
Kadir Sabuncuoğlu
Erzurum'un en ünlü güreşçileri sayılırken Nihat Kabanlı, ilk sıradadır.
Bir dönemler çayırlarda minderlerde fırtına gibi eserdi.
'Erzurum', 'güreş', 'şampiyon' denildi mi akla önce Nihat Kabanlı ismi gelirdi.
Hem minderde hem de çayırda güreşlerini izleyen şanlılardan biri sayarım kendimi.
Hasankale'de Karakucak Güreşlerine ilgi şimdi olduğu gibi eskilerde de çok büyüktü.
Bir artist kadar yakışıklı olan Nihat Kabanlı, ilk basamaktan başlar baş altına, hatta başa kadar çıkar güreşirdi.
Kaba kuvvetiyle değil, üstün zekası ve tekniğiyle güreşir, rakiplerinin sırtını çayıra yapıştırırdı.
Bir gün başta güreş tutan en az 100 kiloluk bir güreşçinin karşısına çıktığını ve onun nasıl sırtını yere getirdiğine tanık olmuştuk.
Rakibi kim olursa olsun, korkan, eli ayağı titreyenlerden değildi Kabanlı.
Onun için 'Mangal yürekli güreşçi' derlerdi.
Karşısına kim çıkarsa çıksın, çekinmez hatta meydan okurdu.
AVRUPA ŞAMPİYONU, DÜNYA ÜÇÜNCÜSÜ
Serbest stilde mindere çıkan Nihat Kabanlı, çok sevilen ve sempatik bir güreşçiydi.
Çok büyük hayran kitlesi vardı.
Nihat Kabanlı'yı izlemek için gelen seyirciler salonlara, statların tribünlerine sığmazdı.
Sadece Erzurum'dan değil Türkiye'nin çeşitli yörelerinden güreş severler gelir ve onu hayranlıkla izlerdi.
O dönem milli takım seçmelerinde de başarılı olan milli güreşçi Nihat Kabanlı, ilk uluslararası ödülünü 1964 yılında Romanya'nın Köstence kentinde aldı.
Kabanlı, 63 kiloda çıktığı minderde Balkan şampiyonu oldu.
Bir yıl sonra Bulgaristan'ın Yanbolu'da yine aynı kiloda Balkan ikinciliği elde etti.
1966 yılında Almanya'nın Karisruhe'de ilk kez Avrupa Şampiyonasına katıldı.
Kabanlı, 63 kiloda gümüş madalya ile yetindi ama gelecek için ümit verdi.
Aynı yıl ABD'nin Toledo'da yapılan Dünya Serbest Güreş şampiyonasında 63 kiloda Dünya üçüncüsü olarak kürsüye çıktı.
1967 yılında Avrupa Güreş şampiyonası İstanbul'da yapıldı.
Seyirci desteğini de arkasına alan Nihat Kabanlı, harika güreşlerin ardından 63 kiloda Avrupa şampiyonu olarak milli marşımızı çaldırdı.
Erzurumlu Kabanlı'dan başka 52 kiloda Mehmet Esenceli, 57 kiloda Nasuh Akar, 97 kiloda Ahmet Ayık da Avrupa şampiyonu oldu.
1969 yılı Bulgaristan'ın Sofya'da bu kez 68 kiloda güreşen Kabanlı, Avrupa dördüncülüğü ile yetindi.
ERZURUM NE YAPTI, NE YAPMADI?
Özetlersek Nihat Kabanlı, 1960- 70 yılları arasında uluslararası müsabakalarda başarıyla ülkemizi ve Erzurum'u temsil etti.
Bir süre Milli Takımı çalıştırdı, sonra da Erzurumluların yoğun olarak yaşadığı Bursa'ya göç etti.
Kabanlı'nın Avrupa Şampiyonasında açtığı yoldan ikinci olarak 1982 yılında Reşit Karabacak yürüdü.
'Erzurum'da güreş sporunun önderi' olarak nitelendirilen, Nihat Kabanlı ile ilgili olarak 'Erzurum ne yaptı?' derseniz, anlatayım.
Dün ne ise bugün de durum aynı.
Kabanlı güreşi bırakalı neredeyse yarım asır oldu, hala bu konuda parmağımızı dahi oynatmadık.
Reşit Karabacak, Mehmet Macit gibi gençlere örnek olan, ufuklar açan Nihat Kabanlı'ya biz yeterince layık olduğumuzu söyleyemem.
Tüm yazılan çizilenlere rağmen, ne bir spor tesisine, ne bir okula, ne de bir cadde veya sokağa ismini verdik.
Eğer bir kıyaslama yapacaksanız, önce gidin Ahmet Ayık, Mahmut Atalay, Tevfik Kış, Sırrı Acar'a memleketlerinde nasıl cömert davranıldığını görün.
Başarılı olanları ödüllendirme, isimlerini ölümsüzleştirme ve de sahiplenme konusunda her halde 'ayıplanacak' düzeydeyiz.
İşte onun için de göçün önü alınmıyor.
BİRLİKTE AĞLADIK
Fırfırik Dergisinin yazar- çizeri Vedat Refayeli'nin kardeşinin cenazesine geldiğinde Nihat Kabanlı ustayı, yanımızdaki koltukta bulmuştuk.
Sakal bırakmış, yüzü, gözleri hiç değişmemiş gibi geldi bize.
'Hoş geldiniz' dedim ve bir süre ayaküstü sohbet ettik.
Centilmen ve saygın Dadaş karşımızda 'Maşallah turp gibiydi.'
Önceki gece Ankara'da oturan Erzurum eski Milletvekili sevgili Mücahit Himoğlu arkadaşım aradı ve "Nihat abi hasta. Sağlığında yeterince sahip çıkamadık. Bari şimdi dualarımızla ona manevi destek olalım istiyorum" dedi.
Bursa'da yaptığı hastaneyi aradım, bir türlü görüşemedim.
Sonra yengemiz Yıldız hanımla konuştum.
"Yarın hastaneye gidince sizi arar, görüştürürüm" dedi.
Ertesi gün Yıldız yenge sayesinde Nihat abinin o güzel sesine kavuştuk.
"Çok yorgunum çok" diye söze başladı Şampiyon Kabanlı.
35-40 günden beri hastanede yattığını, ancak bir türlü iyileşemediğinden yakındı.
Eşe, dosta, arkadaşlara, tanıyan, tanımayan herkese selam gönderdi:
"Erzurum'a selam olsun, erenlere, yarenlere. Dualarını eksik etmesinler. Benim gözlerimle bakın Erzurum'a, çok özledim. Erzurum ve Dadaşlar Allah'a emanet olsun."
Sonra o da ağladı ben de.
KIZI, 'ERZURUM CANDIR'
Erzurum'un en ünlü güreşçisi gurbette, bir hastane odasında yatıyor.
Eşi Yıldız Hanım, çocukları Ebru, Ahmet, Fİliz, Mehmet, Sırrı, İsmail ve Elif çevresinde dört dönüyor.
Nihat- Yıldız Kabanlı çiftinin yedi çocuğundan olan 14 torun, "Hadi Dede ayağa kalk" diye gözlerinin içine bakıyor.
Biz de Erzurum'dan 'Allah sağlık versin' diye dualarımızı gönderiyoruz.
Kızı Elif, bize Şampiyon Dadaş'ın fotoğraflarını gönderirken 'Erzurum candır' diye yazdı ve şöyle devam etti:
-Benim babam, vatanseverdir. Gelen ziyaretçilere 'vatanınızı sevin, birbirinizi sevin' diye hep nasihat veriyor.
KİM EL UZATACAK?
Nihat Kabanlı öğrendiğim kadarıyla eski Milli Güreşçi arkadaşı Ahmet Ayık'ın araya girmesiyle Bursa'daki Ali Osman Özmen Onkoloji Hastanesinde yatarak tedavi görüyor.
Ancak, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine gitmesi ve orada tedavi olması gerekiyor.
Üniversite hastanesinde yer olmadığı için odalardan birinin boşalmasını bekliyor.
Bu durum da hem şampiyonu hem de ailesini üzüyor.
Acaba bu konuda bir şeyler yapamaz mıyız?
Bursa Milletvekili ve İçişleri Bakanı Efkan Ala, Erzurum Milletvekilleri Recep Akdağ, Kamil Aydın, İbrahim Aydemir, Mustafa Ilıcalı, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Güreş Federasyonu, 'Eski bir şampiyonun sağlığına kavuşması için el uzatır mı?"