
Son zamanlarda hiçbir şeye şaşırmadım buna şaşırdığım kadar. Erzurum’da, TMSF tarafından FETÖ terör örgütü ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle el konulan şirketlerde görevlendirilen kayyımın sanılanın aksine son derece düşük bir ücretle görev yaptığını öğrendim. Ortada ‘Kayyım en az 70-80 bin lira maaş alıyor’ söylentilerinin ayyuka çıktığı bir dönem öğrendiğim rakam ben gibi inanıyorum ki siz okuyucuları da çok şaşırtacaktır. Sıkı durun, Erzurum’da Ankara’dan gönderilen 2 TMSF üyesi dışında ki muhasebeci Orhan Akgüloğlu ve Avukat Celal Çelik’in aldıkları ücret tam tamına 1500 lira! Evet, yanlış okumadınız, tam tamına yazıyla bin beşyüz Türk lirası. 15 Mayıs tarihinden itibaren TMSF’nin daveti üzerine görev yapan Orhan Akgüloğlu ile Celal Çelik’in sembolik olarak 1500 Türk lirası maaşı, inanıyorum ki sizi de çok şaşırttı! Bu iki isim başta olmak üzere 4 kişiden oluşan Erzurum’da ki kayyım heyeti şu ana kadar başta FETÖ terör örgütüyle ilişkisi bulunan okul, dersane ve bazı ticari kurumların tasfiyesini gerçekleştirdi. Aynı heyet 15 Temmuz tarihinden sonra da başta adı Nenehatun olan Lalezar Termal Tesisler, paralel yapıyla bağlantısı olan bazı öğrenci yurtları ile sahibi halen tutuklu bulunan Murat Kılıç’a ait Kılıçoğlu Şirketleri’nin denetimlerini gerçekleştirmekle görevlendirildi. Bu arada, aynı zamanda Erzurum Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası başkanlığını yapan Orhan Akgüloğlu ile Erzurum Barosu’na kayıtlı avukatlardan Celal Çelik’in bu parayı da şu ana kadar almadıkları ve biriken bu alacaklarını 15 Temmuz Şehitleri için açılan hesaba bağış yapacakları bilgisini de edindiğimi söylemeliyim.
Yaşı kadar şampiyonası var!
Erzurum’da sürat Pateninde alt yapıdan yeni bir yıldız daha geliyor. Adı Aylin, soyadı Mutlu. Annesi Rus, babası Ankaralı. 7 yaşında. Erzurum Atatürk Üniversitesi Aydın Doğan İlköğretim Okulu’nda öğrenim görüyor. İkinci sınıfta. Bir yıldır sürat pateni yapıyor ve şu ana kadar 2’si Türkiye şampiyonası olmak üzere 7 resmi maçta yarışarak milli sporcular kervanına dahil oldu. 60 kişiden oluşan sürat patencilerin en küçüğü. Sevimliliği ile o adeta antrenmanlarda herkesin maskotu. Pazartesileri hariç haftanın her günü okul çıkışlarında ev hanımı olan annesi Ekaterina ile birlikte Palandöken’deki 2 binlik Buz Paten Salonu’na gelişiyor ve antrenman yapıyor. Şu ana kadar tek bir antrenmanı kaçırdığı da yok. Antrenörü Zeynep Erkılıç, Aylin’in geleceğin yıldız short trackçılarından biri olacağını belirtirken, ‘’ Yaşının küçüklüğüne rağmen kendisinden yaşça büyük arkadaşlarıyla aynı sürede yarışabilecek yetenekte bir sporcum. Her yarışta da derece yapan bir sporcum. Onunla çalışmak hem zevkli ve hem de güzel’’ dedi. Fotoğrafta minik Aylin, annesi Ekaterine Mutlu ve antrenörü Zeynep Erkılıç görülüyor.
İşte Sekmen’i kızdıran o partili!
Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar İdari binasının açılışında Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’i, çeşme açılışı ile ilgili attığı twetten dolayı kızdırıp küplere bindiren partilinin Mustafa Tunç olduğu bilgisine ulaştım. 3 bakan, 3 milletvekili ve Büyükşehir Belediye Başkanının katıldığı çeşme açılışını eleştiren mahiyetteki twetinden dolayı Sekmen’in hedefe koyduğu Tunç’un aynı zamanda AK Parti İl Başkan yarımcısı olduğunu öğrendim. Kamuoyunun merak ettiği ve Sekmen’in, ‘’Bu düşüncedeki insanları aramızda barındırmamalıyız’’ diye sert bir dille eleştirdiği partili olan Tunç’un bu tepki karşısında şu ana sessiz kaldığı ve henüz bir savunma yapmadığı gözleniyor. Bu arada, Ez-Her Üniversitesi’nde öğrenim gören ve Erzurum’da geniş çaplı bir eğitim kurumunun yönetim kurulu başkanlığını yapan Tunç’un facebook sayfasında bu twete rastlanmadığı ama Raci Kalaycıoğlu adlı partilinin kendisini o açıklamasından dolayı eleştiren paylaşımını da sayfasından kaldırmaması ve yer vermesi dikkatlerden kaçmadı.
O şimdi öğrenci!
Uzun yıllar İhlas Haber Ajansı Bürosu’nda birlikte çalıştığım gazeteci arkadaşlarımdan Salih Tekin, 46 yaşında Üniversiteye başladı. Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde öğrenime başlayan Salih Tekin, çocuğu yaşındaki öğrenciler ile sınıfta sıraları paylaştı. Çoğu hocası bile kendisinden küçük. Salih sadece sınıfının değil, okulunun da şu an için en yaşlı öğrencisi konumunda. ‘’Öteden beri içimde ukte kalmıştı, şükür arzuma kavuştum’’ diyen Salih Tekin, PUSULA Gazetesi’nden arta kalan zamanlarını okulda ders görerek geçiriyor. 26 yıllık gazeteci olan Salih, 14 yıl Bölge Müdürü ve muhabir olarak İHA’da 2 yıl DHA’da, son 5 yıldır da PUSULA’da görev yapıyor. Onunla beraber öğrenim gören çocuklar çok şanslı, imrenmemek elde değil. Salih gibi gerçek bir gazeteciyle hem de Gazetecilik Bölümü’nde olmak şans ötesi bir şey! Artık okullu bir gazeteci olarak da anılacak Salih’e en içten duygularımla öğrencilik hayatında başarılar diliyor, kendisi de eski bir meslektaşımız olan eşi Arzu’ya da buradan tebriklerimi gönderiyorum.
Sen yine de tak Ahmet hocam!
Ahmet Yıldırım, Türk futbolunda bilinen isimlerden biridir. Futbol dünyası onu oynadığı veya çalıştırdığı diğer takımlardan daha çok Galatasaray’dan dolayı tanınıyor. Galatasaray’da futbolculuğu ile bilinen Ahmet hoca, kuşkusuz teknik adamlık kariyerinde BB Erzurumspor’u geçen sezon 2.lige çıkartarak haklı bir yer edindi. Öyle ya, 4 yıldır 2.lige çıkmayı hayal eden BB Erzurumspor, Ahmet Yıldırım sayesinde bu mutluluğu yaşamıştı. Genç teknik adamın şu anda ikinci ile aynı puanda 3’ncü sırada yeralan BB Erzurumspor’un hocası olarak PTT ligini hedeflediğini biliyoruz. Gördüğüm kadarıyla bu konuda son derece emin. Bizim gazeteden Nurullah Pala’ya geçen hafta içinde verdiği beyanatta da ‘’Rakipler ile aramızda 10 puan fark bile olsa bu sene şampiyonuz’’ diyecek kadar da iddialı. Ve yine gördüğüm kadarıyla Ahmet hoca sadece iddialı değil, aynı zamanda hırslı. En azından gerek kendisi ve gerekse takım ile ilgili eleştiriler konusunda da takmayan biri! Benim de zaman zaman takımla ilgili eleştirilerim olmasına rağmen kendisine sempati ile baktığım bir isim Yıldırım. Ancak, her türlü eleştirileri takmadığını, geçen bir açıklamasından öğrendim, üzüldüm doğrusu! Kulaklarımla duydum, kendisine kamerayı uzatan Salih Yalçın arkadaşımıza söylüyordu. Hoca, eleştirileri takmadığını söylerken bana göre doğru yapmıyor, bu konuda negatif elektrik veriyor. Elbette dünyanın her yerinde eleştiri olacaktır ve bazen bu eleştiriler haksız, kasıtlı da olabilir. Ama öyle olsa dahi takmamak ne demek? Olumlu eleştirileri kabul etmek kötü bir şey değildir ki. Kaldı ki kimse Ahmet Yıldırım’ın veya BB Erzurumspor’un düşmanı değildir. Ahmet hocaya, yöneltilen eleştiriler konusunda biraz daha sakin ve dikkatli olması konusunda bir ağabeyi olarak uyarıda bulunurken, şunu da eklemeden edemiyorum: Bak hocam, bu şehir de tıpkı Samsun gibi, Eskişehir gibi, Bursa gibi, Kocaeli gibi bir futbol şehridir. Şu veya bu sebepten dolayı bugün profesyonel liglerde olması gereken yerde değildir ama seyircisiyle katma değeri olan bir şehirdir bu şehir. Kaldı ki bu şehirde Türk Milli takımının teknik patronluğunu yapan Tınaz Tırpan’lar, Altan Tetik’ler, Selahattin Ünlü’ler, Cihat Erbil’ler, Kahraman Karataş’lar, Coşkun Demirbakan’lar, Ergun Kantarcı’lar, Besim Durmuş’lar, Yavuz İncedal’lar, Hüsnü Özkara’lar, Behzat Çınar’lar, Celal Kıbrızlı’lar, Kadir Özcan’lar, Turgut Kafkas’lar, Hikmet Karaman’lar, Stanislav Karasi’ler, Sadi Tekelioğlu’lar, Ali Gültiken’ler, adını daha sayamayacağım nice teknik adamlar gelip geçmiştir. Ve bunların her birisi de bir şekilde lehte veya aleyhte eleştirileri takmışlar, hiçbirinin de kimseyle sorunu olmamıştır. Çoğu da ikili güzel ilişkileriyle iz bırakmışlar, çok sayıda dostluk kazanmışlardır. Nokta.
Kırkıncı merakımı gideren kitap!
24 Şubat 2016 yılında hayatını kaybeden Erzurumlu merhum Mehmet Kırkıncı hoca, Türkiye’nin tanıdığı din adamlarından biridir. Benim de sahadayken iki-üç defa haber maksatlı görüştüğüm, bazı açılış ve davetlerde karşılaşıp ayaküstü de olsa sohbet ettiğim Mehmet Kırkıncı hoca, çoğu kişinin de yakından tanımak istediği ve merak ettiği biriydi. Doğrusu ben de aynı şehirde yaşıyorduk ama yeterince tanımıyordum ve neler yaşadığı ile ilgili meraklardaydım. Bu merakımı ben şahsen giderdim! Yeğeni arkadaşımız sevgili Muhammet Kırkıncı’nın önerisi ile temin ettiğim 2 ciltlik ‘Hayatım-Hatıralarım’ kitabı, Kırkıncı hocayı bütün yönüyle anlatıyor, bana o’nu daha iyi tanıtıyor! Herşeyden önce sade bir dille yazılmış bir kitap ve meraklılara okumaları için özellikle tavsiye diyorum. Belli ki Kırkıncı hoca söylemiş, gazetecilik deneyimi olan güçlü bir kalem de bunları kağıda dökmüş. Ama ortaya muazzam bir Mehmet Kırkıncı portresi çıkmış. Özellikle yakın siyasi tarihe de ışık tutacak olan kitapta Kırkıncı hocanın Sivas cezaevi günlerinden tutun da, Kenan Evren’e yazdığı mektup, Turgut Özal, Mesut Yılmaz, Süleyman Demirel, Necip Fazıl Kısakürek, hatta Barış Manço ile özel ve çoğu ulusal basında yeralan görüşmeler de var. Üniversite camiinin açılış hikayesinin de enine boyuna anlatıldığı kitap bir çok hatıraya da yer veriyor. Ben önerimi yapıyorum, gerisi artık size kalmış bir şey!
Tıp dünyası bu hocamı daha çok konuşacak!
Hasan Türkez, ETÜ’de bir çok ilk’e imza atan Erzurumlu genç bilim adamlarından birisi. Basında son günlerde yaptığı önemli çalışmalarla adından sıkça sözettiriyor. Erzurum Teknik Üniversitesi’nin ilk kadrolu öğretim üyesi ünvanını elinde bulunduran Hasan Türkez, geçtiğimiz günler profesör ünvanını da alarak çiçeği burnundaki Üniversitesindeki bir ilk’e daha imza attı,okulunun ilk profesörü oldu. Aynı zamanda bir süre önce okulunun Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü başkanlığını da yapan Türkez’e, aralarında İHA Bölge Müdürü olan ağabeyi Ayhan Türkez da olmak üzere birkaç arkadaşla hafta içinde okuldaki odasında ziyarete gittik. Odası, dostlarından gelen kutlama çiçekleriyle adeta çiçek bahçesi haline dönüşmüş. Her bir çiçek onun ne kadar sevildiğini de bir belgesi. Burada daha sayamayacağım çok sayıda ilk’de imzası olan sevgili Hasan Türkez hocamı profesörlüğünden dolayı kutluyor, bazı bilgiler bende mevcut, ilerleyen dönemlerde tıp dünyasında adını daha sıkça duyacağımızı buradan belirtmek istiyorum.
--

Erzurum’da sürat Pateninde alt yapıdan yeni bir yıldız daha geliyor. Adı Aylin, soyadı Mutlu. Annesi Rus, babası Ankaralı. 7 yaşında. Erzurum Atatürk Üniversitesi Aydın Doğan İlköğretim Okulu’nda öğrenim görüyor. İkinci sınıfta. Bir yıldır sürat pateni yapıyor ve şu ana kadar 2’si Türkiye şampiyonası olmak üzere 7 resmi maçta yarışarak milli sporcular kervanına dahil oldu. 60 kişiden oluşan sürat patencilerin en küçüğü. Sevimliliği ile o adeta antrenmanlarda herkesin maskotu. Pazartesileri hariç haftanın her günü okul çıkışlarında ev hanımı olan annesi Ekaterina ile birlikte Palandöken’deki 2 binlik Buz Paten Salonu’na gelişiyor ve antrenman yapıyor. Şu ana kadar tek bir antrenmanı kaçırdığı da yok. Antrenörü Zeynep Erkılıç, Aylin’in geleceğin yıldız short trackçılarından biri olacağını belirtirken, ‘’ Yaşının küçüklüğüne rağmen kendisinden yaşça büyük arkadaşlarıyla aynı sürede yarışabilecek yetenekte bir sporcum. Her yarışta da derece yapan bir sporcum. Onunla çalışmak hem zevkli ve hem de güzel’’ dedi. Fotoğrafta minik Aylin, annesi Ekaterine Mutlu ve antrenörü Zeynep Erkılıç görülüyor.
İşte Sekmen’i kızdıran o partili!
Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar İdari binasının açılışında Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’i, çeşme açılışı ile ilgili attığı twetten dolayı kızdırıp küplere bindiren partilinin Mustafa Tunç olduğu bilgisine ulaştım. 3 bakan, 3 milletvekili ve Büyükşehir Belediye Başkanının katıldığı çeşme açılışını eleştiren mahiyetteki twetinden dolayı Sekmen’in hedefe koyduğu Tunç’un aynı zamanda AK Parti İl Başkan yarımcısı olduğunu öğrendim. Kamuoyunun merak ettiği ve Sekmen’in, ‘’Bu düşüncedeki insanları aramızda barındırmamalıyız’’ diye sert bir dille eleştirdiği partili olan Tunç’un bu tepki karşısında şu ana sessiz kaldığı ve henüz bir savunma yapmadığı gözleniyor. Bu arada, Ez-Her Üniversitesi’nde öğrenim gören ve Erzurum’da geniş çaplı bir eğitim kurumunun yönetim kurulu başkanlığını yapan Tunç’un facebook sayfasında bu twete rastlanmadığı ama Raci Kalaycıoğlu adlı partilinin kendisini o açıklamasından dolayı eleştiren paylaşımını da sayfasından kaldırmaması ve yer vermesi dikkatlerden kaçmadı.

Uzun yıllar İhlas Haber Ajansı Bürosu’nda birlikte çalıştığım gazeteci arkadaşlarımdan Salih Tekin, 46 yaşında Üniversiteye başladı. Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde öğrenime başlayan Salih Tekin, çocuğu yaşındaki öğrenciler ile sınıfta sıraları paylaştı. Çoğu hocası bile kendisinden küçük. Salih sadece sınıfının değil, okulunun da şu an için en yaşlı öğrencisi konumunda. ‘’Öteden beri içimde ukte kalmıştı, şükür arzuma kavuştum’’ diyen Salih Tekin, PUSULA Gazetesi’nden arta kalan zamanlarını okulda ders görerek geçiriyor. 26 yıllık gazeteci olan Salih, 14 yıl Bölge Müdürü ve muhabir olarak İHA’da 2 yıl DHA’da, son 5 yıldır da PUSULA’da görev yapıyor. Onunla beraber öğrenim gören çocuklar çok şanslı, imrenmemek elde değil. Salih gibi gerçek bir gazeteciyle hem de Gazetecilik Bölümü’nde olmak şans ötesi bir şey! Artık okullu bir gazeteci olarak da anılacak Salih’e en içten duygularımla öğrencilik hayatında başarılar diliyor, kendisi de eski bir meslektaşımız olan eşi Arzu’ya da buradan tebriklerimi gönderiyorum.

Ahmet Yıldırım, Türk futbolunda bilinen isimlerden biridir. Futbol dünyası onu oynadığı veya çalıştırdığı diğer takımlardan daha çok Galatasaray’dan dolayı tanınıyor. Galatasaray’da futbolculuğu ile bilinen Ahmet hoca, kuşkusuz teknik adamlık kariyerinde BB Erzurumspor’u geçen sezon 2.lige çıkartarak haklı bir yer edindi. Öyle ya, 4 yıldır 2.lige çıkmayı hayal eden BB Erzurumspor, Ahmet Yıldırım sayesinde bu mutluluğu yaşamıştı. Genç teknik adamın şu anda ikinci ile aynı puanda 3’ncü sırada yeralan BB Erzurumspor’un hocası olarak PTT ligini hedeflediğini biliyoruz. Gördüğüm kadarıyla bu konuda son derece emin. Bizim gazeteden Nurullah Pala’ya geçen hafta içinde verdiği beyanatta da ‘’Rakipler ile aramızda 10 puan fark bile olsa bu sene şampiyonuz’’ diyecek kadar da iddialı. Ve yine gördüğüm kadarıyla Ahmet hoca sadece iddialı değil, aynı zamanda hırslı. En azından gerek kendisi ve gerekse takım ile ilgili eleştiriler konusunda da takmayan biri! Benim de zaman zaman takımla ilgili eleştirilerim olmasına rağmen kendisine sempati ile baktığım bir isim Yıldırım. Ancak, her türlü eleştirileri takmadığını, geçen bir açıklamasından öğrendim, üzüldüm doğrusu! Kulaklarımla duydum, kendisine kamerayı uzatan Salih Yalçın arkadaşımıza söylüyordu. Hoca, eleştirileri takmadığını söylerken bana göre doğru yapmıyor, bu konuda negatif elektrik veriyor. Elbette dünyanın her yerinde eleştiri olacaktır ve bazen bu eleştiriler haksız, kasıtlı da olabilir. Ama öyle olsa dahi takmamak ne demek? Olumlu eleştirileri kabul etmek kötü bir şey değildir ki. Kaldı ki kimse Ahmet Yıldırım’ın veya BB Erzurumspor’un düşmanı değildir. Ahmet hocaya, yöneltilen eleştiriler konusunda biraz daha sakin ve dikkatli olması konusunda bir ağabeyi olarak uyarıda bulunurken, şunu da eklemeden edemiyorum: Bak hocam, bu şehir de tıpkı Samsun gibi, Eskişehir gibi, Bursa gibi, Kocaeli gibi bir futbol şehridir. Şu veya bu sebepten dolayı bugün profesyonel liglerde olması gereken yerde değildir ama seyircisiyle katma değeri olan bir şehirdir bu şehir. Kaldı ki bu şehirde Türk Milli takımının teknik patronluğunu yapan Tınaz Tırpan’lar, Altan Tetik’ler, Selahattin Ünlü’ler, Cihat Erbil’ler, Kahraman Karataş’lar, Coşkun Demirbakan’lar, Ergun Kantarcı’lar, Besim Durmuş’lar, Yavuz İncedal’lar, Hüsnü Özkara’lar, Behzat Çınar’lar, Celal Kıbrızlı’lar, Kadir Özcan’lar, Turgut Kafkas’lar, Hikmet Karaman’lar, Stanislav Karasi’ler, Sadi Tekelioğlu’lar, Ali Gültiken’ler, adını daha sayamayacağım nice teknik adamlar gelip geçmiştir. Ve bunların her birisi de bir şekilde lehte veya aleyhte eleştirileri takmışlar, hiçbirinin de kimseyle sorunu olmamıştır. Çoğu da ikili güzel ilişkileriyle iz bırakmışlar, çok sayıda dostluk kazanmışlardır. Nokta.

24 Şubat 2016 yılında hayatını kaybeden Erzurumlu merhum Mehmet Kırkıncı hoca, Türkiye’nin tanıdığı din adamlarından biridir. Benim de sahadayken iki-üç defa haber maksatlı görüştüğüm, bazı açılış ve davetlerde karşılaşıp ayaküstü de olsa sohbet ettiğim Mehmet Kırkıncı hoca, çoğu kişinin de yakından tanımak istediği ve merak ettiği biriydi. Doğrusu ben de aynı şehirde yaşıyorduk ama yeterince tanımıyordum ve neler yaşadığı ile ilgili meraklardaydım. Bu merakımı ben şahsen giderdim! Yeğeni arkadaşımız sevgili Muhammet Kırkıncı’nın önerisi ile temin ettiğim 2 ciltlik ‘Hayatım-Hatıralarım’ kitabı, Kırkıncı hocayı bütün yönüyle anlatıyor, bana o’nu daha iyi tanıtıyor! Herşeyden önce sade bir dille yazılmış bir kitap ve meraklılara okumaları için özellikle tavsiye diyorum. Belli ki Kırkıncı hoca söylemiş, gazetecilik deneyimi olan güçlü bir kalem de bunları kağıda dökmüş. Ama ortaya muazzam bir Mehmet Kırkıncı portresi çıkmış. Özellikle yakın siyasi tarihe de ışık tutacak olan kitapta Kırkıncı hocanın Sivas cezaevi günlerinden tutun da, Kenan Evren’e yazdığı mektup, Turgut Özal, Mesut Yılmaz, Süleyman Demirel, Necip Fazıl Kısakürek, hatta Barış Manço ile özel ve çoğu ulusal basında yeralan görüşmeler de var. Üniversite camiinin açılış hikayesinin de enine boyuna anlatıldığı kitap bir çok hatıraya da yer veriyor. Ben önerimi yapıyorum, gerisi artık size kalmış bir şey!
Tıp dünyası bu hocamı daha çok konuşacak!
Hasan Türkez, ETÜ’de bir çok ilk’e imza atan Erzurumlu genç bilim adamlarından birisi. Basında son günlerde yaptığı önemli çalışmalarla adından sıkça sözettiriyor. Erzurum Teknik Üniversitesi’nin ilk kadrolu öğretim üyesi ünvanını elinde bulunduran Hasan Türkez, geçtiğimiz günler profesör ünvanını da alarak çiçeği burnundaki Üniversitesindeki bir ilk’e daha imza attı,okulunun ilk profesörü oldu. Aynı zamanda bir süre önce okulunun Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü başkanlığını da yapan Türkez’e, aralarında İHA Bölge Müdürü olan ağabeyi Ayhan Türkez da olmak üzere birkaç arkadaşla hafta içinde okuldaki odasında ziyarete gittik. Odası, dostlarından gelen kutlama çiçekleriyle adeta çiçek bahçesi haline dönüşmüş. Her bir çiçek onun ne kadar sevildiğini de bir belgesi. Burada daha sayamayacağım çok sayıda ilk’de imzası olan sevgili Hasan Türkez hocamı profesörlüğünden dolayı kutluyor, bazı bilgiler bende mevcut, ilerleyen dönemlerde tıp dünyasında adını daha sıkça duyacağımızı buradan belirtmek istiyorum.
--