
Üniversiteleri teröre esir ettiler. İdealleri vardı (sözde) Türkiye’yi Marksist, Leninist, Maoist bir sisteme esir edeceklerdi. Eğitim yuvalarını terör merkezlerine dönüştürmek istediler, memleketin şehirlerini yakıp yıkmak istediler. Sözde anti-emperyalist idiler ancak hep emperyalizme hizmet ettiler.
Sonra 12 Eylül geldi. Yine koyunu yediler! Tilkiyle plan yapanlar, koyunu yiyip yas tutanlar aynıydı. Türkiye uyanmaya başlamıştı! ASALA oldular, PKK adıyla çıktılar ortaya, bebeklere dahi kurşun sıktılar, yine üniversitelerde, büyük şehirlerde örgütlendiler. İzmir’in göbeğinde, “Üniversiteyi PKK’ya teslim etmeyeceğim” diyen Ferhat Çakıroğlu’nu üniversitenin içerisinde şehit ettiler.
Ergenekon, İzmir Casusluk Davası, Balyoz Planı (!) ve benzeri isimlerle süsledikleri operasyonlar ile 2200 yılı aşan tarihe sahip dünyanın tek ordusu, mazlumların umudu Türk Ordusunu küresel güçlerin emrine sunmaya çalıştılar. Yolsuzluk operasyonu diyerek devletin bankası (Halk Bank) veri tabanını alarak ABD’ye teslim ettiler. Arınç’a suikast planı adıyla Kozmik Odaya saldırdılar, bilgileri yabancı ülkelere götürdüler.
Yetmedi.
Bu ülkenin evlatlarını hendeklere gömeceklerdi. 700’ün üzerinde şehit verdik. 15 Temmuz’da bu ülkenin insanına bombalar yağdırdılar. Önlerinde engel gördükleri Erdoğan’ı alaşağı edeceklerdi. Emperyalizmin uşağı biri “Yatakta basıp, şafakta asacağız” diye tiwit atacaktı. 250 şehit verdik.
Güneyden ülkeyi kuşatmak için üstümüze türlü maşalarını sürdüler. PKK, PYD, YPG, DEAŞ. Türk Devleti, kuşatmayı yarmak için Afrin, Elbab, Bahar Kalkanı harekatlarını yaptı.
Bitmedi, Kabe’yi ayaklar altına aldılar, rektörü Cumhurbaşkanı atayamaz, biz istemezük dediler eylem başlattılar. Devletin polisi müdahale etti bu maşalara. Şimdi propagandasını yapıyorlar, yukarı bakacaklarmış! Sizin bakacağınız tek bir yer var, küresel efendilerinizin gözüdür o.
Türkiye’yi kuşatmak için Küresel operasyonlar Biden iktidarıyla yeniden harekete geçti. Geçtiğimiz hafta sonu Suriye’nin kuzeyi, yani Türk Devletinin huzur getirdiği bölgelerde bombalar patlatıldı. Efendi aynı, maşa belli.
2 günde 3 bombalı saldırı: 16 ölü, 49 yaralı -Suriye’de iki terör saldırısı gerçekleşti; Azez’deki saldırıda 4 kişi öldü 20 kişi yaralandı Bab’da gerçekleşen saldırıda 6 kişi öldü 4 kişi yaralandı. -Afrin’de gerçekleşen saldırıda 6 kişi öldü, 25 kişi yaralandı.
Bir diğer terör saldırısı da Somali'de gerçekleşti. Üst düzey diplomatların bir araya geldiği Afrik Hotel'in önünde önce patlama meydana geldi sonrasında çatışma çıktı.
Hikaye aynı, sahne aynı ve tilkiyle plan yapanlar aynı.
Türkiye’nin karşı karşıya olduğu durumu en güzel Şeyh Edebali’nin damadı Dursun Fakih ifade etmiş, niye kulak vermiyoruz!
Diyor ki;
“Ey oğul öyle insanlar göreceksin ki koyunu yemek için tilkiyle plan yapacaklar, kurtla birlikte öldürecekler, çobanla birlikte yiyecekler, sahibiyle birlikte yas tutacaklar. Hiç bir şey olmamış gibi davranacaklar”. Dursun Fakıh
Sonra 12 Eylül geldi. Yine koyunu yediler! Tilkiyle plan yapanlar, koyunu yiyip yas tutanlar aynıydı. Türkiye uyanmaya başlamıştı! ASALA oldular, PKK adıyla çıktılar ortaya, bebeklere dahi kurşun sıktılar, yine üniversitelerde, büyük şehirlerde örgütlendiler. İzmir’in göbeğinde, “Üniversiteyi PKK’ya teslim etmeyeceğim” diyen Ferhat Çakıroğlu’nu üniversitenin içerisinde şehit ettiler.
Ergenekon, İzmir Casusluk Davası, Balyoz Planı (!) ve benzeri isimlerle süsledikleri operasyonlar ile 2200 yılı aşan tarihe sahip dünyanın tek ordusu, mazlumların umudu Türk Ordusunu küresel güçlerin emrine sunmaya çalıştılar. Yolsuzluk operasyonu diyerek devletin bankası (Halk Bank) veri tabanını alarak ABD’ye teslim ettiler. Arınç’a suikast planı adıyla Kozmik Odaya saldırdılar, bilgileri yabancı ülkelere götürdüler.
Yetmedi.
Bu ülkenin evlatlarını hendeklere gömeceklerdi. 700’ün üzerinde şehit verdik. 15 Temmuz’da bu ülkenin insanına bombalar yağdırdılar. Önlerinde engel gördükleri Erdoğan’ı alaşağı edeceklerdi. Emperyalizmin uşağı biri “Yatakta basıp, şafakta asacağız” diye tiwit atacaktı. 250 şehit verdik.
Güneyden ülkeyi kuşatmak için üstümüze türlü maşalarını sürdüler. PKK, PYD, YPG, DEAŞ. Türk Devleti, kuşatmayı yarmak için Afrin, Elbab, Bahar Kalkanı harekatlarını yaptı.
Bitmedi, Kabe’yi ayaklar altına aldılar, rektörü Cumhurbaşkanı atayamaz, biz istemezük dediler eylem başlattılar. Devletin polisi müdahale etti bu maşalara. Şimdi propagandasını yapıyorlar, yukarı bakacaklarmış! Sizin bakacağınız tek bir yer var, küresel efendilerinizin gözüdür o.
Türkiye’yi kuşatmak için Küresel operasyonlar Biden iktidarıyla yeniden harekete geçti. Geçtiğimiz hafta sonu Suriye’nin kuzeyi, yani Türk Devletinin huzur getirdiği bölgelerde bombalar patlatıldı. Efendi aynı, maşa belli.
2 günde 3 bombalı saldırı: 16 ölü, 49 yaralı -Suriye’de iki terör saldırısı gerçekleşti; Azez’deki saldırıda 4 kişi öldü 20 kişi yaralandı Bab’da gerçekleşen saldırıda 6 kişi öldü 4 kişi yaralandı. -Afrin’de gerçekleşen saldırıda 6 kişi öldü, 25 kişi yaralandı.
Bir diğer terör saldırısı da Somali'de gerçekleşti. Üst düzey diplomatların bir araya geldiği Afrik Hotel'in önünde önce patlama meydana geldi sonrasında çatışma çıktı.
Hikaye aynı, sahne aynı ve tilkiyle plan yapanlar aynı.
Türkiye’nin karşı karşıya olduğu durumu en güzel Şeyh Edebali’nin damadı Dursun Fakih ifade etmiş, niye kulak vermiyoruz!
Diyor ki;
“Ey oğul öyle insanlar göreceksin ki koyunu yemek için tilkiyle plan yapacaklar, kurtla birlikte öldürecekler, çobanla birlikte yiyecekler, sahibiyle birlikte yas tutacaklar. Hiç bir şey olmamış gibi davranacaklar”. Dursun Fakıh