
Derin devletin karşılığı nedir?
Şeffaf devlet!
Yani halkından saklayacak birşeyi olmayan devlet, doğru mu?
Temel olarak doğru!
Ancak bu hiçbir stratejisi, hiçbir planı, yarına dair hiçbir öngörüsü olmayacak anlamına gelmez.
Devletlerin bu asırda şeffaf olmaları demek, herşeyin televizyon karşısında cümle âleme anlatılmasıanlamına gelmiyor.
O dediğinizi küçük şehir devletlerinin arenalarında Atinalılar güya yapmışlar. Adına da doğrudan demokrasi demişler.
Güya diyorum zira Antik Yunan’ın öyle herkesin eşit, pürneşe yaşayıp gittikleri mutlu dönemlerler olduğu sanılmasın.
Neyse biz işi tarihten çıkartıp meselemize getirelim.
Haber aynen şöyle:
“CHP'li Engin Özkoç, TBMM’de çözüm süreci ile ilgili yapılan ve 10 yıl içinde açıklanmasısuçsayılan "gizli oturum" kayıtlarınıaçıkladı.
Özkoç"Ben bunların suçolduğunu biliyorum ve kendi isteğimle açıklıyorum" ifadeleri ile BDP'nin süreçteki 6 talebini açıkladı.
20 Ekim 2011'de AK Parti, CHP, MHP ve BDP'nin “terör” konusunda verdiği genel görüşmeönergelerinin öngörüşmeleri için Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda kapalıoturum yapıldı. 26 Ekim 2011'de “terör” konulu genel görüşme için yapılan kapalıoturum gerçekleştirildi. TBMM'de gerçekleştirilen kapalıoturumda görüşülen konuların 10 yıl içinde açıklanmasısuçsayılıyor.”
Ne diyelim; aferin sana CHP’li Özkoç, Meclis’in içini dışına geçirdin!
Helal sana Millet’ten saklanan herşeyi bir bir açığa çıkardın!
Yürübe koçum, başka gizli saklıne varsa salla gelsin!
Dememizi bekleyenler daha çok beklerler zira bunun övülecek, taktir edilecek bir tarafıyok.
CHP’li Özkoç, belli ki kendisini temsili demokrasinin bir yürütücüsüolmaktan ziyade Atinalı, doğrudan demokrasi zamanlarında yaşayan bir şehir devleti seçkini sanıyor.
Onun gözden kaçırdığıise devletlerin artık ince hesaplar üzerinden birbirlerine karşıgardınıalıyor oluşu.
Bu zamanlar maalesef o zamanlar!
Siz istemeseniz de, dünya sizin üzerinize türlüoyunlar kuruyor ve siz dünyanın başına yeni çoraplarörmeseniz de size karşıyapılanların üstesinden gelmek üzere stratejiler belirlemek zorunda olduğunuz hakikati değişmiyor.
Gerçi son yıllarda türlüoyunlar deyince biz daha çok kendi içimizde çapraşık, paralel, silkme, koparma türüoyunlarıanlamaya zorlanıyoruz.
O bu millete yapılmışayrıbir ayıp ve halkın sağduyusu o işin üstesinden gecikse de gelmeyi muhakkak başaracaktır.
Neyse biz kendini Atinalısanan CHP’li Özkoç’a dönelim.
Hem Meclis’in iyi çalıştırılmadığından, devredışıbırakıldığından bahsedeceksiniz hem de hayati bir konuda yapılan gizli oturumu açıklamakla övüneceksiniz…
Hem Hükümetin kendi partisinden Milletvekillerine bile yeteri kadar bilgi vermediğini, muhalefetinülkeyi ilgilendiren hayati konulardan bihaber bırakıldığınısöyleyip eleştireceksiniz hem de gizli oturumlarıaçıklamaktan hiççekinmeyeceksiniz…
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demezler mi adama?
Sonra açıkladıklarınıvatandaşlarının kulağına fısıldamıyorsun ki, dost düşman herkes işitiyor.
Ve en fecisi bir tasarıolarak konuşulan herşey gerçekleşmişgibi barışın aleyhinde kullanılıp duruyor.
CHP yönetiminin bu ve benzeri hareketlere karşıMilletvekillerini uyarmamasıise AtinalıÖzkoç’un yaptığından daha feci bir sorumsuzluk!
En kötüsüde çözüm süreci denen ve kardeşkanının akmasınıuzun süredir durduran bir çalışmanın zarar göreceğini bile bile gizli bilgilerin bir Milletvekili tarafından açıklanmışolması…
Kimse kusura bakmasın ben buna sivil itaatsizlik filan diyemeyeceğim zira bu ciddi meselenin sulandırılmaya gelecek tarafıhiçyok!