
Erzurum Valisi Okay Memiş’in Pasinler’deki tarla gününde çiftlere yönelik yaptığı konuşma polemik konusu yapıldı.
Törenin videosunu defalarca izledim; çitçileri sanatçı olarak değerlendiren Vali Bey, aynen şu cümleleri kuruyor:
“ Bizler sizlerin her zaman emrinizdeyiz, verimli bir dana yetiştiren kardeşim benim gözümde bir sanatçıdır. Televizyonlarda gördüğümüz sanatçılar kadar değerli, resim yapan ressam kadar, şarkı söyleyen şarkıcı, türkücü kadar. O gördüğümüz milletin magazin sayfalarında gördüklerinden benim eli nasırlı amcam, teyzem çok daha değerli. Kaliteli patates yetiştiren çiftçimiz en az o sanatçılar kadar diyeyim de haksızlık etmeyeyim, değerli ve kıymetli. Çünkü üreten, bu vatandaşları doyuran sizlersiniz.”
İşte bu açıklama altı üstü kırpılıp bazı yayın organlarında “Verimli dana yetiştiren benim gözümde sanatçıdır” başlığı altında verildi.
Haberi sosyal medya hesabından paylaşan Cumhuriyet Gazetesi köşe yazarı Mine Kırıkkanat, Vali Memiş’e “Seni yetiştiren sanatçı kim?” diye sordu.
Onlarca yorum geldi. Vali Beyi destekleyenlerde oldu açıklamasını polemik konusu edenlerde.
Yazar hanımın üslubunu zaten tartışmaya gerek yok. Zira ona gereken her türlü cevap sosyal medyadan verilmiş.
***

Bana göre de benim ülkemin çiftçisi en az bir sanatçı kadar değerlidir. Hele hele Magazin sayfalarında sırf soyunduğu için yer alan ama adı sanatçı olanlardan milyon kez değerlidir.
Ve hatta mukayese bile kabul edilemez.
Bu ülkede çiftçilik yapmak sanatla eş değerdir.
Yılardır süregelen sıkıntılara, kuraklığa rağmen hala bu ülkede çiftçilik yapıyor olmak mucizenin adıdır ve o elleri nasırlı insanlar bu mucizeyi gerçekleştiren çiftçilerdir.
Cumhuriyet yazarı hanıma sormak lazım; Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün en ünlü sözü değil midir, “Köylü Milletin Efendisidir” diye.
***
Tarım arazisine düğün salonu!
Hazır konumuz tarımdan açılmışken ajanslara düşen bir haberi yazmadan geçemeyeceğim. Iğdır’da girişimci bir hanım, yıllardır hayalini kurduğu düğün salonu işletmeciliğini hayata geçirmiş.
Ekip biçtiği tarlayı heba edip bu tarlanın üzerine düğün salonunu inşa etmiş. Ancak haber bu haliyle değil, girişimcilik üzerinden servis edilmiş.
Öylesine alışmışız ki doğayı heba etmeye, talan etmemeye...
Artık toplum olarak alıştık bu tür uygulamalara.
Diyeceksiniz ki ne olacak, Erzurum’da tarım arazilerine koca üniversite inşa edildi. Yüzlerce konut yapıldı ve yapılmaya da devam ediliyor. Bir hanım düğün salonu açmış çok mu?
Sizde haklısınız…
Törenin videosunu defalarca izledim; çitçileri sanatçı olarak değerlendiren Vali Bey, aynen şu cümleleri kuruyor:
“ Bizler sizlerin her zaman emrinizdeyiz, verimli bir dana yetiştiren kardeşim benim gözümde bir sanatçıdır. Televizyonlarda gördüğümüz sanatçılar kadar değerli, resim yapan ressam kadar, şarkı söyleyen şarkıcı, türkücü kadar. O gördüğümüz milletin magazin sayfalarında gördüklerinden benim eli nasırlı amcam, teyzem çok daha değerli. Kaliteli patates yetiştiren çiftçimiz en az o sanatçılar kadar diyeyim de haksızlık etmeyeyim, değerli ve kıymetli. Çünkü üreten, bu vatandaşları doyuran sizlersiniz.”
İşte bu açıklama altı üstü kırpılıp bazı yayın organlarında “Verimli dana yetiştiren benim gözümde sanatçıdır” başlığı altında verildi.
Haberi sosyal medya hesabından paylaşan Cumhuriyet Gazetesi köşe yazarı Mine Kırıkkanat, Vali Memiş’e “Seni yetiştiren sanatçı kim?” diye sordu.
Onlarca yorum geldi. Vali Beyi destekleyenlerde oldu açıklamasını polemik konusu edenlerde.
Yazar hanımın üslubunu zaten tartışmaya gerek yok. Zira ona gereken her türlü cevap sosyal medyadan verilmiş.
***

Bana göre de benim ülkemin çiftçisi en az bir sanatçı kadar değerlidir. Hele hele Magazin sayfalarında sırf soyunduğu için yer alan ama adı sanatçı olanlardan milyon kez değerlidir.
Ve hatta mukayese bile kabul edilemez.
Bu ülkede çiftçilik yapmak sanatla eş değerdir.
Yılardır süregelen sıkıntılara, kuraklığa rağmen hala bu ülkede çiftçilik yapıyor olmak mucizenin adıdır ve o elleri nasırlı insanlar bu mucizeyi gerçekleştiren çiftçilerdir.
Cumhuriyet yazarı hanıma sormak lazım; Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün en ünlü sözü değil midir, “Köylü Milletin Efendisidir” diye.
***
Tarım arazisine düğün salonu!
Hazır konumuz tarımdan açılmışken ajanslara düşen bir haberi yazmadan geçemeyeceğim. Iğdır’da girişimci bir hanım, yıllardır hayalini kurduğu düğün salonu işletmeciliğini hayata geçirmiş.
Ekip biçtiği tarlayı heba edip bu tarlanın üzerine düğün salonunu inşa etmiş. Ancak haber bu haliyle değil, girişimcilik üzerinden servis edilmiş.
Öylesine alışmışız ki doğayı heba etmeye, talan etmemeye...
Artık toplum olarak alıştık bu tür uygulamalara.
Diyeceksiniz ki ne olacak, Erzurum’da tarım arazilerine koca üniversite inşa edildi. Yüzlerce konut yapıldı ve yapılmaya da devam ediliyor. Bir hanım düğün salonu açmış çok mu?
Sizde haklısınız…