
Bu metin, yazarımız Savaşkan İlmak’ın ‘Okullar Değil, Okulların İçindeki Hikâyeler’ adlı kitabından yazarın izniyle ve ‘uyarlanarak’ alıntılanmıştır:
(PEGEM Akademi Yayınları; Haziran-2021, Ankara - ISBN: 978-625-7582-06-3 – 14’üncü hikâye - Sf: 55-58)
Kitapta bunun gibi 33 hikâye daha yer alıyor... *
★★
Anadolu, tarifsiz cömerttir.
Okulları okul yapan, onları taşın ve betonun durgunluğundan çıkarıp hayatın devinimine karıştıran hikâyeler söz konusu olunca da aynen geçerlidir bu: Anadolu’muz, bereketlidir...
Tam da bu bağlamda işte, Niğde’nin Bor ilçesindeki Veli Bengü İlkokulu’nun sınıf öğretmeni sevgili Ümit D., geçtiğimiz yıl öğrencilerine yaz tatili ödevi olarak ne vermiş, bakın:
“Bu yılki 1. sınıf öğrencilerime yaz tatili ödevim sevgili bezelyelerim, Birlikte harika bir yıl geçirdik. Ne kadar çok şey öğrendik ne kadar çok şey başardık…
Şimdi artık tatil zamanı.
Aşağıda sizler için hazırladığım tatil ödevleri var. Hepsinin yapılmasını istiyorum. Şimdiden uyarıyorum, bahane kabul etmem...
1: Çok iyi beslenin, bol bol taze meyve, sebze ve annenizin, babanızın yaptığı harika yemeklerden yiyin. Bu sizi sağlıklı bir çocuk yapar.
2: Dışarıda bol bol oynayın. Bolca güneş ışığı depolayın. Çamurdan evler, köprüler yapın. Bu sizi sağlıklı, güçlü çocuklar ve büyünce mühendis yapar. Geceleri yıldızları izleyin, dünyanın döndüğünü anlamaya çalışın. Bu sizi bilim adamı yapar.
3: Oyun zamanınızı televizyonla, tabletle, bilgisayarla falan boşa harcamayın. Arkadaşlarınızla buluşun ve harika oyunlar oynayın. Bu sizi arkadaş canlısı yapar.
4: Çok eğlenin, gülmekten bayılın emi? Bu kendinizi harika hissettirir.
5: Kitap okuyun. Bu sizi harika bir insan yapar. Okuduğunuz kitapların adını bir deftere yazın, ikinci sınıfta listesi en uzun olanı bir sürpriz bekliyor. Bu sizi ikinci sınıfın ilk şampiyonu yapar.
6: Hafta sonları ailenizle birlikte yapacağınız etkinlikler planlayın. Sinemaya gidin, tiyatroya gidin, parka gidin, gezmeye gidin, pikniğe gidin… Bu sizi harika bir aile yapar.
7: Aile büyüklerini sık sık ziyaret edin. Dedenizi, babaannenizi, anneannenizi sık sık görmeye gidin, ellerini, yanaklarını öpün. Benimde selamımı söyleyin. Bu sizi çok iyi yürekli bir torun yapar.
8: Başka şehirlere giderseniz bana mutlaka resim gönderin. Aman unutmayın, merakla bekleyeceğim. Hatta kitap okurken, sinemada, tiyatroda, piknikte falan da resimlerinizi gönderin. Belki bende oralardayımdır, yanınıza geliveririm. Bu da beni mutlu yapar..
9: Güvenli yerlerde oynayın, ailenizin haberi olmadan evden ayrılmayın. Ailenize haber vermeden kimse ile bir yere gitmeyin. Ailenizden olmayan hiçbir büyük adam ile yalnız kalmayın. Hiç kimsenin size istemediğiniz, sizi üzen ya da utandıran bir şey yapmasına izin vermeyin. Böyle bir şey olursa tüm gücünüzle bağırın. Bu sizi kötülüklerden korur.
10: Doğayı, canlıları sevin ve koruyun. Bu sizi sorumlu bir insan ve bir doğa kahramanı yapar.
11: Üç ay sonra büyümüş, sağlıklı, mutlu bir şekilde bana dönün. Sizi 2-A sınıfında bekliyor olacağım.
12: Canınız ne zaman isterse beni arayabilirsiniz. Numaram hepinizin hem annesinde hem babasında var. Bazılarınızın dedesinde, ninesinde bile var. Siz beni özlediğiniz zaman, ben sizi daha fazla özlemiş olacağım. Unutmayın, sizlerden sadece bir telefon kadar uzakta olacağım. Hepinize harika bir yaz tatili diliyorum.
Öğretmeniniz, Ümit D.”
★★
Meslek yaşamının ilk beş yılını devlet okullarında, sonraki 25 yılını özel okullarda ve üniversitelerde geçirmiş bir öğretmen/akademisyen olarak böyle bir karşılaştırma yapmaya hakkım olduğunu düşünüyorum ve hiç kuşku duymadan söylüyorum:
En büyük mucizeler; hastanelerde, bankalarda, mabetlerde değil, okullarda gerçekleşiyor! Mucizeler de -iyi ki öyle- şehir okulu-köy okulu, devlet okulu-özel okul, batıdaki okul-doğudaki okul ayrımı yapmıyor…
O okuldaki bir tek öğretmen mucizelerin başarılabilir olduğuna inansın, işte bu yetiyor!
Eğitimde fırsat eşitliğini tam olarak sağlayamasak da işin bu tarafı çok adil.
Ve iyi ki böyle…
İyi ki…
*: Pegem Akademi Yayınları’ndan Okullar Değil, Okulların İçindeki Hikâyeler adlı kitabı edinmek için yayınevi sipariş linki:
https://pegem.net/urun/Okullar-Degil-Okullarin-Icindeki-Hikayeler/62201
(PEGEM Akademi Yayınları; Haziran-2021, Ankara - ISBN: 978-625-7582-06-3 – 14’üncü hikâye - Sf: 55-58)
Kitapta bunun gibi 33 hikâye daha yer alıyor... *
★★
Anadolu, tarifsiz cömerttir.
Okulları okul yapan, onları taşın ve betonun durgunluğundan çıkarıp hayatın devinimine karıştıran hikâyeler söz konusu olunca da aynen geçerlidir bu: Anadolu’muz, bereketlidir...
Tam da bu bağlamda işte, Niğde’nin Bor ilçesindeki Veli Bengü İlkokulu’nun sınıf öğretmeni sevgili Ümit D., geçtiğimiz yıl öğrencilerine yaz tatili ödevi olarak ne vermiş, bakın:
“Bu yılki 1. sınıf öğrencilerime yaz tatili ödevim sevgili bezelyelerim, Birlikte harika bir yıl geçirdik. Ne kadar çok şey öğrendik ne kadar çok şey başardık…
Şimdi artık tatil zamanı.
Aşağıda sizler için hazırladığım tatil ödevleri var. Hepsinin yapılmasını istiyorum. Şimdiden uyarıyorum, bahane kabul etmem...
1: Çok iyi beslenin, bol bol taze meyve, sebze ve annenizin, babanızın yaptığı harika yemeklerden yiyin. Bu sizi sağlıklı bir çocuk yapar.
2: Dışarıda bol bol oynayın. Bolca güneş ışığı depolayın. Çamurdan evler, köprüler yapın. Bu sizi sağlıklı, güçlü çocuklar ve büyünce mühendis yapar. Geceleri yıldızları izleyin, dünyanın döndüğünü anlamaya çalışın. Bu sizi bilim adamı yapar.
3: Oyun zamanınızı televizyonla, tabletle, bilgisayarla falan boşa harcamayın. Arkadaşlarınızla buluşun ve harika oyunlar oynayın. Bu sizi arkadaş canlısı yapar.
4: Çok eğlenin, gülmekten bayılın emi? Bu kendinizi harika hissettirir.
5: Kitap okuyun. Bu sizi harika bir insan yapar. Okuduğunuz kitapların adını bir deftere yazın, ikinci sınıfta listesi en uzun olanı bir sürpriz bekliyor. Bu sizi ikinci sınıfın ilk şampiyonu yapar.
6: Hafta sonları ailenizle birlikte yapacağınız etkinlikler planlayın. Sinemaya gidin, tiyatroya gidin, parka gidin, gezmeye gidin, pikniğe gidin… Bu sizi harika bir aile yapar.
7: Aile büyüklerini sık sık ziyaret edin. Dedenizi, babaannenizi, anneannenizi sık sık görmeye gidin, ellerini, yanaklarını öpün. Benimde selamımı söyleyin. Bu sizi çok iyi yürekli bir torun yapar.
8: Başka şehirlere giderseniz bana mutlaka resim gönderin. Aman unutmayın, merakla bekleyeceğim. Hatta kitap okurken, sinemada, tiyatroda, piknikte falan da resimlerinizi gönderin. Belki bende oralardayımdır, yanınıza geliveririm. Bu da beni mutlu yapar..
9: Güvenli yerlerde oynayın, ailenizin haberi olmadan evden ayrılmayın. Ailenize haber vermeden kimse ile bir yere gitmeyin. Ailenizden olmayan hiçbir büyük adam ile yalnız kalmayın. Hiç kimsenin size istemediğiniz, sizi üzen ya da utandıran bir şey yapmasına izin vermeyin. Böyle bir şey olursa tüm gücünüzle bağırın. Bu sizi kötülüklerden korur.
10: Doğayı, canlıları sevin ve koruyun. Bu sizi sorumlu bir insan ve bir doğa kahramanı yapar.
11: Üç ay sonra büyümüş, sağlıklı, mutlu bir şekilde bana dönün. Sizi 2-A sınıfında bekliyor olacağım.
12: Canınız ne zaman isterse beni arayabilirsiniz. Numaram hepinizin hem annesinde hem babasında var. Bazılarınızın dedesinde, ninesinde bile var. Siz beni özlediğiniz zaman, ben sizi daha fazla özlemiş olacağım. Unutmayın, sizlerden sadece bir telefon kadar uzakta olacağım. Hepinize harika bir yaz tatili diliyorum.
Öğretmeniniz, Ümit D.”
★★
Meslek yaşamının ilk beş yılını devlet okullarında, sonraki 25 yılını özel okullarda ve üniversitelerde geçirmiş bir öğretmen/akademisyen olarak böyle bir karşılaştırma yapmaya hakkım olduğunu düşünüyorum ve hiç kuşku duymadan söylüyorum:
En büyük mucizeler; hastanelerde, bankalarda, mabetlerde değil, okullarda gerçekleşiyor! Mucizeler de -iyi ki öyle- şehir okulu-köy okulu, devlet okulu-özel okul, batıdaki okul-doğudaki okul ayrımı yapmıyor…
O okuldaki bir tek öğretmen mucizelerin başarılabilir olduğuna inansın, işte bu yetiyor!
Eğitimde fırsat eşitliğini tam olarak sağlayamasak da işin bu tarafı çok adil.
Ve iyi ki böyle…
İyi ki…
*: Pegem Akademi Yayınları’ndan Okullar Değil, Okulların İçindeki Hikâyeler adlı kitabı edinmek için yayınevi sipariş linki:
https://pegem.net/urun/Okullar-Degil-Okullarin-Icindeki-Hikayeler/62201