
AÜ-ETÜ Ortak Bir ‘Muhtemel bir Erzurum Depremi ve Sonuçları’ konulu bir sempozyumu acil olarak düzenlemelidirler
M. Talat Uzunyaylalı
Lafı uzun etmeyeceğim: Bir gazeteci olarak yıllarca Erzurum'un fiziki gelişmesini izledim; yeni konut alanlarıyla ilgili uyarıları dinledim, okudum. Bir kanaatim var paylaşmak isterim:
1) Şehir müelliflerinin bu şehrin yeni konut bölgelerinde (Yenişehir, Yıldızkent, Dadaşkent, Şükrüpaşa vb.) irtifa ne olacaktır? sorusuna, deprem ihtimali, zemin problemleri gibi sebeplerle, 2-3-4 kat şeklinde yükseklikler önermiştir. Fakat gerek büyükşehir gerek ilçe belediyeleri, meclislerden kararlar çıkararak, irtifayı, on kat ve daha üstüne çıkarmışlardır.
2) Yenişehir, Yıldızkent hattındaki hiçbir bina gerçek temele sahip değildir. Her bina sedimantasyon (kumlu/çakıllı zemin) üzerine atılan temellere sahiptir. 6 ve üzeri şiddetteki bir depremde çok sayıda binanın hasar göreceği, AÜ Deprem Araştırma Merkezi eski Müdürü Dr. Salih Bayraktutan Hoca tarafından, zamanında, kamuoyuna açıklanmıştır.
3) Yine aynı merkezin tespitine göre, Erzurum'da zemin sorunu olmayan tek bölge Topdağı-Hilalkent arasındaki fiziki yapıdır. Salih Hoca, bu kayalık sırtta ve eteklerinde 100 kat bina yapılabileceğini beyan etmiştir.
4) Şehir müellifi, Dadaşkent için 2-3 katlı bahçeli evler önermiştir. Çünkü kırık fayların geçtiği bir arazidir, Dadaşkent arazisi. Yer altı suları bakımından da zengin bir yerdir. Bugün Dadaşkent'teki binaların boyu on kata doğru uzamaya devam etmektedir.
5) Çevre yolunun altındaki arazi Şükrüpaşa, Kombina bölgesi, Teknik Üniversite derken Ilıca'ya doğru imara açılmış durumdadır. (Bölge, A sınıf tarım arazisidir.) Bu arazi de Dadaşket'le aynı özelliklere sahiptir. Fakat Kombinanın yerinde ve o bölgedeki tarlalarda on katı geçen binalar yapılmıştır; yapılmaya devam etmektedir.
6) Oysa bir deprem şehri olan Erzurum'daki bütün imar ihlallerinin arkasında belediyelerimiz vardır.
7) Büyükşehir'in iç içe girmiş, Şehristan Konutları, on kattan fazladır ve imar müellifinin önerisine aykırı bir yapılaşmadır.
8) Eski Erzurum dışındaki, sözüm ona, yeni ve modern yapı stoku, 'rant! Rant!' diye bağıran bir cehalet örneğidir. Bu 'yeni Erzurum'un, 6-7 arası bir depreme maruz kaldığında ağır yıkımlara maruz kalacağı açıktır.
9) Haklısınız, yıkılan 2. Organize Sanayi, yıkılan Atlama Kuleleri, bir takdiri ilahidir; başımıza ne gelirse gelsin, nasılsa bir cevabımız var: takdir-i ilahi... (Haşa, yani demek isterler ki, biz sebep-sonuç yasasına uygun inşaatlar yaptık ama Rabbimiz binalarımızı yıktı!)
10) Atatürk Üniversitesi veya Teknik Üniversite neden sesiz kalmaktadır? Son depremler ışığında Erzurum'da muhtemel bir depremin hangi sonuçları ortaya çıkaracağı bir panelle cesurca tartışılmalıdır. Erzurum şehirleşmesi ve varsa imar hataları, bilim adamı namusu ve cesaretiyle ele alınmalı ve kamuoyu bilgilendirilmelidir. Ehliyetli kimseler oldukları halde bunu yapmazlarsa Allah indinde de mesul olurlar.
M. Talat Uzunyaylalı
Lafı uzun etmeyeceğim: Bir gazeteci olarak yıllarca Erzurum'un fiziki gelişmesini izledim; yeni konut alanlarıyla ilgili uyarıları dinledim, okudum. Bir kanaatim var paylaşmak isterim:
1) Şehir müelliflerinin bu şehrin yeni konut bölgelerinde (Yenişehir, Yıldızkent, Dadaşkent, Şükrüpaşa vb.) irtifa ne olacaktır? sorusuna, deprem ihtimali, zemin problemleri gibi sebeplerle, 2-3-4 kat şeklinde yükseklikler önermiştir. Fakat gerek büyükşehir gerek ilçe belediyeleri, meclislerden kararlar çıkararak, irtifayı, on kat ve daha üstüne çıkarmışlardır.
2) Yenişehir, Yıldızkent hattındaki hiçbir bina gerçek temele sahip değildir. Her bina sedimantasyon (kumlu/çakıllı zemin) üzerine atılan temellere sahiptir. 6 ve üzeri şiddetteki bir depremde çok sayıda binanın hasar göreceği, AÜ Deprem Araştırma Merkezi eski Müdürü Dr. Salih Bayraktutan Hoca tarafından, zamanında, kamuoyuna açıklanmıştır.
3) Yine aynı merkezin tespitine göre, Erzurum'da zemin sorunu olmayan tek bölge Topdağı-Hilalkent arasındaki fiziki yapıdır. Salih Hoca, bu kayalık sırtta ve eteklerinde 100 kat bina yapılabileceğini beyan etmiştir.
4) Şehir müellifi, Dadaşkent için 2-3 katlı bahçeli evler önermiştir. Çünkü kırık fayların geçtiği bir arazidir, Dadaşkent arazisi. Yer altı suları bakımından da zengin bir yerdir. Bugün Dadaşkent'teki binaların boyu on kata doğru uzamaya devam etmektedir.
5) Çevre yolunun altındaki arazi Şükrüpaşa, Kombina bölgesi, Teknik Üniversite derken Ilıca'ya doğru imara açılmış durumdadır. (Bölge, A sınıf tarım arazisidir.) Bu arazi de Dadaşket'le aynı özelliklere sahiptir. Fakat Kombinanın yerinde ve o bölgedeki tarlalarda on katı geçen binalar yapılmıştır; yapılmaya devam etmektedir.
6) Oysa bir deprem şehri olan Erzurum'daki bütün imar ihlallerinin arkasında belediyelerimiz vardır.
7) Büyükşehir'in iç içe girmiş, Şehristan Konutları, on kattan fazladır ve imar müellifinin önerisine aykırı bir yapılaşmadır.
8) Eski Erzurum dışındaki, sözüm ona, yeni ve modern yapı stoku, 'rant! Rant!' diye bağıran bir cehalet örneğidir. Bu 'yeni Erzurum'un, 6-7 arası bir depreme maruz kaldığında ağır yıkımlara maruz kalacağı açıktır.
9) Haklısınız, yıkılan 2. Organize Sanayi, yıkılan Atlama Kuleleri, bir takdiri ilahidir; başımıza ne gelirse gelsin, nasılsa bir cevabımız var: takdir-i ilahi... (Haşa, yani demek isterler ki, biz sebep-sonuç yasasına uygun inşaatlar yaptık ama Rabbimiz binalarımızı yıktı!)
10) Atatürk Üniversitesi veya Teknik Üniversite neden sesiz kalmaktadır? Son depremler ışığında Erzurum'da muhtemel bir depremin hangi sonuçları ortaya çıkaracağı bir panelle cesurca tartışılmalıdır. Erzurum şehirleşmesi ve varsa imar hataları, bilim adamı namusu ve cesaretiyle ele alınmalı ve kamuoyu bilgilendirilmelidir. Ehliyetli kimseler oldukları halde bunu yapmazlarsa Allah indinde de mesul olurlar.