
Artık sıkıldınız değil mi?
Her yerde, her köşe başında; alıntılar, aforizmalar, kısa hikâyeler eşliğinde hayat dersleri…
Facebook’ta, Instagram’da, Twitter’da, Telegram’da ve her yerde…
Eee, bu kadar insan hayat hakkında bu kadar çok şey biliyorsa dışarıdaki dünya niye cehennemden farksız?
Neden hayatlarımızda ötelemelerin, önyargıların, dışlamaların, mobinglerin haddi var hesabı yok?
Onun için ‘of’ dedim işte…
Hatta ‘Oooff ki ne offff !..’
★★
Doğrusu, bu konu üzerine yazdığıma bakmayın, ben de çok sıkıldım.
Ama ne diyor Taşlıcalı Yahya (1498-1582):
‘Ne alemden haberdâram
Ne kendimden hayalim var...’
Ve Taşlıcalı’nın çağdaşı Fuzuli (1495-1556), bakın ki nasıl şerh ediyor kendi gönül yankısını:
‘Söylesem tesiri yok
Sussam gönül razı değil…’
Muazzam, muhteşem, değil mi?
★★
Öyleyse bütün oflamalarımıza puflamalarımıza rağmen hayattan damıttıklarımızı masanın üzerine dizmeye devam edelim.
Bu defa da bakalım ki T.S. Eliot (1888-1965) neler damıtmış 77 yıllık dünya serüveninden ve neler diyor içinden geçtiği hayat hakkında:
(İşte bu muhteşem bence…)
(B, benim birinci favorim…)
(Ve bu da devamı; ikinci favorim… Aman dikkat!..)
★★
Ozan Eliot’ınki 77 yıl ve 15 maddelik çok kısa bir özet.
Bir tür ‘sonsöz’ bu…
Belki tam da bugünlerde kendi hayatı için bir ‘önsöz’ arayışında olanlara ilham verebilir bu öğütler.
Ya da büyük olasılıkla hiçbir işe yaramaz.
Kimse, kimsenin öğüdünden etkilenmiyor çünkü ve herkes, kendi yaşadığı çuvallamalardan, nedeni veya mağduru olduğu yıkımlardan öğreniyor hayatı.
Sonra da oturup kendi sonsözünü yazıyor…
Her yerde, her köşe başında; alıntılar, aforizmalar, kısa hikâyeler eşliğinde hayat dersleri…
Facebook’ta, Instagram’da, Twitter’da, Telegram’da ve her yerde…
Eee, bu kadar insan hayat hakkında bu kadar çok şey biliyorsa dışarıdaki dünya niye cehennemden farksız?
Neden hayatlarımızda ötelemelerin, önyargıların, dışlamaların, mobinglerin haddi var hesabı yok?
Onun için ‘of’ dedim işte…
Hatta ‘Oooff ki ne offff !..’
★★
Doğrusu, bu konu üzerine yazdığıma bakmayın, ben de çok sıkıldım.
Ama ne diyor Taşlıcalı Yahya (1498-1582):
‘Ne alemden haberdâram
Ne kendimden hayalim var...’
Ve Taşlıcalı’nın çağdaşı Fuzuli (1495-1556), bakın ki nasıl şerh ediyor kendi gönül yankısını:
‘Söylesem tesiri yok
Sussam gönül razı değil…’
Muazzam, muhteşem, değil mi?
★★
Öyleyse bütün oflamalarımıza puflamalarımıza rağmen hayattan damıttıklarımızı masanın üzerine dizmeye devam edelim.
Bu defa da bakalım ki T.S. Eliot (1888-1965) neler damıtmış 77 yıllık dünya serüveninden ve neler diyor içinden geçtiği hayat hakkında:
- Ne yaşarsanız yaşayın; birine en son davranış şekliniz, onda bıraktığınız tek fotoğraftır.
- Senin kendini nasıl gördüğün, başkasının seni nasıl gördüğünden çok daha önemlidir.
- İnsanlar en büyük hatalarını, kafaları karışık olduğu zaman yaparlar.
- Yokluğunuzdan korkacak güzel insanlar biriktirin, çünkü ‘diğerleri’ her an gidebilir.
- Tanıdığın yanlış insanlara duyduğun öfkeyi, tanıdığın doğru insana kusma.
(İşte bu muhteşem bence…)
- Egosunu beslemekten, karakterini aç bırakan insanlar var.
- Nerede aptal olacağını biliyorsan, yeterince zekisindir.
- Bir insanın sana verdiği mutsuzluktan kurtulmak istiyorsan, ona verdiğin değeri azaltacaksın.
- İnsanların iki yüzlü olması sizi hala şaşırtabiliyorsa, iyi bir insansınız demektir.
- Tanıştığın herkesin bir şeylerden korktuğunu, bir şeyleri sevdiğini ve bir şeyler yitirmiş olduğunu unutma… Bu yüzden yargılarken acele etme.
- Her şeye şaşırıyorsan ve merak ediyorsan bilgelik yolundasın. Karşındakine merhamet duyuyorsan insanlık yolundasın. Elindekilerle mutlu olmayı başarıyorsan özgürlük yolundasın.
(B, benim birinci favorim…)
- Negatif insanlara maruz kalmak, radyasyona maruz kalmak gibidir; kısa süreli düşük dozlara dayanabilirsiniz. Ancak buna sürekli maruz kalmak sizi öldürür.
(Ve bu da devamı; ikinci favorim… Aman dikkat!..)
- Sizdeki üç şeyi görebilen insanlara güvenin: Gülüşünüzün ardındaki kederi, öfkenizin ardındaki sevgiyi, sessizliğinizin ardındaki nedeni…
- Aramaktan hiçbir zaman vazgeçmeyin; çünkü bunun sonunda, başladığınız yere tekrar dönecek ve orayı yeniden keşfedeceksiniz.
- İnsanların dediklerine takılma; çünkü onlar yaptıklarının iyi olup olmadığına değil, kendilerine faydalı olup olmadığına bakarlar.
★★
Ozan Eliot’ınki 77 yıl ve 15 maddelik çok kısa bir özet.
Bir tür ‘sonsöz’ bu…
Belki tam da bugünlerde kendi hayatı için bir ‘önsöz’ arayışında olanlara ilham verebilir bu öğütler.
Ya da büyük olasılıkla hiçbir işe yaramaz.
Kimse, kimsenin öğüdünden etkilenmiyor çünkü ve herkes, kendi yaşadığı çuvallamalardan, nedeni veya mağduru olduğu yıkımlardan öğreniyor hayatı.
Sonra da oturup kendi sonsözünü yazıyor…