
Peygamberimiz(sav), bir Hadis-i Şeriflerinde şöyle buyurmuştur; Beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini biliniz: Ölmeden önce hayatın kıymetini, hastalıktan önce sıhhatin kıymetini, dünyada ahreti kazanmanın kıymetini, ihtiyarlamadan gençliğin kıymetini, fakirlikten önce zenginliğin kıymetini. Bir diğer taraftan da Osmanlı devletinin en uzun ömürlü saltanat sürmüş olan padişahı Kanuni Sultan Süleyman’da derki: “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, Olmaya devlet cihanda, bir nefes sıhhat gibi” Gerek peygamber Efendimiz gerekse Kanuni Sultan Süleyman çağlar ötesinden bugüne aslında çağrılar yapmışlardır. Uzun zamandan beri evde kaldığımız şu günlerde sağlığımızın kıymetini daha iyi idrak etmiş olduk. Gözle görülmeyen; fakat insan vücuduna etkisi büyük olan bir virüs tüm dünyamızı ve planlarımız alt-üst etmeyi başardı. Sokaklar, caddeler, AVM’ler sessiz kalırken, insanlar evlerinde sürecin bitmesi bekledi ve beklemeye de devam ediyor. Dünya genelini etkisi altına alan CORONAVİRÜS, özellikle batı medeniyetinin anlatıldığı kadar gelişmediğini ve birçok alanda olduğu gibi özellikle de sağlıkta sınıfta kaldığını ispat etmiş oldu. Ölüme terk edilen yaşlılar, hastaneye kabul edilmeyen ileri derece sağlık sorunları yaşayanlar ve daha nice insanı hayretler içerisinde bırakan haberler ve görüntüler. Maske bulamayan halk, tedaviyi yönlendirecek donanıma sahip olmayan sağlık personeli, hastane eksikliği ve daha farklı sağlık sorunları Avrupa’yı esir almışken ya Türkiye’m.
İşte değişimin ve 2023 vizyonunun en çokta etkisini gösterdiği alanlardan biri olan sağlık alanı bu virüste kendisini ispat etmiş oldu. Yıllar öncesinden atılan adımlar ve yapılan yatırımlar kendisini göstermiş, Türkiye teşhis ve tedavi de tüm dünyanın önüne geçmeyi başarmıştır. Tabi ki tüm bunlar bir anda olmadı ve bu günlere kolay gelinmedi. Yıllar önce hastane kuyrukları, ilaç sıkıntıları, rehin bırakılan çocuklar, kimlikler ve daha nice dramlardan çok şükür bugünkü Türkiye’ye gelinmiştir. Bir ilaç almak için farklı bir eczaneye dahi gidemeyen vatandaş, günler öncesinden randevu alıp tedavi olmak için sıra bekleyenler, ambulans yüzü göremeyenler, bıçak parası derdine düşenler herhalde bugünleri görseydiler buna inanmazlardı. Yalnızca ülke içinde değil, yurt dışında ki vatandaşına dahi uçak ambülans gönderen bir ülke var şimdi bizim huzurlarımızda. Bunu şu süreçte tüm insanlık anlamış ve yapılanları takdirle karşılamıştır.
Tüm bu adımların arkasında yine cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yer almıştır. Hayallerim dediği ve her zaman dile getirdiği Şehir Hastaneleri projesi onu anlamaya ve desteklemeye yeter de artarda. Avrupa’nın birçok ülkesi hastane bulamazken bizler tam teşekküllü birden fazla hastaneye sahibiz. Yoğun bakım üniteleri, ameliyat haneleri, yatak sayıları ile göz dolduran bu eserleri bizlere kazandıranları elbette tarih bir yere not almıştır. 5 yıldızlı oteli andıran konforuyla, içerisinde ki aletleriyle, mimarisi ve her türlü fedakârlığıyla gönülleri fetheden sağlık çalışanlarıyla şehir hastaneleri bir efsanedir. İşte vizyon sahibi olmak budur ve başka söze gerekte yoktur. İlki Yozgat şehrimize kurulan şehir hastaneleri hızla yükselmiş ve en son hizmete İstanbul Başakşehir Şehir Hastanesi girmiştir. İlerleyen günlerde yapımı tamamlanan birçok şehir hastanesi de hizmete girecektir. Virüs'ün kontrolü ve akabinde ki tedavi süreci böylelikle sıkıntısız bir şekilde tamamlanacaktır. Var olasın sayın cumhurbaşkanım, milletle beraber yürümek, milletle hem hal olmak ve onları düşünmek bu olsa gerekir. Bu vesile ile sağlık alanında başlatılan dönüşümün en önemli isimlerinden biri olan ve Refik Saydam’dan sonra en uzun süreli sağlık bakanlığı yapmış olan Recep Akdağ’ı hatırlamak gerekir. Bu güzel hizmetin mimarlarından biri olarak size ülkem, şehrim ve şahsım adıma ne kadar teşekkür etsek azdır. Bir Dadaş’ın elinin bugünlere ulaşması elbette herkes gibi bizleri de mutlu etmiştir. Attığınız adımların ne kadar isabetli olduğunu bugün herkes anlamış, sağlığa verilen önemin faydaları da görülmüştür.
Hiçbir vatandaşını ötekileştirmeyen, tüm sağlık imkânlarını onlara sunan bir devlet ve o devletin yöneticileri olan sizlere bizler minnettarız. Bir testi bile yapmayan, yaparsa da binlerce dolar isteyen sözüm ona büyük devletlere inat tüm imkânlar seferber edilmiş, milyonlara yaklaşan testler yapılarak virüsle etkin bir mücadele yapılmıştır. Yurt dışında ki vatandaşlarımız için özel uçaklar kaldırılmış, hiçbiri yaban ellerde bırakılmamıştır. Yurtlar onlara tahsis edilmiş, her ihtiyaçları karşılanmıştır. Bundan daha güzel mutluluk olur mu? Tüm bunlar için sağlam bir ekonomi gerekmez mi? Çok şükür her zorluğun üstesinden gelen devletimiz bunu da başarmıştır. Elbette ki bundan en önemli etken yıllardır gecesini gündüzüne katan bir iradedir. İşte tüm süper güçlerin çaresiz kaldığı anda Türkiye onlara kucak açıyor, tıbbı malzemeleri onlara uçaklar dolusu gönderiyor. Maşallah, buna denilebilecek tek cümle budur. İnşallah, Türkiye sizin gibi düşünen insanlar olduğu sürece her zorluğun üstesinden gelecektir. Bu vesile ile günlerdir bizler için koşuşturan Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca’ya teşekkürlerimi sunuyorum.
İşte değişimin ve 2023 vizyonunun en çokta etkisini gösterdiği alanlardan biri olan sağlık alanı bu virüste kendisini ispat etmiş oldu. Yıllar öncesinden atılan adımlar ve yapılan yatırımlar kendisini göstermiş, Türkiye teşhis ve tedavi de tüm dünyanın önüne geçmeyi başarmıştır. Tabi ki tüm bunlar bir anda olmadı ve bu günlere kolay gelinmedi. Yıllar önce hastane kuyrukları, ilaç sıkıntıları, rehin bırakılan çocuklar, kimlikler ve daha nice dramlardan çok şükür bugünkü Türkiye’ye gelinmiştir. Bir ilaç almak için farklı bir eczaneye dahi gidemeyen vatandaş, günler öncesinden randevu alıp tedavi olmak için sıra bekleyenler, ambulans yüzü göremeyenler, bıçak parası derdine düşenler herhalde bugünleri görseydiler buna inanmazlardı. Yalnızca ülke içinde değil, yurt dışında ki vatandaşına dahi uçak ambülans gönderen bir ülke var şimdi bizim huzurlarımızda. Bunu şu süreçte tüm insanlık anlamış ve yapılanları takdirle karşılamıştır.
Tüm bu adımların arkasında yine cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yer almıştır. Hayallerim dediği ve her zaman dile getirdiği Şehir Hastaneleri projesi onu anlamaya ve desteklemeye yeter de artarda. Avrupa’nın birçok ülkesi hastane bulamazken bizler tam teşekküllü birden fazla hastaneye sahibiz. Yoğun bakım üniteleri, ameliyat haneleri, yatak sayıları ile göz dolduran bu eserleri bizlere kazandıranları elbette tarih bir yere not almıştır. 5 yıldızlı oteli andıran konforuyla, içerisinde ki aletleriyle, mimarisi ve her türlü fedakârlığıyla gönülleri fetheden sağlık çalışanlarıyla şehir hastaneleri bir efsanedir. İşte vizyon sahibi olmak budur ve başka söze gerekte yoktur. İlki Yozgat şehrimize kurulan şehir hastaneleri hızla yükselmiş ve en son hizmete İstanbul Başakşehir Şehir Hastanesi girmiştir. İlerleyen günlerde yapımı tamamlanan birçok şehir hastanesi de hizmete girecektir. Virüs'ün kontrolü ve akabinde ki tedavi süreci böylelikle sıkıntısız bir şekilde tamamlanacaktır. Var olasın sayın cumhurbaşkanım, milletle beraber yürümek, milletle hem hal olmak ve onları düşünmek bu olsa gerekir. Bu vesile ile sağlık alanında başlatılan dönüşümün en önemli isimlerinden biri olan ve Refik Saydam’dan sonra en uzun süreli sağlık bakanlığı yapmış olan Recep Akdağ’ı hatırlamak gerekir. Bu güzel hizmetin mimarlarından biri olarak size ülkem, şehrim ve şahsım adıma ne kadar teşekkür etsek azdır. Bir Dadaş’ın elinin bugünlere ulaşması elbette herkes gibi bizleri de mutlu etmiştir. Attığınız adımların ne kadar isabetli olduğunu bugün herkes anlamış, sağlığa verilen önemin faydaları da görülmüştür.
Hiçbir vatandaşını ötekileştirmeyen, tüm sağlık imkânlarını onlara sunan bir devlet ve o devletin yöneticileri olan sizlere bizler minnettarız. Bir testi bile yapmayan, yaparsa da binlerce dolar isteyen sözüm ona büyük devletlere inat tüm imkânlar seferber edilmiş, milyonlara yaklaşan testler yapılarak virüsle etkin bir mücadele yapılmıştır. Yurt dışında ki vatandaşlarımız için özel uçaklar kaldırılmış, hiçbiri yaban ellerde bırakılmamıştır. Yurtlar onlara tahsis edilmiş, her ihtiyaçları karşılanmıştır. Bundan daha güzel mutluluk olur mu? Tüm bunlar için sağlam bir ekonomi gerekmez mi? Çok şükür her zorluğun üstesinden gelen devletimiz bunu da başarmıştır. Elbette ki bundan en önemli etken yıllardır gecesini gündüzüne katan bir iradedir. İşte tüm süper güçlerin çaresiz kaldığı anda Türkiye onlara kucak açıyor, tıbbı malzemeleri onlara uçaklar dolusu gönderiyor. Maşallah, buna denilebilecek tek cümle budur. İnşallah, Türkiye sizin gibi düşünen insanlar olduğu sürece her zorluğun üstesinden gelecektir. Bu vesile ile günlerdir bizler için koşuşturan Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca’ya teşekkürlerimi sunuyorum.