
Bizim borçlanma tarihimizi okumak, tarihin içinde yaşananlardan çıkarımlar yapmak gerekiyor. Eğitiminde benzer bir refleksle ele alınması şarttır. Milli Eğitim Şurasında umarım ekonomi tarihi ve tarihin dosdoğru biçimde nesillere aktarımı konusunda anlamlı kararlar alınır.
Osmanlı Devleti’nin ilk kaybettiği toprak Kırım’dır. Kırım’ı elimizde tutabilmek için savaşa girdik, savaş için borçlandık. Yıl 1854. İngiltere’den 200 bin sterlin borç aldık. Kıbrıs’ı geçici olarak ve borca karşılık İngiltere’ye bıraktık. Ardından Duyun-u Umumiye ile kurduğumuz ilişkinin hikâyesi başladı. Ve biz müstemleke devletine döndük. Duyunu Umumiye görevlileri, Türkiye’de vergiyi kendi elleriyle tahsil ediyorlardı.
Cumhuriyet döneminde İlk borçlanma İnönü ile başlar. Borçlanma süreci 2013 yılına kadar gelir. Türkiye IMF’ye son taksit ödemesiyle batıyla olan müstemleke ilişkisi son bulur. Erdoğan, IMF ile bağlılığı sona erdirir, ayrı yıl GEZİ eylemleri gerçekleşir. Ekonomistlere göre GEZİ’nin faturası 50 milyar dolardır. Süreci biliyorsunuz, Gezi, 17/25 operasyonları, MİT tırları, Mit Başkanına operasyon ile sürdü. Emellerine 15 Temmuz ile varacaklardı, milletin göğsünde eridi ihanetleri.
Malum bütün dünya gibi Türkiye’de 2 yıllık salgın sürecinin hasarlarını tamir etmeye çalışıyor. Dünyada olduğu üzere ülkemizde de enerji, gıda fiyatları hayli yüksek. Fiyatlar ister istemez can yakıyor. Enerjide dışa bağımlıyız. Örneğin ABD’de son 35 yılın en yüksek petrol fiyatları var, İngiltere veya Avrupa’da elektrikten doğalgaza, petrol ürünlerine kadar her şey ciddi oranda yükselişte.
Bizi birçok ülkeden ayıran iki şey var; birincisi halkın canını yakıyor, dövizin ateşi düşmüyor. İkincisi ise iyi bir şey, Türkiye üretim ve ihracatta tarihinin en iyi dönemini yaşıyor. Erdoğan, ekonomide düşük faiz, yatırım ve istihdamı öncelediklerini üzerine basa basa anlatıyor. Ülkede sıkıntılara rağmen işleyiş var. Yine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ne yaptıklarını bildiklerine vurgu yaparak 2022 yılının ortalarına doğru halkın ciddi anlamda rahatlayacağı ve alım gücünün yükseleceğini söylüyor.
Küreselciler rahatsız
Türkiye’nin büyüme, istihdam ve ihracat rakamları Erdoğan’ın hedefini doğruluyor. Rahatlamanın halka yansıması 4/6 ay veya biraz daha fazla sürebilir, fakat gidişat oldukça iyi görünüyor. İşte bu durum küresel güçlerin seslerinde rahatsızlık yaratmışa benziyor.
Görünürde İngiliz olsa da Küresel Şirketlerin yayın organı olan Financial Times, açıktan Erdoğan’ı hedef göstermiş! Başlık ve spotlarına bir bakalım isterseniz;
Financial Times: "Türk Lirasındaki sorun, ekonomik temellerdeki sorunlardan kaynaklanmıyor. Tek sorun, Erdoğan'ın daha ne kadar kalacağı!"
"Türkiye’nin önündeki tek soru, Cumhurbaşkanı’nın koltuğunda daha ne kadar kalacağı ve gitmeden önce ne kadar hasar vereceği olacaktır."
"Bu koşullarda Türklerin birikimlerini korumalarının tek yolu, Erdoğan'ın denetimi dışında bir para politikasına yönelmek olacaktır."
Bu ihanet şebekelerinde yalnızca biri. Sputnik ve DW gibi ihanet aparatları da hergün bir kışkırtma yapıyor. DW’nin Çerkezler üzerinden kurmak istediği tuzağı yine Çerkez yurttaşlarımız bozdular.
İnanıyorum; her gayretiniz boğazınıza oturacak.
Türkiye’yi durduramayacaksınız!
Osmanlı Devleti’nin ilk kaybettiği toprak Kırım’dır. Kırım’ı elimizde tutabilmek için savaşa girdik, savaş için borçlandık. Yıl 1854. İngiltere’den 200 bin sterlin borç aldık. Kıbrıs’ı geçici olarak ve borca karşılık İngiltere’ye bıraktık. Ardından Duyun-u Umumiye ile kurduğumuz ilişkinin hikâyesi başladı. Ve biz müstemleke devletine döndük. Duyunu Umumiye görevlileri, Türkiye’de vergiyi kendi elleriyle tahsil ediyorlardı.
Cumhuriyet döneminde İlk borçlanma İnönü ile başlar. Borçlanma süreci 2013 yılına kadar gelir. Türkiye IMF’ye son taksit ödemesiyle batıyla olan müstemleke ilişkisi son bulur. Erdoğan, IMF ile bağlılığı sona erdirir, ayrı yıl GEZİ eylemleri gerçekleşir. Ekonomistlere göre GEZİ’nin faturası 50 milyar dolardır. Süreci biliyorsunuz, Gezi, 17/25 operasyonları, MİT tırları, Mit Başkanına operasyon ile sürdü. Emellerine 15 Temmuz ile varacaklardı, milletin göğsünde eridi ihanetleri.
Malum bütün dünya gibi Türkiye’de 2 yıllık salgın sürecinin hasarlarını tamir etmeye çalışıyor. Dünyada olduğu üzere ülkemizde de enerji, gıda fiyatları hayli yüksek. Fiyatlar ister istemez can yakıyor. Enerjide dışa bağımlıyız. Örneğin ABD’de son 35 yılın en yüksek petrol fiyatları var, İngiltere veya Avrupa’da elektrikten doğalgaza, petrol ürünlerine kadar her şey ciddi oranda yükselişte.
Bizi birçok ülkeden ayıran iki şey var; birincisi halkın canını yakıyor, dövizin ateşi düşmüyor. İkincisi ise iyi bir şey, Türkiye üretim ve ihracatta tarihinin en iyi dönemini yaşıyor. Erdoğan, ekonomide düşük faiz, yatırım ve istihdamı öncelediklerini üzerine basa basa anlatıyor. Ülkede sıkıntılara rağmen işleyiş var. Yine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ne yaptıklarını bildiklerine vurgu yaparak 2022 yılının ortalarına doğru halkın ciddi anlamda rahatlayacağı ve alım gücünün yükseleceğini söylüyor.
Küreselciler rahatsız
Türkiye’nin büyüme, istihdam ve ihracat rakamları Erdoğan’ın hedefini doğruluyor. Rahatlamanın halka yansıması 4/6 ay veya biraz daha fazla sürebilir, fakat gidişat oldukça iyi görünüyor. İşte bu durum küresel güçlerin seslerinde rahatsızlık yaratmışa benziyor.
Görünürde İngiliz olsa da Küresel Şirketlerin yayın organı olan Financial Times, açıktan Erdoğan’ı hedef göstermiş! Başlık ve spotlarına bir bakalım isterseniz;
Financial Times: "Türk Lirasındaki sorun, ekonomik temellerdeki sorunlardan kaynaklanmıyor. Tek sorun, Erdoğan'ın daha ne kadar kalacağı!"
"Türkiye’nin önündeki tek soru, Cumhurbaşkanı’nın koltuğunda daha ne kadar kalacağı ve gitmeden önce ne kadar hasar vereceği olacaktır."
"Bu koşullarda Türklerin birikimlerini korumalarının tek yolu, Erdoğan'ın denetimi dışında bir para politikasına yönelmek olacaktır."
Bu ihanet şebekelerinde yalnızca biri. Sputnik ve DW gibi ihanet aparatları da hergün bir kışkırtma yapıyor. DW’nin Çerkezler üzerinden kurmak istediği tuzağı yine Çerkez yurttaşlarımız bozdular.
İnanıyorum; her gayretiniz boğazınıza oturacak.
Türkiye’yi durduramayacaksınız!