Bingöl'de emekli ziraat mühendisi Cuma Karaaslan, bir avuç ata tohumu ile başladığı üretimde elde ettiği başarıyla "Guldar" cinsi domates ekimini yaygınlaştırmayı hedefliyor.
Bingöl Sürdürülebilir Kalkınma, Çevre, Gençlik ve Sivil Toplumu Geliştirme Derneği (BİNÇEVDER) Başkanlığını da yürüten Cuma Karaaslan, ömrünü doğal yaşamın sürdürülebilmesine adadı.
Yıllardır TEMA Vakfı gibi çeşitli sivil toplum kuruluşlarında çalışma yapan 57 yaşındaki emekli ziraat mühendisi, son dönemde kentte üretimi nadiren süren adını ilk ürünün üretildiği yörede Zazaca "Guldar" olarak bilinen Akdurmuş köyünden alan asırlık domatesin üretimi için uğraş veriyor.
4 yıl önce köy sakinlerinden temin ettiği bir avuç tohum ve kiraladığı 10 dönüm arazide üretime başlayan Karaaslan, büyük emeklerle 100 milyon tohum, 50 milyon fide, 70 ton domates elde etti. Tohumlardan elde ettiği fidelerin büyük bölümünü domates üretiminin yaygınlaşması için bölgedeki çiftçilere ücretsiz dağıtan Karaaslan, önümüzdeki aylarda tohum satışına, ilkbaharda ise fide satışına başlamayı hedefliyor.
Sos ve salça yapımında da kullanılan Guldar" cinsi domatesin coğrafi işaret tescili için Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Bingöl Üniversitesince başlatılan çalışmalar ise sürüyor.
"Tohum deposu oluşturduk"
Karaaslan, Guldar cinsi domatesin ürün alma potansiyelinin yüksek olduğunu belirtti. Pandemi sürecinde doğal beslenmenin öneminin bir kez daha önem kazandığını ifade eden Karaaslan, "4 yıldır bu tohumu kurtarabilmek için tohum deposu oluşturduk. Endüstriyel domateslere göre hem tohum verebilen hem de tekrar tohum elde edilebilen, kurutulabilen, salça, sos yapılabilen, sağlık açısından tercih edilmesi gereken bir ürün” dedi.
Bu yıl tohum, fide ve domates satışına başlayacağını ifade eden Karaaslan, "Tavsiyem tohumsuz domatesin yenmemesi. Mutlaka içerisinde tohumu olan domatesin yenmesi lazım. Asırlık Guldar domatesi her türlü yemeğe uygun. Meyve niyetine dahi yiyebilirsiniz." diye konuştu. AA
Bingöl Sürdürülebilir Kalkınma, Çevre, Gençlik ve Sivil Toplumu Geliştirme Derneği (BİNÇEVDER) Başkanlığını da yürüten Cuma Karaaslan, ömrünü doğal yaşamın sürdürülebilmesine adadı.
Yıllardır TEMA Vakfı gibi çeşitli sivil toplum kuruluşlarında çalışma yapan 57 yaşındaki emekli ziraat mühendisi, son dönemde kentte üretimi nadiren süren adını ilk ürünün üretildiği yörede Zazaca "Guldar" olarak bilinen Akdurmuş köyünden alan asırlık domatesin üretimi için uğraş veriyor.
4 yıl önce köy sakinlerinden temin ettiği bir avuç tohum ve kiraladığı 10 dönüm arazide üretime başlayan Karaaslan, büyük emeklerle 100 milyon tohum, 50 milyon fide, 70 ton domates elde etti. Tohumlardan elde ettiği fidelerin büyük bölümünü domates üretiminin yaygınlaşması için bölgedeki çiftçilere ücretsiz dağıtan Karaaslan, önümüzdeki aylarda tohum satışına, ilkbaharda ise fide satışına başlamayı hedefliyor.
Sos ve salça yapımında da kullanılan Guldar" cinsi domatesin coğrafi işaret tescili için Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Bingöl Üniversitesince başlatılan çalışmalar ise sürüyor.
"Tohum deposu oluşturduk"
Karaaslan, Guldar cinsi domatesin ürün alma potansiyelinin yüksek olduğunu belirtti. Pandemi sürecinde doğal beslenmenin öneminin bir kez daha önem kazandığını ifade eden Karaaslan, "4 yıldır bu tohumu kurtarabilmek için tohum deposu oluşturduk. Endüstriyel domateslere göre hem tohum verebilen hem de tekrar tohum elde edilebilen, kurutulabilen, salça, sos yapılabilen, sağlık açısından tercih edilmesi gereken bir ürün” dedi.
Bu yıl tohum, fide ve domates satışına başlayacağını ifade eden Karaaslan, "Tavsiyem tohumsuz domatesin yenmemesi. Mutlaka içerisinde tohumu olan domatesin yenmesi lazım. Asırlık Guldar domatesi her türlü yemeğe uygun. Meyve niyetine dahi yiyebilirsiniz." diye konuştu. AA