FETÖ soruşturmaları derinleştikçe bu hain örgütün ülkede neler yaptığı çok daha iyi anlaşılmaya başlandı. Hani son dönem bu kadar öğretmen neden görevden alınıyor eleştirileri yapılıyor ya, operasyonun en önemli ayağı bu öğretmenlerin görevden alınması aslında. Bırakın Bank Asya’da hesabının olmasını, bırakın çocuklarını bilmem hangi FETÖ okuluna gönderildiğini, bırakın örgütün sendikasına üye olmasını, durum çok daha vahim...
Bu öğretmenler çocuklarımızın beynini çoktan ele geçirmiş. Verdikleri eğitimde öyle bir yol izlenmişler ki ne aileler durumu fark etmiş, ne de gencecik beyinler...
Milyonlarca öğrencinin kullandığı ders kitaplarına sızan FETÖ'nün satır aralarına yerleştirdiği mesajlar bir bir ortaya çıkmaya başladı. 6. sınıf Türkçe kitabında yer alan bir metinde, "Şimdi Pensilvanya'da ki evime dünyanın dört bucağından, her ırktan ve her renkten misafirlerim geliyor. Bir zamanlar ben onların memleketinde yiyip içmiştim. Benim memleketimde şimdi onlar yiyip içecek" ifadeleri yer alıyor...
İş bununla da sınırlı kalmıyor, ders kitaplarında ‘dinler arası diyalog’ ve Zaman Gazetesi’nin bazı haber kupürleri yer alıyor. Yıllar yılı öğrenciler bu kitaplarla eğitilmiş!
Ne Milli Eğitim Bakanlığı ne de örgüt dışındaki öğretmenler bu durumu fark edememiş!
Elbette böyle bir şey imkânsız, göz yumulmuş ya da gerçekten eğitim bunların umuduna terk edilmiş…
***
15 Temmuz sonrası görevden alınan FETÖ’cü öğretmenin yerine gelen başka bir öğretmen 4. sınıf öğrencilerinin tavrı karşısında şok oluyor.
Yeni öğretmen 15 Temmuz’da ülkedeki darbeyi anlatırken, koca bir sınıf ayağa kalkıyor ve “Hocam günah işliyorsunuz, ‘hoca efendi’ böyle şeyler yapmaz. Bütün dünya onun emrinde” demişler.
Gördüğü manzara karşısında şok olan öğretmen, çocuklara gerçekleri hiç yılmadan günlerce haftalarca anlatmış.
Bu yaşananları kaleme alan öğretmen, Milli Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere tüm devlet kurumlarına bir rapor yazmış. “Ülke genelindeki tüm okullarda FETÖ ve 15 Temmuz gerçeği geniş bir şekilde anlatılmalı. Bu çocukların beyni yıkanmış. Biz kısa sürede ne anlatırsak anlatalım onlarca, yıllarca kendilerine anlatılan yalana inanmışlar. Sanki hepsi hipnoz olmuş, bizleri dinsiz ve sadece hükümetin söylediği şeyleri aktaran hainler olarak görüyorlar” uyarısında bulunmuş.
Bu öğretmenin yaşadığını eminin birçok öğretmen şuan yaşıyordur. Dünya’da en büyük savaş psikolojik savaştır. Eğitimcilerimiz şu an bu savaşı yürütüyorlar. Zihniyet değişimi için çaba harcıyorlar.
Bu durumu gayet iyi bilen örgüt ise kendilerini mağdur göstermek için çok sayıda öğretmenin haksız yere alındığını piyasaya yayıp, muhalefeti kullanarak algı operasyonu yürütüyor.
Şimdi, bu çocukların bu hale gelmesinde payı olan sadece öğretmenler değil. Buna göz yuman, vesile olan herkesin devletle ilişkisi kesilmeli, bunun adının ve titrinin kim olduğu hiç önemli değil. İster bakan olsun ister müsteşar isterse il ve ilçe eğitim müdürü her kim ise çocuklarımızı zehirleyen, dinden uzaklaştıran birer robot haline getiren herkes hesap vermeli…
Zira bu çocukların hiç biri şu an militan değil ama önlem alınmaz ise geleceğin militan adayları olacaklar. O nedenle biz ülkeyi topyekûn temizlesek bile gelecek nesil tehlike altında, tüm bilinçsizliğiyle…
Bu öğretmenler çocuklarımızın beynini çoktan ele geçirmiş. Verdikleri eğitimde öyle bir yol izlenmişler ki ne aileler durumu fark etmiş, ne de gencecik beyinler...
Milyonlarca öğrencinin kullandığı ders kitaplarına sızan FETÖ'nün satır aralarına yerleştirdiği mesajlar bir bir ortaya çıkmaya başladı. 6. sınıf Türkçe kitabında yer alan bir metinde, "Şimdi Pensilvanya'da ki evime dünyanın dört bucağından, her ırktan ve her renkten misafirlerim geliyor. Bir zamanlar ben onların memleketinde yiyip içmiştim. Benim memleketimde şimdi onlar yiyip içecek" ifadeleri yer alıyor...
İş bununla da sınırlı kalmıyor, ders kitaplarında ‘dinler arası diyalog’ ve Zaman Gazetesi’nin bazı haber kupürleri yer alıyor. Yıllar yılı öğrenciler bu kitaplarla eğitilmiş!
Ne Milli Eğitim Bakanlığı ne de örgüt dışındaki öğretmenler bu durumu fark edememiş!
Elbette böyle bir şey imkânsız, göz yumulmuş ya da gerçekten eğitim bunların umuduna terk edilmiş…
***
15 Temmuz sonrası görevden alınan FETÖ’cü öğretmenin yerine gelen başka bir öğretmen 4. sınıf öğrencilerinin tavrı karşısında şok oluyor.
Yeni öğretmen 15 Temmuz’da ülkedeki darbeyi anlatırken, koca bir sınıf ayağa kalkıyor ve “Hocam günah işliyorsunuz, ‘hoca efendi’ böyle şeyler yapmaz. Bütün dünya onun emrinde” demişler.
Gördüğü manzara karşısında şok olan öğretmen, çocuklara gerçekleri hiç yılmadan günlerce haftalarca anlatmış.
Bu yaşananları kaleme alan öğretmen, Milli Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere tüm devlet kurumlarına bir rapor yazmış. “Ülke genelindeki tüm okullarda FETÖ ve 15 Temmuz gerçeği geniş bir şekilde anlatılmalı. Bu çocukların beyni yıkanmış. Biz kısa sürede ne anlatırsak anlatalım onlarca, yıllarca kendilerine anlatılan yalana inanmışlar. Sanki hepsi hipnoz olmuş, bizleri dinsiz ve sadece hükümetin söylediği şeyleri aktaran hainler olarak görüyorlar” uyarısında bulunmuş.
Bu öğretmenin yaşadığını eminin birçok öğretmen şuan yaşıyordur. Dünya’da en büyük savaş psikolojik savaştır. Eğitimcilerimiz şu an bu savaşı yürütüyorlar. Zihniyet değişimi için çaba harcıyorlar.
Bu durumu gayet iyi bilen örgüt ise kendilerini mağdur göstermek için çok sayıda öğretmenin haksız yere alındığını piyasaya yayıp, muhalefeti kullanarak algı operasyonu yürütüyor.
Şimdi, bu çocukların bu hale gelmesinde payı olan sadece öğretmenler değil. Buna göz yuman, vesile olan herkesin devletle ilişkisi kesilmeli, bunun adının ve titrinin kim olduğu hiç önemli değil. İster bakan olsun ister müsteşar isterse il ve ilçe eğitim müdürü her kim ise çocuklarımızı zehirleyen, dinden uzaklaştıran birer robot haline getiren herkes hesap vermeli…
Zira bu çocukların hiç biri şu an militan değil ama önlem alınmaz ise geleceğin militan adayları olacaklar. O nedenle biz ülkeyi topyekûn temizlesek bile gelecek nesil tehlike altında, tüm bilinçsizliğiyle…