
Kalabalık bir hain grup ile Özel Kuvvetler Binasına giriş yapan Semih Terzi’yi, Ömer saklandığı ağaçlık yerde izlemiş ve hızlı adımlarla kalabalığın içerisinde sızarak Terzi’yi vurmuş ve gerisin geri dönmüştür. Ömer’i takip edenler onu yaylım ateşine tutmuş, Ömer aldığını kurşun yaraları ile yere yığılmıştır. Paniğe kapılan hainler helikoptere attıkları Semih Terzi’yi GATA’ya sevk ederken Ömer’in na’şını sürükleyerek karargâh binasının önüne getirmiştir. Ömer henüz canını teslim etmemiştir. Nabzı yoklanmış ve ölmediği anlaşılınca acımazsızlar acımazsızca üzerine tekrar kurşunları yağdırmıştır. Ömer’e ne müdahale edilmiş ne de yerden kaldırılmıştır öylece bırakılmış ve ardınca kaçıp gitmişlerdir. Ömer artık şehittir ve makamların en kutlusuna kavuşmuştur. O bedenen orda kalmış; fakat ruhen vatan ve din uğruna toprağa düşmüşler yanına gitmiştir. O artık aslında ölümsüzdür; çünkü onun adı artık Şehit Ömer Halisdemir’dir. Ömer Halisdemir, köyünü çok sever, ağaçla iç içe olmaya bayılırdı. Hiç kimseyi kırmaz, daima gönül almayı seçerdi. Okumaya önem verir, çocuklarının vatana hayırlı birer evlat olarak yetişmesine önem verirdi. Hz. Ömer gibi adil olmaya çalışır, kimsenin işiyle gücüyle uğraşmaz hep kendi yaptıklarına bakardı. Kısacası o tam bir görev adamı, hakkı üstün tutan ve hak yolunda yürümeyi seven bir ideal insan idi.
Darbe teşebbüsü bastırılmış, suçlular teker teker yakalanmaya başlanmaya ve karanlıkta kalanlar gün yüzüne çıkmaya başlayınca Ömer Halisdemir ismi de tanınmış ve kahramanlık nasıl olur bunu tüm dünya tekrardan Türkiye Cumhuriyetinin asil milletinde öğrenmiştir. Tankın önünde yatan, jetlerin peşine koşan, silahların karşısına korkmadan dikilen ve hainlerin karşısına çıkan Ömer Halisdemirler demokrasi nedir, vatan nedir, bayrak nedir, din nedir, Kur’an nedir, peygamber nedir sorularını soranlara işte bizim yaşattıklarımız diye cevap vermiştir. Ömer Halisdemir’in ölümü ve ardından baba Hüseyin Bey’in sözü aslında herşeyi özeti gibidir. “Ben onu vatan için büyüttüm, vatan istedi ve ben verdim. Hepsi bu.”
Bizler kısacık ömrüne bin sürecek işler başarabilen Ömer Halidemir gibi kahramanları asla unutmamalıyız, zira su uyur, düşman uyumaz. Bu vatan hepimizin biz, batılısı, doğulusu, kuzeylisi, güneylisi, efesi, dadaşı, gakkoşu, lazıylabir’iz, tek’iz ve bizim gidecek başka Türkiye’miz yok. Tüm şehitlerimizi rahmetle ve minnet duygularım anıyor, rahmet diliyorum.
Darbe teşebbüsü bastırılmış, suçlular teker teker yakalanmaya başlanmaya ve karanlıkta kalanlar gün yüzüne çıkmaya başlayınca Ömer Halisdemir ismi de tanınmış ve kahramanlık nasıl olur bunu tüm dünya tekrardan Türkiye Cumhuriyetinin asil milletinde öğrenmiştir. Tankın önünde yatan, jetlerin peşine koşan, silahların karşısına korkmadan dikilen ve hainlerin karşısına çıkan Ömer Halisdemirler demokrasi nedir, vatan nedir, bayrak nedir, din nedir, Kur’an nedir, peygamber nedir sorularını soranlara işte bizim yaşattıklarımız diye cevap vermiştir. Ömer Halisdemir’in ölümü ve ardından baba Hüseyin Bey’in sözü aslında herşeyi özeti gibidir. “Ben onu vatan için büyüttüm, vatan istedi ve ben verdim. Hepsi bu.”
Bizler kısacık ömrüne bin sürecek işler başarabilen Ömer Halidemir gibi kahramanları asla unutmamalıyız, zira su uyur, düşman uyumaz. Bu vatan hepimizin biz, batılısı, doğulusu, kuzeylisi, güneylisi, efesi, dadaşı, gakkoşu, lazıylabir’iz, tek’iz ve bizim gidecek başka Türkiye’miz yok. Tüm şehitlerimizi rahmetle ve minnet duygularım anıyor, rahmet diliyorum.