YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, “Yeni YÖK olarak, soykırım ve insanlığa karşı işlenen suçları araştırmak üzere, “Uluslararası Soykırım ve İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar Enstitüsü” adıyla bir üniversitemizin bünyesinde Enstitü kurulmasına yönelik çalışma başlattık.” açıklaması yaptı.
Türkiye’nin böyle bir enstitüye olan ihtiyacı çok fazladır. Aslında Türkiye’de Ortadoğu, Balkanlar, Kafkaslar, Türkistan, Çin, AB ve ABD, Afrika üzerine çalışmalar yapacak enstitülere ihtiyacı var. Enstitüler için tek şart; ehil, yetkin ve kafasının arkasında bir şey olmayan, yani işin hakkını veren akademisyenlerden oluşmalıdır.
YÖK Başkanı Saraç, enstitüyle ilgili açıklamasında “Geçmişte veya günümüzde soykırım ve insanlığa karşı işlenen suçlar, Enstitüde görev yapacak yerli ve yabancı bilim insanlarınca "bilim ve hukuk" düzleminde akademik bir üslupla ele alınarak, sonuçları ulusal ve uluslararası kamuoyu ile paylaşılmak üzere raporlanacak.
Enstitünün kendi bünyelerinde kurulmasını talep eden üniversitelerimizin alana ilişkin yeterlilikleri hakkında YÖK’te gerçekleştirecekleri sunum sonrasında Enstitünün hangi üniversitemizde kurulacağına önümüzdeki hafta karar verilecektir.”
İnsanlığa karşı işlenen suçlardan en fazla mağdur olan, canı, malı, toprakları, kültürü en fazla mağdur olan Türk Milletidir. Tarihte o kadar çok acı yaşamış başka bir millet yoktur.
Balkan faciası, Çarlık Rusya’sı dönemi Türkistan ve Sibirya, SSCB dönemi Kırım, Ahıska, Kazakistan, Tataristan, Yakut, Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan Türklerinin yaşadığı soykırım ve sürgünleri çok hassas noktadır. Soykırım ve kıyımın alasını yaşamıştır bu millet.
Elbette sömürge güçlerinin Hindistan (İngiltere), Afrika (ABD, Fransa, İspanya, İtalya, Hollanda, Belçika, Almanya), ABD yerlileri ve Kızılderililere karşı işlenen suçlar filmlerle yumuşatılsa da insan havsalasının alabileceği bir şey değildir. Kızılderililerin nüfusunun yüzde 95’i yok edilmiştir. ABD aklı Kızılderilileri yok etmek için virüs ve çeşitli hastalık mikrobu taşıyan battaniyeler hediye etmiştir. Kızılderililer topraklarından sürekli sürgün edilmiş ve kıyılmıştır.
Yani insanlığa karşı işlenen suçlar o kadar çok ki, enstitünün kadrosu, kadronun yetkinliği, yabancı dil bilgisi önem arz etmektedir.
Kim bilir bakarsınız YÖK kararıyla kadrosu yeterli ve yetkin üniversitelerde Ermenistan, İran, Suriye, Irak, Mısır, Libya, BAE, Suudi Arabistan, Kafkaslar, Balkanlar ve Türkistan başta olmak üzere dünyanın önemli coğrafya ve ülkelerini inceleyen, hükümetlere ihtiyacı olan politikaların oluşması açısından önemli destek sağlayan başlangıca gidilir.
Belki Türkiye’nin bu geniş alanda yetişmiş onlarca uzman, dünya çapında akademisyenlerimiz ortaya çıkan.
YÖK Başkanı Prof. Yekta Saraç’a çağrımız olsun!
Türkiye’nin böyle bir enstitüye olan ihtiyacı çok fazladır. Aslında Türkiye’de Ortadoğu, Balkanlar, Kafkaslar, Türkistan, Çin, AB ve ABD, Afrika üzerine çalışmalar yapacak enstitülere ihtiyacı var. Enstitüler için tek şart; ehil, yetkin ve kafasının arkasında bir şey olmayan, yani işin hakkını veren akademisyenlerden oluşmalıdır.
YÖK Başkanı Saraç, enstitüyle ilgili açıklamasında “Geçmişte veya günümüzde soykırım ve insanlığa karşı işlenen suçlar, Enstitüde görev yapacak yerli ve yabancı bilim insanlarınca "bilim ve hukuk" düzleminde akademik bir üslupla ele alınarak, sonuçları ulusal ve uluslararası kamuoyu ile paylaşılmak üzere raporlanacak.
Enstitünün kendi bünyelerinde kurulmasını talep eden üniversitelerimizin alana ilişkin yeterlilikleri hakkında YÖK’te gerçekleştirecekleri sunum sonrasında Enstitünün hangi üniversitemizde kurulacağına önümüzdeki hafta karar verilecektir.”
İnsanlığa karşı işlenen suçlardan en fazla mağdur olan, canı, malı, toprakları, kültürü en fazla mağdur olan Türk Milletidir. Tarihte o kadar çok acı yaşamış başka bir millet yoktur.
Balkan faciası, Çarlık Rusya’sı dönemi Türkistan ve Sibirya, SSCB dönemi Kırım, Ahıska, Kazakistan, Tataristan, Yakut, Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan Türklerinin yaşadığı soykırım ve sürgünleri çok hassas noktadır. Soykırım ve kıyımın alasını yaşamıştır bu millet.
- Yüzyılın başlarında Osmanlı Devleti sınırları içerisinde Ermeni çetelerinin yaptığı kıyımlar, yine Ermeni çeteleri tarafından Kafkaslarda, Türkistan’da işlenen soykırım ve kıyımlar insanlığı utandıran boyuttadır.
Elbette sömürge güçlerinin Hindistan (İngiltere), Afrika (ABD, Fransa, İspanya, İtalya, Hollanda, Belçika, Almanya), ABD yerlileri ve Kızılderililere karşı işlenen suçlar filmlerle yumuşatılsa da insan havsalasının alabileceği bir şey değildir. Kızılderililerin nüfusunun yüzde 95’i yok edilmiştir. ABD aklı Kızılderilileri yok etmek için virüs ve çeşitli hastalık mikrobu taşıyan battaniyeler hediye etmiştir. Kızılderililer topraklarından sürekli sürgün edilmiş ve kıyılmıştır.
Yani insanlığa karşı işlenen suçlar o kadar çok ki, enstitünün kadrosu, kadronun yetkinliği, yabancı dil bilgisi önem arz etmektedir.
Kim bilir bakarsınız YÖK kararıyla kadrosu yeterli ve yetkin üniversitelerde Ermenistan, İran, Suriye, Irak, Mısır, Libya, BAE, Suudi Arabistan, Kafkaslar, Balkanlar ve Türkistan başta olmak üzere dünyanın önemli coğrafya ve ülkelerini inceleyen, hükümetlere ihtiyacı olan politikaların oluşması açısından önemli destek sağlayan başlangıca gidilir.
Belki Türkiye’nin bu geniş alanda yetişmiş onlarca uzman, dünya çapında akademisyenlerimiz ortaya çıkan.
YÖK Başkanı Prof. Yekta Saraç’a çağrımız olsun!