
“Allah Teâlâ’nın ahlakıyla (hulkullah) ahlaklanın.” (Hadis)
En yüksek bilgi Allah bilgisidir ve insan en yüksek bilgiyi alabilecek bir donanıma sahiptir: Ruh… Her şeyin gıdası var, ruhun gıdası da maneviyat. Diğer bir ifade ile hulkullah’ı* kavramak. Hulkullah’ın kaynağı Allah’ın kitabı, Kuran.
Dini eğitimimiz hulkullah’ı öncelemiyor: ülkemizde ezberi önde tutan bir dini eğitim tercih ediliyor. Mesela Türkiye hafız yetiştirmede İslam dünyasında ilk sıralarda yer alıyor. Oysa Kuran eğitimi Yaratıcı’yı tanıtmak gayesi gütmezse ruhların manevi terbiyesine güçlü bir katkısı olamaz. Dini terbiye, okul sıralarındaki gençliğin hissiyatına girip akıllara yerleşmediğinden hayatlarında dinin önderliği de azalıyor, hatta çoğu ruh, nefs-i emmare mertebesinde perişan bir vaziyette kalıyor.
Hayat pratiklerimiz iç dünyamızı büyük ölçüde yansıtır. Maddi ve manevi konuların eğitim ve öğretimi birlikte verilip hayatın pratiklerinde, özellikle muamelat alanında, dini ahlak görüldüğünde, ruhun Rabbiyle temas içinde olduğu bilinir. İşte, ahiret hayatında yarar sağlayacak kazanılmış dindarlık budur.
Ruhların aldıkları eylem merkezli dini eğitimle kulluk yapmaları, hulkullah’ı içselleştirmeleri, onları mükemmel dindarlığa ulaştırır. Kuran ikaz ediyor:
“Ey iman edenler! Allah’a ve Resulüne itaat edin…”
“Resulüm! De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir.”
Kuran’dan, Halikımızı tanıtan isim ve sıfatlar (hulkullah) öğrenilip isim ve sıfatlara uygun hareket edildiğinde ruhlardaki maneviyat kuvvetlenir ve sırat-ı müstakim (Allah’ın doğru yolu, Peygamber yolu) gerçekleşir.
Hulkullah’a bir iki örnek: Rabbimiz, er-Rezzak’tır; canlıların rızkını her gün karşılar. Mümin kimse de fakiri fukarayı gözetip zekât, sadaka vb. mali yardımlarıyla er-Rezzak ismini taklit eder. Bu eylemini bilinçli yaptığında ahlakını ‘hulkullah’ ahlakına benzetmiş olur. Allah Adil’dir; insan da adaletli davranır, kimseyi ötekileştirmez, herkese hakkına verirse; Rab Teâlâ, Halim’dir; insan da diğer insanlara ve tüm canlılara karşı sevgiyle muamele ederse; Allah settardır, günahları örter, Müslümanlar da birbirinin günahını örterse; Allah kerimdir, rahimdir, lütfu, ihsanı sonsuzdur, Müslümanlarda cömert ve sevgi dolu olunca; Allah, Cemil’dir; -yarattığı her şeye hayranız zaten-, insan da el-Cemil’i taklit ederek, içini ve dışını bilgi ve ahlakla güzelleştirirse ve bu bilinçle en güzel evleri, şehirleri, eşyaları tasarlayıp gerçekleştirirse, (hulkullah’ı) taklit etmiş olur.
Esma-i Hüsna (hulkullah) varlıkta her an tecelli halindedir… İman, amel ve derin düşünceyle uyanmış ve nefis mertebelerinde ilerlemeye başlamış ruhlar, ilahi ahlakı (hulkullah) çevrelerine yansıtır. Ermişler, ilim ve amel sahibi kimseler, edep ve hayâ kazanmış vatandaşlar, hep ‘hulkullah’ boyasıyla boyanmış kimselerdir.
Ruhun ulaşabileceği son mertebe kişinin Allah’ın ahlakıyla ahlaklanması demek olan hulkullah mertebesine ulaşmaktır. Bunun somut hali Hz. Muhammed (sav)’dir. Onun ahlakı Kuran ahlakıdır ve o bir esma-ı hüsna yansıtıcısı, bir hulkullah’tır.
*Hulkullah (Allah’ın ahlakı): Allah’ın bütün fiillerinin (esma-i hüsna) bir amacının olması ve bu amacın insanın, maddi ve manevi varlıkların, yararına hareket etmesidir.
En yüksek bilgi Allah bilgisidir ve insan en yüksek bilgiyi alabilecek bir donanıma sahiptir: Ruh… Her şeyin gıdası var, ruhun gıdası da maneviyat. Diğer bir ifade ile hulkullah’ı* kavramak. Hulkullah’ın kaynağı Allah’ın kitabı, Kuran.
Dini eğitimimiz hulkullah’ı öncelemiyor: ülkemizde ezberi önde tutan bir dini eğitim tercih ediliyor. Mesela Türkiye hafız yetiştirmede İslam dünyasında ilk sıralarda yer alıyor. Oysa Kuran eğitimi Yaratıcı’yı tanıtmak gayesi gütmezse ruhların manevi terbiyesine güçlü bir katkısı olamaz. Dini terbiye, okul sıralarındaki gençliğin hissiyatına girip akıllara yerleşmediğinden hayatlarında dinin önderliği de azalıyor, hatta çoğu ruh, nefs-i emmare mertebesinde perişan bir vaziyette kalıyor.
Hayat pratiklerimiz iç dünyamızı büyük ölçüde yansıtır. Maddi ve manevi konuların eğitim ve öğretimi birlikte verilip hayatın pratiklerinde, özellikle muamelat alanında, dini ahlak görüldüğünde, ruhun Rabbiyle temas içinde olduğu bilinir. İşte, ahiret hayatında yarar sağlayacak kazanılmış dindarlık budur.
Ruhların aldıkları eylem merkezli dini eğitimle kulluk yapmaları, hulkullah’ı içselleştirmeleri, onları mükemmel dindarlığa ulaştırır. Kuran ikaz ediyor:
“Ey iman edenler! Allah’a ve Resulüne itaat edin…”
“Resulüm! De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir.”
Kuran’dan, Halikımızı tanıtan isim ve sıfatlar (hulkullah) öğrenilip isim ve sıfatlara uygun hareket edildiğinde ruhlardaki maneviyat kuvvetlenir ve sırat-ı müstakim (Allah’ın doğru yolu, Peygamber yolu) gerçekleşir.
Hulkullah’a bir iki örnek: Rabbimiz, er-Rezzak’tır; canlıların rızkını her gün karşılar. Mümin kimse de fakiri fukarayı gözetip zekât, sadaka vb. mali yardımlarıyla er-Rezzak ismini taklit eder. Bu eylemini bilinçli yaptığında ahlakını ‘hulkullah’ ahlakına benzetmiş olur. Allah Adil’dir; insan da adaletli davranır, kimseyi ötekileştirmez, herkese hakkına verirse; Rab Teâlâ, Halim’dir; insan da diğer insanlara ve tüm canlılara karşı sevgiyle muamele ederse; Allah settardır, günahları örter, Müslümanlar da birbirinin günahını örterse; Allah kerimdir, rahimdir, lütfu, ihsanı sonsuzdur, Müslümanlarda cömert ve sevgi dolu olunca; Allah, Cemil’dir; -yarattığı her şeye hayranız zaten-, insan da el-Cemil’i taklit ederek, içini ve dışını bilgi ve ahlakla güzelleştirirse ve bu bilinçle en güzel evleri, şehirleri, eşyaları tasarlayıp gerçekleştirirse, (hulkullah’ı) taklit etmiş olur.
Esma-i Hüsna (hulkullah) varlıkta her an tecelli halindedir… İman, amel ve derin düşünceyle uyanmış ve nefis mertebelerinde ilerlemeye başlamış ruhlar, ilahi ahlakı (hulkullah) çevrelerine yansıtır. Ermişler, ilim ve amel sahibi kimseler, edep ve hayâ kazanmış vatandaşlar, hep ‘hulkullah’ boyasıyla boyanmış kimselerdir.
Ruhun ulaşabileceği son mertebe kişinin Allah’ın ahlakıyla ahlaklanması demek olan hulkullah mertebesine ulaşmaktır. Bunun somut hali Hz. Muhammed (sav)’dir. Onun ahlakı Kuran ahlakıdır ve o bir esma-ı hüsna yansıtıcısı, bir hulkullah’tır.
*Hulkullah (Allah’ın ahlakı): Allah’ın bütün fiillerinin (esma-i hüsna) bir amacının olması ve bu amacın insanın, maddi ve manevi varlıkların, yararına hareket etmesidir.