
Peygamberimiz, (sav) İslamiyet’i tebliğ ederken kendisini ziyaret eden kişilere karşı daima hoşgörülü ve mütevazı bir şekilde davranmış, sorularını yanıtlayarak ikna etmiştir. Öyle ki İslamiyet’i kabul etmeyen Hristiyanlar bile Müslümanların kendilerini yönetmesini talep etmişlerdir.
Necran Hristiyanlarını temsil eden bir heyet kendisini Medine'de ziyaret etmektedir. Hz. İsa (as)'ın Allah'ın oğlu olduğu iddialarını tekrarlayıp, bunu Hz. Muhammed (asv)'in de onaylamasını isterler. O ise onları mantık ve sağduyuya davet eder.
“Allah'ın ölmeyeceğini ve İsa (as)'ın ölmeye mahkûm olup öleceğini bilmiyor musunuz?”
“Evet, biliyoruz.”
“Rabbimizin her şeyin koruyucusu ve rızıklandırıcısı olduğunu bilmiyor musunuz?”
“Evet.”
“İsa (as), bunlardan herhangi birini yapabilir mi?”
“Hayır.”
“Ne yerde ne gökte hiçbir şeyin Allah'a gizli kalmadığını bilmiyor musunuz?”
“Evet.”
“İsa (as) bunlardan hiçbir şeyi bilir mi?”
“Hayır.”
“Rabbimizin dilediği şekilde İsa (as)'ı ana rahminde suretlendirdiğini, ne yemek yediğini ne su içtiğini, ne de abdest bozduğunu bilmiyor musunuz?”
“Evet.”
“Her anne gibi, İsa (as)'ın annesinin de ona hamile olduğunu, sonra her annenin çocuğu gibi doğurduğunu, sonra her çocuk gibi emzirdiğini, yemek yiyip, su içtiğini ve abdest bozduğunu bilmiyor musunuz?”
- “Evet.”
“Öyleyse, iddia ettiğiniz gibi nasıl olacaktır?”
Necran Hristiyanları bakakalırlar. Müslüman olmazlar, fakat “Bizi sen yönet” derler. O da arkadaşlarından birisini onlara vali olarak tayin eder.
Sünnet ile yaşamak
Ebu Hureyre (r.a.)’tan rivayet edildiğine göre Rasulullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:
“Kim her namazın sonunda Allah’a otuz üç defa tesbih, otuz üç defa hamd eder ve otuz üç defa da tekbirde bulunursa bunların toplamı doksan dokuz eder. Sonra da ‘Lâ ilâhe illallâhu, vahdehu lâ şerîke lehu, lehu’l-mulku ve lehu’l-hamdu ve huve alâ kulli şey’in kadîr’ (Allah’tan başka ilah yoktur. Tektir. Ortağı yoktur. Mülk, O’nundur. Hamd, O’na mahsustur. Her şeye güç yetirendir) deyip (bunu) yüze tamamlarsa, günahları denizin köpüğü kadar bile olsa (yine) bağışlanır.” [Müslim]