
Daha önceleri sıklıkla yazdığımı hatırlıyorum, yine yazmalardan duramıyorum. 1980’li yılların başlarında sadece şehir merkezi değil, ilçe ve köylere açılışlara gittiğimizde, mutlaka yapılan törenler öncesinde önce kadın bar ekibi, sonrasında da erkek bar ekibi olurdu, gösteri yaparlardı, bu törenlere ayrı bir renk katarlardı. Sonraki yıllarda da devam etti ama son 20 yıla bakıyorum, her ne kadar erkek bar ekipleri var olsa bile kadın bar ekipleri kalmadı gibi. Gibisi de fazla aslına, yok. En son kadın barı oynayanların çoğu bugün neredeyse torun-torba sahibi. İhtişamlı o günlerin aksine bugün evlerinin hanımı olurken, sahneleri, o kadim geleneği anadan yetim bıraktılar ki, yanarız da ona yanarız. Şu veya bu sebeplerden dolayı artık sadece eski siyah-beyaz fotoğraflardan görebildiğimiz kadın barcılar, özellikle de halk kültürü ile hemhal olan kesimin kanayan yarası adeta. Eski fotoğraf albümlerinde her gördüklerinde içleri kan ağlıyor adeta..
***
Artık gerek kurumlarda ve gerekse okullarda da sayıları bir hayli azalan kadın barları, barcıları için önceki gün gelen bir haber, sadece şahsen beni sevindirmekle kalmadı, duygulandırdı da. Halk Oyunları ve Halk Türküleri Turizm Derneği’nin öncülüğünde kadın barları için önemli bir adım atılmış, özellikle okullarda öğretmenlik görevlerini yapan 6 kadın biraraya getirilmiş, çalışmalara başlamış. Halk Oyunları uzmanı eğitmen Vahdettin Süvari nezaretinde kıyafetlerini de giyerek çalışmaya koyulan kadın öğretmenler, kadın barcıların, barlarının özlemini çeken bizlerin adeta yüreğine su serpti. Esra Aksoy, Burcu Yalçın, Ayşe Çiğdem Karakaş, Nurgül Yücedağ, Yasemin Bayır ve Eda Avcıoğlu gibi farklı branşlarda öğretmenlik yapan, her birinin de fedakar, heyecanlı oluşunu takdir ettiğimiz bu ekip, dileriz bu hayırlı buluşmayı sonrasında ete-kemiğe büründürür, yeniden kadın barlarının da dirilmesine vesile olur, yüzleri peşlerine sürükler, biz de onlara minnettar kalırız.
Vedat Refayeli