
Gündemden düşmeyen zamlar yalnızca ekonomik değil, psikolojik olarak da vatandaşı etkiliyor. Maliyet artışlarının günlük hayattaki etkileri yalnızca alışveriş alışkanlıklarını değil, bireylerin sosyal yaşamlarını da yönlendiriyor. Artan maliyetlerin bireylerde kaygı, stres, depresif belirtiler ve öfke problemlerine yol açtığını belirten Psikolog Fatma Altınay, “Kişiler, artık hayatlarını nasıl sürdüreceklerine dair daha fazla düşünüyor ve çözüm yolları arıyor. Ancak bu süreç, çoğu zaman psikolojik yıpranmalara neden oluyor” dedi.
Yaşanılan küresel ve ülke çapındaki ekonomik krizlerin yalnızca mali değil psikolojik açıdan da hayatımızda birçok değişikliğe sebep olduğunu dile getiren Altınay, “Artan enerji fiyatları, gıda maliyetleri, eğitim giderleri, konaklama giderleri kişinin hayatını nasıl ve ne şekilde idame ettireceği konusunda daha fazla düşünmesine, çareler bulmaya çalışmasına sebep oluyor. Bu düşünce süreci ve çözüm arayışı yeterli gelemeyen kişilerde kaygı problemleri, karamsarlık, depresif belirtiler ve öfke problemlerine sebep olabiliyor” diye konuştu.
Konfor alanı daraldı
Altınay, “Maliyetlerin günden güne azalmak yerine artışta olduğunu gören kişiler hayatlarında bazı değişiklikler yapmak zorunda olduklarını düşünüyorlar bu değişiklikler genellikle konfor alanını kısıtlayıcı değişiklikler oluyor. Bunlardan bazıları kişinin stres atmasına sebep olacak hobi alanlarından vazgeçmesi sevmediği bir işte kendini çalışmak zorunda hissetmesi bütçesine göre hayatını Dizayn etmeye çalışması kaygı artışının en büyük sebeplerinden. gençlerde ise bu durum geleceğe karşı daha ümitsiz bakma, eğitim hayatlarını bütçelerine göre ayarlamaya çalışma, sosyal hayatlarını kısıtlama şeklinde kendini gösteriyor. Durum böyle olunca mali sebeplerden psikolojik sağlamlığımız negatif yönde etkileniyor. Gençlerde mali sıkıntıların kendini gösterdiği başka bir alan ise evlilik süreçlerinin mali sebeplerden zorlaşması bu nedenle ilişkilerin de olumsuz etkilendiği söylenebilir” ifadelerini kullandı.
Çözüm önerisi
Sorunun çözümüne ilişkin değerlendirmelerini de paylaşan Psikolog Fatma Altınay, “ İnsanların zor zamanlarda durumu yönetme üzerinde düşünmesi ve durumu en iyi şekilde yönetmeye çalışması kriz yönetim becerisi üzerinde olumlu etkilere sebep olur. Kriz geçtikten sonra ise daha konforlu şartlara erişme imkanı sağlar. Her daim İstediğimiz her koşula sahip olamayacağımız için kendimizi en sağlıklı hissettiğimiz alana taşımak zorunda kalırız. Bunun için şartlar iyileşinceye dek sağlıklı bir bütçe hesabı yapıp bunu aile bireyleriyle paylaşma ve bu konuda tüm aile bireylerinin yapması gerektiği ebeveynler tarafından aile üyelerine anlatılması gerekiyor. Bu aşamada gençler ve çocuklar bu şartlara uyum sağlama konusunda daha isteksiz olabiliyorlar. Bu durumun tarihin bazı dönemlerinde görüldüğünü ve geçici olduğunu belirtmek çocuklarda ve gençlerdeki sabrı artırma üzerinde etkili olabilir. Yine aile üyelerinin birbirlerine manevi desteği sayesinde özellikle evi geçindiren kişinin veya kişilerin stres düzeyini azaltacaktır” dedi.
Nesrin DEMİR