
Deprem gündemi ile köşe yazıma maalesef ki kaldığım yerden devam edeceğim. Zira biz ne zaman unutsak o, bu gerçeği her seferinde hem de daha sert bir şekilde hatırlatıyor. Şarkıda da dendiği gibi bu son olsun istiyoruz.. Bu son olsun, bu son…Ama bunun son olması için de elimizden geleni yapmalıyız ve bunun için de hala katetmemiz gereken uzunca bir yol var gibi görünüyor. Ve bu yolda 7’den 70’e hepimize görevler düşüyor. Bende bu mahvalde üstüme düşeni yaparak, iyi örnek olacak Japonya’nın deprem geçmişini, aldığı dersleri ve mevcut durumunu irdelemeye devam edeceğim. Japonya yaşadığı afetlerden ders çıkararak yoluna devam etmeyi bilmiş ve bunu da yasal zemine oturtmak için taş üstüne taş koyarak ilerlemiştir. Zira taş üstüne taş koyarak ilerlemeyince taş üstünde taş kalmıyor maalesef.. Japonya’nın doğal afetlerle mücadele kapsamında kabul ettiği ve belki de en önemli yasa Afete Karşı Önlemler Temel Yasası’dır. Japonya bu yasa ile afet yönetimi için Merkezi Afet Yönetim Kurulu oluşturmuştur. Oluşturulan bu kurul Bakanlar Kuruluna bağlı olarak görev yapmaktadır. Bakanlar Kurulu başbakan ve ilgili bakanların katılımı ile toplansa da kamudan olmayan bazı kuruluşlarda yapılan toplantıya eşlik etmektedir. Ve bunlardan en önemlisi akademisyenlerin bu kurula dahil edilmesidir. Şu an ülkemizde yapılan en büyük eleştirilerden birinin konusunun uzmanları olan akademisyenlerin sözlerine kulak verilmemesi olduğunu göz önüne aldığımızda Japonya’nın bu kurula akademisyenlerin dahil edilmesinin son derece önemli olduğu görülmektedir. Kurulun ana hedefine baktığımızda ise, merkezi idare ile yerel idareler arasında koordinasyonu sağlamak olduğunu görmekteyiz. Bu koordinasyon planları öncelikle ulusal bazda sonra il ve hatta belediyeler bazında bile gerçekleşmektedir. Dolayısıyla 3farklı yönetim birimi içinde ayrı ayrı planlar oluşturulmuştur. Hatta her bir bakanlığın ayrı planı olduğu gibi kamu dışından kurula katılacak olanların da yine ayrı afet planları vardır. Böylece ortaya Afet Yönetim Planı ortaya çıkmaktadır. Bu planlar sayesinde arama kurtarma çalışmalarından rehabilitasyon aşamasına kadar ki süreçte geniş bir skalayı kapsamaktadır. Yine bu planlar sayesinde doğal afetler olmadan önce bu afetlere hazırlık ve yeniden inşa süreçleri de bu planlar sayesinde ortaya konulmaktadır. Bu planlar büyük öneme sahiptir Afet Yönetimi Operasyon Planı kamu kurum ve kuruluşları için mutlak bir şekilde zorunludur. Yine bu zorunluluk yerel düzeyde de bir zorunluluk haline getirildiği için yerel düzeyde de bir Yerel Yönetim Afet Planları mevcuttur. Yine günlerdir eleştiri konusu olan koordinasyon problemi Japonya açısından gerek ulusal bazda gerekse de yerel düzeyde zorunlu tutularak bir başı boşluğun önüne geçilmiştir. Hem merkezi hükümetin hem de yerel yönetimlerin sorumluluklarının ne olduğu ve bu sorumluluğun sınırları bu yasal düzenlemeyle çizilmiştir.
(…devam edecek)
(…devam edecek)