Gazetemiz Pusula’nın 24 Temmuz 2018 tarihli sayısının ikinci sayfa haberlerinden birinin başlığı şöyle: “Koşapınar’da festival coşkusu.”
İyi, güzel!.. Acaba bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen Aşkale ilçemize bağlı Koşapınar köyü (mahalle) festivalinde neler olmuş? diye haberi ilgiyle okudum.
Festivalin ağır konuğu Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen Bey’miş; haliyle o uzun konuşmuş ve memlekete yaptığı hizmetlerini anlatmış. Güzel!..
Sonra Aşkale Belediye Başkanı Şenol Polat konuşmuş. O da festivaldeki coşkuyu beğenmiş ve dışardan gelen konuklara teşekkür etmiş. Bu da güzel!..
Sonra da Koşapınar Köyü Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Haydar Unus konuşmuş. O da katılımcılara teşekkür ederek, festivalin geliştirileceği müjdesini vermiş. E, bu da güzel!..
Sonra ne mi olmuş? Ne olacak canım işte; Erzurum barları izlenmiş, yenilmiş, içilmiş ve en önemli bölüme gelinmiş: Herkes birbirine onurluk (plaket) vermiş!
En sonra da bir dahaki sene yapılacak ‘5. Koşapınar Festivali’nde buluşmak üzere paydos etmişler.
Köylerini seven adamların şenliğine bir şey diyecek değiliz tabi. Bu tür etkinliklere festival mi demeliyiz yoksa köylü buluşması gibi bir şey mi demeliyiz? Bu, mütehassıslerin çözeceği bir durum olduğundan işi erbabına havale edip geçiyoruz.
Sadece, festival nedir? sorusuna, onurluk almamamıza rağmen, bir katkı da biz sunmuş olalım:
Google hazretlerine göre, festivalin üç tarifi vardır ve şöyledir efendim:
1) Festival; tarihi, süresi, yapıldığı çevre, katılanların sayısı ve özellikleri önceden hazırlanan bir izlenceyle belirtilen ve özel önemi olan sanat gösterisidir.
2) Belli bir yılda üretilen ya da belli bir konuda olan filmlerin ya da oyunların gösterilmesi ve sunulması sonunda derece alanlara ödül verilmesi biçiminde düzenlenen ulusal ya da uluslararası gösteri dizisi...
3) Bir bölgenin en ünlü ürünü için yapılan gösteri…
İyi, güzel!.. Acaba bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen Aşkale ilçemize bağlı Koşapınar köyü (mahalle) festivalinde neler olmuş? diye haberi ilgiyle okudum.
Festivalin ağır konuğu Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen Bey’miş; haliyle o uzun konuşmuş ve memlekete yaptığı hizmetlerini anlatmış. Güzel!..
Sonra Aşkale Belediye Başkanı Şenol Polat konuşmuş. O da festivaldeki coşkuyu beğenmiş ve dışardan gelen konuklara teşekkür etmiş. Bu da güzel!..
Sonra da Koşapınar Köyü Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Haydar Unus konuşmuş. O da katılımcılara teşekkür ederek, festivalin geliştirileceği müjdesini vermiş. E, bu da güzel!..
Sonra ne mi olmuş? Ne olacak canım işte; Erzurum barları izlenmiş, yenilmiş, içilmiş ve en önemli bölüme gelinmiş: Herkes birbirine onurluk (plaket) vermiş!
En sonra da bir dahaki sene yapılacak ‘5. Koşapınar Festivali’nde buluşmak üzere paydos etmişler.
Köylerini seven adamların şenliğine bir şey diyecek değiliz tabi. Bu tür etkinliklere festival mi demeliyiz yoksa köylü buluşması gibi bir şey mi demeliyiz? Bu, mütehassıslerin çözeceği bir durum olduğundan işi erbabına havale edip geçiyoruz.
Sadece, festival nedir? sorusuna, onurluk almamamıza rağmen, bir katkı da biz sunmuş olalım:
Google hazretlerine göre, festivalin üç tarifi vardır ve şöyledir efendim:
1) Festival; tarihi, süresi, yapıldığı çevre, katılanların sayısı ve özellikleri önceden hazırlanan bir izlenceyle belirtilen ve özel önemi olan sanat gösterisidir.
2) Belli bir yılda üretilen ya da belli bir konuda olan filmlerin ya da oyunların gösterilmesi ve sunulması sonunda derece alanlara ödül verilmesi biçiminde düzenlenen ulusal ya da uluslararası gösteri dizisi...
3) Bir bölgenin en ünlü ürünü için yapılan gösteri…