
Halep’in düşmesinde Rusya’nın payı bulunmasına rağmen bu durum uzun vadede Amerika ve Avrupa’nın işine gelmektedir. Çünkü dünyaya jandarmalık yapmak isteyen Amerika ve onun arka planda akıl babalığını yapan İngiliz ve Yahudiler kendi torunlarının yüz yıl sonra yiyeceği çikolatanın kalitesini düşünerek dini ve kimlik hassasiyetleri kullanıp Ortadoğu’da Şii - Sünni, Arap - İran, Türk - Kürt, Türk - İran dengesini sağlayacak ve düşmanlığı körükleyecek her girişimi desteklemektedirler. Şu anda Halep’te İran’ın desteklediği Şii Milisler Sünni Arapları katletmektedir. Amerika Halep’teki katliamdan büyük mutluluk duymakta bu savaş ortamı ile Ortadoğu halklarında oluşan kin ve nefret tohumlarını ileride başka bir katliamın aracı olarak kullanmanın hesabını yapmaktadır.
Bu çatışma ortamının ikinci planı Türk ve Kürt savaşı veya İran’da Azeri Türklerine yapılacak bir kıyım ile Türk-İran çatışması hedeflenmektedir. Fakat şu anda Azerbaycan faktörü olduğu için Türkiye ve İran’ı çatıştırma planı kısmi olarak uzak görünmektedir. Amerika ve İsrail İran’ın da güçlenmesini istememektedir. Yakın bir gelecek zamanda İran’ın başını belaya sokacak planları hazırdır. Fakat İran’ın tarihsel kaypak kültürünü hesaba kattığımızda onların bu kaos ortamından sivrilerek çıkma riskleri de yüksektir.
Şu anki görünümde ise en büyük hedef Türkiye’dir. Türkiye’yi İran ile çatıştırmadan önce Türk- Kürt savaşı çıkartarak bizi iyice zayıflatmak, elimizi kolumuzu bağlamak istiyorlar. Bu yüzden Kürt devleti planını her an tetikte tutmakta, daha sonra bunu savaş ortamına dönüştürmek için koz olarak kullanmaktadırlar. Zaten daha sonra Kürtleri de muhtemelen Araplarla savaştıracaklardır.
Bu coğrafyada lider bir devletin çıkarak bu insanlara abilik yapmasına asla müsaade etmeyeceklerdir. Türkiye en yakın zamanda atom bombası üretmek, İran, Rusya ve Çin ile ittifak yapmak durumundadır. Başta Batılılar olmak üzere yüzümüze gülen ülkelerin hiçbirinin güvenilecek yanı yoktur.
Şu an somut bir düşman ile karşı karşıya değiliz. Etrafımıza çevrilen engeller nedeni ile nefes alamaz, önümüzü göremez hale getirilmeye çalışılmaktayız. Bu saatten sonra ne Türk’ün ne Kürt’ün ne de Laz ve Çerkez’in gideceği ikinci bir vatanı yoktur. Suriye’deki, Afganistan’daki çocuklara acımayanlar, ülkemizdeki çocuklar için mi merhamet gösterecekler. Milli Mücadeledeki Akif’in ruhu ile bu halkın çok iyi şekilde bilinçlendirilmesi gerekmektedir.
Halep’te yapılan katliamlara duyarsız kalmamakla birlikte çok akıllı hareket etmemiz, ülke olarak vereceğimiz tepkilerde mantık çizgisinden uzaklaşmamamız gerekmektedir. Ekonomik çıkar uğruna hain unsurları devreye sokan, dost görünüp mezar kazan yeni dünya savaş algısında psikolojik unsurlar aşırı derecede önem kazanmıştır. Bu savaşı panikleyen, bağıran, ağlayan, duygusal hareket edenlerin kaybetme ihtimali çok yüksektir.
Türkiye tüm Müslüman ülkeleri uyandırarak Batının kirli yüzünü ortaya çıkarmaya mecburdur. Halkımız çok daha zor günleri göğüsleyecek sabrı ortaya koymaya hazır olmalıdır. Aksi takdirde ölen Türk ve Kürt çocukları olacak ve kader Batının kontörünü artırmaya devam edecektir.
Bu çatışma ortamının ikinci planı Türk ve Kürt savaşı veya İran’da Azeri Türklerine yapılacak bir kıyım ile Türk-İran çatışması hedeflenmektedir. Fakat şu anda Azerbaycan faktörü olduğu için Türkiye ve İran’ı çatıştırma planı kısmi olarak uzak görünmektedir. Amerika ve İsrail İran’ın da güçlenmesini istememektedir. Yakın bir gelecek zamanda İran’ın başını belaya sokacak planları hazırdır. Fakat İran’ın tarihsel kaypak kültürünü hesaba kattığımızda onların bu kaos ortamından sivrilerek çıkma riskleri de yüksektir.
Şu anki görünümde ise en büyük hedef Türkiye’dir. Türkiye’yi İran ile çatıştırmadan önce Türk- Kürt savaşı çıkartarak bizi iyice zayıflatmak, elimizi kolumuzu bağlamak istiyorlar. Bu yüzden Kürt devleti planını her an tetikte tutmakta, daha sonra bunu savaş ortamına dönüştürmek için koz olarak kullanmaktadırlar. Zaten daha sonra Kürtleri de muhtemelen Araplarla savaştıracaklardır.
Bu coğrafyada lider bir devletin çıkarak bu insanlara abilik yapmasına asla müsaade etmeyeceklerdir. Türkiye en yakın zamanda atom bombası üretmek, İran, Rusya ve Çin ile ittifak yapmak durumundadır. Başta Batılılar olmak üzere yüzümüze gülen ülkelerin hiçbirinin güvenilecek yanı yoktur.
Şu an somut bir düşman ile karşı karşıya değiliz. Etrafımıza çevrilen engeller nedeni ile nefes alamaz, önümüzü göremez hale getirilmeye çalışılmaktayız. Bu saatten sonra ne Türk’ün ne Kürt’ün ne de Laz ve Çerkez’in gideceği ikinci bir vatanı yoktur. Suriye’deki, Afganistan’daki çocuklara acımayanlar, ülkemizdeki çocuklar için mi merhamet gösterecekler. Milli Mücadeledeki Akif’in ruhu ile bu halkın çok iyi şekilde bilinçlendirilmesi gerekmektedir.
Halep’te yapılan katliamlara duyarsız kalmamakla birlikte çok akıllı hareket etmemiz, ülke olarak vereceğimiz tepkilerde mantık çizgisinden uzaklaşmamamız gerekmektedir. Ekonomik çıkar uğruna hain unsurları devreye sokan, dost görünüp mezar kazan yeni dünya savaş algısında psikolojik unsurlar aşırı derecede önem kazanmıştır. Bu savaşı panikleyen, bağıran, ağlayan, duygusal hareket edenlerin kaybetme ihtimali çok yüksektir.
Türkiye tüm Müslüman ülkeleri uyandırarak Batının kirli yüzünü ortaya çıkarmaya mecburdur. Halkımız çok daha zor günleri göğüsleyecek sabrı ortaya koymaya hazır olmalıdır. Aksi takdirde ölen Türk ve Kürt çocukları olacak ve kader Batının kontörünü artırmaya devam edecektir.