
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Veliaht Prensi Muhammed Bin Zayed, Kasım sonunda Türkiye’yi ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuğu olan Veliaht Prens Zayed, Türkiye ile 10 ayrı antlaşmaya imza attı. Ziyarette görüntü verildi, ancak ortak açıklama yapılmadı.
Türkiye ile BAE arasında geçmişte yaşananlar, BAE’nin 15 Temmuz darbe girişimine maddi desteği, Doğu Akdeniz, Libya, Suriye, Irak, Mısır ve Afrika’da Türkiye’nin karşısında oldu. İlişkilerin iyi bir sicili olmadığını biliyoruz.
Öyleyse BAE Prensi Zayed, neden Erdoğan’ı ziyaret ederek Türkiye ile 10 ayrı antlaşmaya imza attı? Bu soruyu kahvehanede, mecliste, iş ortamlarında herkes konuştu. Ne oldu, ve niye geldi. Elbette bu soruyu sormak hakkımız var. Cevabını kendi kendimize de verebiliriz?
Kanaatim odur ki, BAE ile Türkiye arasındaki ilişkiler devletin politikasıdır ve sokaktaki insanı hiç mi hiç ilgilendirmez! Konuya dair uzmanların tartışması dahi ülke politikasına (milli çıkara) zarar verebilir. Ama söyleyelim, BAE, İsrail etkisi ve Birleşik Krallığın iteklemesiyle gelmiş olma ihtimali yüksek. ABD’nin bölgeden çekilmesiyle oluşan güvenlik boşluğu yeni arayışları getiriyor. Olan budur!
Ne yazık ki bu ülkede ülkenin dış politikalarının kahvehanelere dahi konu olması olağan. Birde bu konuda muhalefetin bir tutumu var? Baştan aşağı saçma bir anlayışla muhalefet diyor ki; “Hani BAE düşmandı? Şimdi niye geldi? Neden Türkiye’ye 10 milyar dolar yatırım yapabilir?” gibi saçma bir anlayışı iktidar eleştirisi olarak dayatıyor.
Yunan’da çok içerledi Veliaht Prense!
Yunanistan | İnfognomon Politics | Krinio Kalogeridou: "Dışişleri Bakanımız Dendias, BAE'ye dört kez gitti ama Erdoğan, benzersiz diplomatik ustalıkla, sessiz ve metodik bir şekilde BAE ile yıllardır devam eden rekabet uçurumunu etkileyici bir şekilde kapatmayı başardı."
Yunan’ı hayıflandığı konuyla ilgili bizde ne deniliyor; Kataristan, BAE’nin ne işi var Türkiye’de. Neden Türkiye’ye yatırım yapıyorlar. Veya Araplar ülkeyi işgal edecekler, meyanında aptalca, sıfır akıl ürünü görüşler veya fikirler kol geziyor.
Hani muhalefet böyle olunca, içeride insanların bu saçmalıkları bir tık yukarı taşıyıp konuşmaları normal oluyor. Ekranda eski TSK İstihbarat Daire Başkanı General İsmail Hakkı Pekin, “Dış politika dünyanın hiçbir yerinde tartışılmaz” dedi. “Yalnızca bizde tartışılıyor”.
Vallahi dünyada ve bizde hiç olmaması gereken şeyleri Türkiye’de muhalefet bize layık görüyor. Ne yazık ki diyorum, çünkü bu muhalefet iktidar olmaya talip. İktidar olmak istediği ülkeye yabancı sermaye gelmesin diye lobi çalışması yapan bir iktidarın nasıl büyük bir felaket olduğunu düşünebiliyor musunuz?
İşte biz böyle bir tehlike ile karşı karşıyayız!
Yazıya Kelile ve Dimne ile son verelim;
"İnsanın yapabileceği en kötü şey hıyanettir. Tuzak ve hile asla iyiliğe ulaştırmaz insanı. Kim yaparsa bunları, asıl aldanan o olmuştur daima. Haksızlık neticede sahibine döner." Kelile ve Dimne.
Türkiye ile BAE arasında geçmişte yaşananlar, BAE’nin 15 Temmuz darbe girişimine maddi desteği, Doğu Akdeniz, Libya, Suriye, Irak, Mısır ve Afrika’da Türkiye’nin karşısında oldu. İlişkilerin iyi bir sicili olmadığını biliyoruz.
Öyleyse BAE Prensi Zayed, neden Erdoğan’ı ziyaret ederek Türkiye ile 10 ayrı antlaşmaya imza attı? Bu soruyu kahvehanede, mecliste, iş ortamlarında herkes konuştu. Ne oldu, ve niye geldi. Elbette bu soruyu sormak hakkımız var. Cevabını kendi kendimize de verebiliriz?
Kanaatim odur ki, BAE ile Türkiye arasındaki ilişkiler devletin politikasıdır ve sokaktaki insanı hiç mi hiç ilgilendirmez! Konuya dair uzmanların tartışması dahi ülke politikasına (milli çıkara) zarar verebilir. Ama söyleyelim, BAE, İsrail etkisi ve Birleşik Krallığın iteklemesiyle gelmiş olma ihtimali yüksek. ABD’nin bölgeden çekilmesiyle oluşan güvenlik boşluğu yeni arayışları getiriyor. Olan budur!
Ne yazık ki bu ülkede ülkenin dış politikalarının kahvehanelere dahi konu olması olağan. Birde bu konuda muhalefetin bir tutumu var? Baştan aşağı saçma bir anlayışla muhalefet diyor ki; “Hani BAE düşmandı? Şimdi niye geldi? Neden Türkiye’ye 10 milyar dolar yatırım yapabilir?” gibi saçma bir anlayışı iktidar eleştirisi olarak dayatıyor.
Yunan’da çok içerledi Veliaht Prense!
Yunanistan | İnfognomon Politics | Krinio Kalogeridou: "Dışişleri Bakanımız Dendias, BAE'ye dört kez gitti ama Erdoğan, benzersiz diplomatik ustalıkla, sessiz ve metodik bir şekilde BAE ile yıllardır devam eden rekabet uçurumunu etkileyici bir şekilde kapatmayı başardı."
Yunan’ı hayıflandığı konuyla ilgili bizde ne deniliyor; Kataristan, BAE’nin ne işi var Türkiye’de. Neden Türkiye’ye yatırım yapıyorlar. Veya Araplar ülkeyi işgal edecekler, meyanında aptalca, sıfır akıl ürünü görüşler veya fikirler kol geziyor.
Hani muhalefet böyle olunca, içeride insanların bu saçmalıkları bir tık yukarı taşıyıp konuşmaları normal oluyor. Ekranda eski TSK İstihbarat Daire Başkanı General İsmail Hakkı Pekin, “Dış politika dünyanın hiçbir yerinde tartışılmaz” dedi. “Yalnızca bizde tartışılıyor”.
Vallahi dünyada ve bizde hiç olmaması gereken şeyleri Türkiye’de muhalefet bize layık görüyor. Ne yazık ki diyorum, çünkü bu muhalefet iktidar olmaya talip. İktidar olmak istediği ülkeye yabancı sermaye gelmesin diye lobi çalışması yapan bir iktidarın nasıl büyük bir felaket olduğunu düşünebiliyor musunuz?
İşte biz böyle bir tehlike ile karşı karşıyayız!
Yazıya Kelile ve Dimne ile son verelim;
"İnsanın yapabileceği en kötü şey hıyanettir. Tuzak ve hile asla iyiliğe ulaştırmaz insanı. Kim yaparsa bunları, asıl aldanan o olmuştur daima. Haksızlık neticede sahibine döner." Kelile ve Dimne.