
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın geçen hafta içinde açıkladığı Pandemi raporunda en çok ve en az vakanın görüldüğü illere yer verildi…
Sağlık Bakanı, vaka sayısının artış gösterdiği illerde birinci salgın için daha yeni zirvenin görüldüğünü , öbür deyimle ‘pik’ noktasının yakalandığının belirtti…
Bazı illerimiz de bu noktayı aşmış görünüyor…
Cadde ve sokaklarda yaşananları da görünce doğrusunu isterseniz ‘endişeye’ kapıldık…
*
Çevremizde ve Türkiye genelinde tam bir curcuna yaşanıyor…
12 yolcu taşıması gerekli minibüsten 37 yolcu çıkıyor…
Toplu ulaşım araçlarında yolcu kısıtlaması kaldırılıyor ve sosyal mesafe hiçe sayılıyor…
Düğünler sokakta yapılsa dahi herkes el ele, kol kola halay çekiyor…
Asker uğurlama, silah, bayrak ve davul-zurna eşliğinde coşkuyla ve sosyal mesafe gözetilmeden yapılıyor…
Maskeler takılmıyor, takılsa da aksesuar olarak çene altında tutuluyor…
Hele hele gençler hiç maske takmıyor…
Bulaşının çok olacağı tahmin edilen okulların durumu tam bir muamma…
MEB, Ağustos’un sonunda açılacağını söylüyor, veliler endişeli…
*
Sahi merak ediyorum;
Covit19 virüsü mutasyona uğradı, öldürücülüğünü yitirdi de benim mi haberim yok!..
Virüsü yurt dışına mı uğurladık, yoksa bir zamanlar İngiltere’nin yapmağa çalıştığı gibi ‘sürü’ mantığıyla mı hareket ediyoruz…
Bu konuda uzmanlar ve Sağlık Bakanlığı olumsuz cevap vererek, yüreğimize su serpiyor…
O zaman kurallara sıkı sıkıya sarılmalı ve uygulamalıyız…
***
Sınır komşumuz İran, erken davranmanın ve kuralları sıkı uygulayamamanın cezasını bir günde 2 yüzün üstünde can kaybıyla ağır ödüyor...
Virüs; bir günde, bir ayda ya da bir yılda yok olacak gibi durmuyor, yaşamımızın bir parçası durumunda…
Virüsle yaşamasını öğrenmeliyiz…
İstenen çok şey değil.
Maske,
Temizlik
Ve
Sosyal mesafe…
Kurallara uyulmadığı takdirde vakaların artması, ikinci salgının yaşanması ve daha çok can kaybı olması kaçınılmaz…
Unutmayın;
Kurallara uyduğumuz takdirde; Virüs asla bizden güçlü değil…
Sağlık Bakanı, vaka sayısının artış gösterdiği illerde birinci salgın için daha yeni zirvenin görüldüğünü , öbür deyimle ‘pik’ noktasının yakalandığının belirtti…
Bazı illerimiz de bu noktayı aşmış görünüyor…
Cadde ve sokaklarda yaşananları da görünce doğrusunu isterseniz ‘endişeye’ kapıldık…
*
Çevremizde ve Türkiye genelinde tam bir curcuna yaşanıyor…
12 yolcu taşıması gerekli minibüsten 37 yolcu çıkıyor…
Toplu ulaşım araçlarında yolcu kısıtlaması kaldırılıyor ve sosyal mesafe hiçe sayılıyor…
Düğünler sokakta yapılsa dahi herkes el ele, kol kola halay çekiyor…
Asker uğurlama, silah, bayrak ve davul-zurna eşliğinde coşkuyla ve sosyal mesafe gözetilmeden yapılıyor…
Maskeler takılmıyor, takılsa da aksesuar olarak çene altında tutuluyor…
Hele hele gençler hiç maske takmıyor…
Bulaşının çok olacağı tahmin edilen okulların durumu tam bir muamma…
MEB, Ağustos’un sonunda açılacağını söylüyor, veliler endişeli…
*
Sahi merak ediyorum;
Covit19 virüsü mutasyona uğradı, öldürücülüğünü yitirdi de benim mi haberim yok!..
Virüsü yurt dışına mı uğurladık, yoksa bir zamanlar İngiltere’nin yapmağa çalıştığı gibi ‘sürü’ mantığıyla mı hareket ediyoruz…
Bu konuda uzmanlar ve Sağlık Bakanlığı olumsuz cevap vererek, yüreğimize su serpiyor…
O zaman kurallara sıkı sıkıya sarılmalı ve uygulamalıyız…
***
Sınır komşumuz İran, erken davranmanın ve kuralları sıkı uygulayamamanın cezasını bir günde 2 yüzün üstünde can kaybıyla ağır ödüyor...
Virüs; bir günde, bir ayda ya da bir yılda yok olacak gibi durmuyor, yaşamımızın bir parçası durumunda…
Virüsle yaşamasını öğrenmeliyiz…
İstenen çok şey değil.
Maske,
Temizlik
Ve
Sosyal mesafe…
Kurallara uyulmadığı takdirde vakaların artması, ikinci salgının yaşanması ve daha çok can kaybı olması kaçınılmaz…
Unutmayın;
Kurallara uyduğumuz takdirde; Virüs asla bizden güçlü değil…