
Yaklaşık 11 yıldır evlat özlemi çeken Sinan-Demet Bayraklılı çifti, uzun yıllar uygulanan tedavi yöntemleri olumsuz sonuçlanınca evlat edinmek ve koruyucu aile olmak için Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ne başvuruda bulundu.Bir sene önce 52 günlükken bir erkek çocuğuna koruyucu aile olan çift, ikinci yaptıkları başvuruyla bir kız çocuğuna daha yuva olmak istiyor.
“Depremzede çocuklar için başvuru yapmıştık”
Koruyucu aile olma sürecini anlatan Bayraklılı çifti,ilk başta tereddüt yaşadıklarını ancak daha sonra iyi ki bu kararı verdiklerini ifade etti. Evlat edinme sırası beklerken koruyucu aile sırasına da yazıldıklarını kaydeden Sinan Bayraklılı, “Uzun yıllar boyunca tedavi gördük fakat bir sonuç alamadık. İkimizde bu süreçte çok yıprandık. Eşim ilk olarak bu konuya mesafeliydi fakat 6 Şubat depremlerinden çok fazla etkilendi ve bizimde bir çocuğumuzun olmasını istedi. İlk olarak depremde ailesiz kalan çocuklar için başvurumuzu yaptık. Fakat 10 bin kişinin sırada olduğunu ve en az 5 seneye sıranın bize geleceğini söylediler. Bizde şansımızı Erzurum’da denemeye karar verdik” diye konuştu.
“Oğlumuza kardeş istiyoruz”
35 yaşındaki Sinan Bayraklılı koruyucu aile olma süreklerini de paylaşarak süreci şöyle aktardı: “İlk olarak Balıkesir’de evlat edinmek için başvuruda bulunmuştuk. Fakat benim tayinim çıkınca Erzurum’a geldik ve süreç burada devam etmeye başladı. 7. ayın sonunda ise beklediğimiz müjdeli haber geldi. Uzun bir süre boyunca bizi araştırdılar. Ailemizin yapısını, gelir durumumuz gibi şeyleri incelediler ve koruyucu aile olabileceğimize kanaat ettiler. Bu süre boyunca ailelerimiz desteğini hiç esirgemedi. Hatta oğlumuzu almaya gittiğimizde anne ve babalarımızda bizimle geldi. Biz şuan süreli koruyucu aile modelindeyiz. Bu süreci istenilen şekilde tamamladıktan sonra isterseniz çocuğu evlat edinebiliyorsunuz. Bizim hâlihazırda bir evlat edinme sürecimizde var. Şuan sekizinci sıradayız, bir çocuğumuz daha olabilir. Oğlumuza bir kardeş olsun istiyoruz. Oğlumuz yabancı uyruklu fakat burada doğduğu için vatandaşlığa geçme hakkı var. Yasal süreyi bekliyoruz daha sonrasında oğlumuzu evlatlık edineceğiz”
“Birbirimiz çok çabuk kabul ettik”
52 günlükken annelik hasretinin son bulduğunu dile getiren 32 yaşındaki Demet Bayraklılı, “Oğlumuz 1 yıldır bizimle, 52 günlükken ailemize dâhil oldu. Onu kucağıma aldığım ilk gün ‘keşke daha önce evlat edinseydik’ dedim. Birbirimizi çok çabuk kabul ettik.İyi ki oğlumuzu ailemize kattık. Hayatımıza can, bize nefes, evimize ışık oldu. Keşke bu kararı daha önce alsaymışız. Oğlumuzun sadece burada doğduğunu ve kimsesiz olduğunu biliyoruz. Biz hep küçük bir çocuğumuz olsun, kundaktan onu büyütmek istiyorduk. Allah yüzümüze baktı ve oğlumuzu karşımıza çıkarttı” diye konuştu.
“Üç ay boyunca oğlumu emzirdim”
Oğlunu kucağına aldığında çok mutlu olduğunu kaydeden Demet Bayraklılı, “Biz hep bir kız çocuğumuz olsun istiyorduk fakat bize gelen telefonda 52 günlük bir erkek bebeğin olduğu söylendi. Gidip oğlumuzu ilk gördüğümüzdeki duygu ise tarif edilemez bir şeydi. Kucağıma alır almaz zaten hemen uyumaya başladı ve bizim hikâyemizde böyle başladı. Adeta oğlumuz ‘Beni alın’ dedi. Kurduğumuz bağ o kadar kuvvetliydi ki ben yaklaşık üç ay boyunca çocuğumuzu emzirdim. Göğsümden süt geldiğini görünce hem ben hem eşim şok olduk. Ben zaten öyle bir manzara karşısında ağlamaya başladım. Mucizevi bir ana şahitlik ettik” dedi.
“Köksüz, bağsız kalsın istemiyoruz”
Oğulları için ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını söyleyenSinan Bayraklılı, şunları söyledi; “Onun için her şeyin en iyisini istiyoruz. Köksüz, bağsız kalsın istemiyoruz. Kucağımıza aldığımız ilk andan bu yana her anını fotoğraflarla ölümsüzleştiriyoruz. Telefonlarımızda yüzlerce anı biriktiriyoruz. Hatta ilk doğum gününü de yaptık. Güzel bir organizasyonla ilk yaşına bastı.”
“Onun için yatırım yapıyoruz”
Çocukları için yatırım yapmaya bile başladıklarını kaydeden Sinan Bayraklılı “Oğlumuz için şimdiden ileriyi düşünüyoruz. Güzel bir eğitim alsın, vatanına milletine hayırlı bir birey olsun diye çalışıyoruz. Onun için yatırım yapmaya da başladık. İyi ki oğlumuzu ailemize kattık. Bu süre zarfında bizi gören arkadaşlarımız da koruyucu aile oldular. Çok fazla kişiye ilham olduğumuzu söyleyebilirim” dedi.