan dikdörtgen planlı pastoforion odaları bulunmaktadır. Alt kattan seyyar birer merdivenle çıkılan üst kat pastoforion mekânlarının her biri ikişer dikdörtgen planlı, birer ise armudi formlu hücrelere sahip. Yapı, çeşitli nedenlerden dolayı, tahribe uğramıştır. Yapıda, zengin olmasa da, bir bölümü günümüze ulaşan freskli ve doğal boyadan oluşan süslemelere rastlanmaktadır. Cephede kabartma olarak yapılan süslemeler, geçme şeklindeki çeşitli geometrik ve bitkisel motiflerden oluşmaktadır. Kilisenin süsleme açısından önem arz eden freskleri tüm olumsuzluklara rağmen, günümüze ulaşmış ve apsiste yer almakta. Aziz Nino’nun olabileceği vurgulanan elinde bazilikal planlı bir Kilise ile birlikte sunulan fresko hâlâ canlılığını koruyor.
Nusret DURUR-YUSUFELİ
Her yıl yüzlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği tarihi eserin önemli bir değer olduğunu belirten Tekkale köylüleri de esere sahip çıkılmasını istedi. Kilise, plan açısından Barhal Kilisesi’ne benziyor. Yöredeki Ortaçağ dönemi manastır oluşumunu en iyi biçimde yansıtıyor. Manastır kompleks bir yapı olup; kilise, trapeza ve seminer odası ile bu yapı topluluğunun güneydoğusunda ayrı olarak inşa edilen şapel’den oluşuyor.
Manastır dört farklı yapıdan oluştuğu için, tarihi kaynaklarda olduğu gibi, günümüzde de “Dört Kilise” olarak anılıyor. Kilise, manastırın odak noktasını teşkil eder ve üç neftli bazilikal planlı olup dıştan 28.40×18.65 m ölçülere sahip. Kilisenin doğu cephesi düşey olarak iki farklı yükseklikten, yatay olarak da üç kademeli bölümden meydana geliyor. Ortada apsis, yanlarda ise pastoforion odalarının bu yöndeki yüzeylerini içeriyor. Üçgen alınlıklı bölüm iki kademeli, yuvarlak kemerli arkadlarla hareketlendirilmiş durumda. Cephede simetrik olarak düzenlenmiş yuvarlak kemerli dikdörtgen formlu pencereler bulunmaktadır. Cephenin her iki yanında Prothesis ve diakonikon düzenlenmiş. Kuzey cephe iki katlı olarak karşımıza çıkar. Alt kat kuzey yan nef ve prothesis, üst kat ise orta nefin bu yöndeki yüzeylerinden meydana gelmiş. Batı cephe genel düzenlenmesi, doğu cephesiyle aynı. Ancak, buradaki cephenin alt bölümüne, dikdörtgen planlı narteks eklenmiş. Cephe her üç nefin bu yöndeki yüzeylerinden oluşmaktadır. Yapının güney cephe düzenlemesi tümüyle kuzey cepheyle aynıdır. Orta nef çift pahlı, yan nefler ise, tek pahlı çatı ile örtülmüştür. Yapının tüm çatısı bozulmuştur. Özellikle orta nefin güney kanadı en çok etkilenen bölümdür. İç mekânda simetrik olarak yerleştirilen sekiz haçvari serbest paye üç nefe ayrılmıştır. Ortadaki nef daha geniş ve yüksek yanlardaki birbirine eşit ölçülere sahiptir. Orta nef beşik tonozla örtülmüş. Nefin doğusunda dikdörtgen planlı bema yer alır. Bemayı yarım daire şeklinde apsis çevreler. Apsis dışa taşıntı yapmadan, yarım kubbe ile vurgulanmıştır. Apsisin iki yanında ikişer kattan oluşan, düzenlemeleri aynı olan dikdörtgen planlı pastoforion odaları bulunmaktadır. Alt kattan seyyar birer merdivenle çıkılan üst kat pastoforion mekânlarının her biri ikişer dikdörtgen planlı, birer ise armudi formlu hücrelere sahip. Yapı, çeşitli nedenlerden dolayı, tahribe uğramıştır. Yapıda, zengin olmasa da, bir bölümü günümüze ulaşan freskli ve doğal boyadan oluşan süslemelere rastlanmaktadır. Cephede kabartma olarak yapılan süslemeler, geçme şeklindeki çeşitli geometrik ve bitkisel motiflerden oluşmaktadır. Kilisenin süsleme açısından önem arz eden freskleri tüm olumsuzluklara rağmen, günümüze ulaşmış ve apsiste yer almakta. Aziz Nino’nun olabileceği vurgulanan elinde bazilikal planlı bir Kilise ile birlikte sunulan fresko hâlâ canlılığını koruyor.