
Lozan Barış Antlaşmasına bu gün ki yazımızla kaldığımız yerden devam ediyoruz. 20 Kasım 1922’de toplanan ve verilen aradan sonra tekrar toplanıp 24 Temmuz 1923’de sona eren Lozan Barış Konferansını tertip eden devletler İngiltere, İtalya, Fransa ve Japonya olmuştur. Lozan Barış Konferansına boğazlar konusunda dâhil olan devletler Sovyet Rusya, Bulgaristan ve kısmen de Japonya’dır. Lozan Barış Konferansına gözlemci devlet olarak katılan ise Amerika Birleşik Devletleridir. Lozan Barış Konferansına ekonomik konularda dahi olan Belçika ve Portekiz devletleridir. Bütün görüşmelere katılanlar ise Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya’dır. Lozan Barış Antlaşmasında sınırlar, kapitülasyonlar, Ermeni yurdu, savaş tazminatı, Mısır, mezarlıklar, adalar, borçlar, İstanbul, boğazlar ve daha nice konu başlıkları yer almıştır. İşte bizde bu konu başlıklarını sırasıyla ele almaya çalışacağız. Keyifli ve bilgi dolu okumalar dilerim. İlk konu başlığımız ise sınırlardır.
SINIRLAR
Lozan Barış Konferansında çözüme kavuşmayan tek sınırımız Irak sınırı, Musul sorunu olmuştur. Sorun İngiltere ile Türkiye’nin yapacağı ikili görüşmelere bırakılmıştır. Eğer tarafların aralarında yaptıkları görüşmeler de 9 ay içinde sonuç alınamazsa Milletler Cemiyetinin konuyu çözmesine karar verilmiştir. İngiltere ve Türkiye arasında, Haliç Konferansı 1924 toplanmasına rağmen Musul sorunu çözülememiş ve sorun daha sonra Türkiye’nin aleyhine sonuçlanmıştır. Zira o dönemde Türkiye, Şeyh Sait İsyanı ile meşgul olmuş bölgeye tam ilgi gösterememiştir. Musul, 5 Haziran 1926 Ankara Antlaşmasıyla kaybedilince Irak sınırımızda netlik kazanmıştır. Yunanistan ile olan sınırla ilgili alınan karar şu şekilde olmuştur. Yunanistan ile yeniden masaya oturulmuş ve sınırımızda bir değişiklik olmuştur. Yunanistan’ın Karaağaç ve Bosnaköy’ü savaş tazminatı olarak vermesi sınırın yeniden düzenlenmesine neden olmuştur. Temel alınan antlaşma ise 3-11 Ekim 1922 tarihli Mudanya Ateşkes Anlaşmasıdır. Bulgaristan ile olan sınırımız da 1913’de imzalanan İstanbul Antlaşması esas alınmıştır. Suriye sınırımız Hatay dışında çizilmiştir. 20 Ekim 1921’de Fransa ile imzalanan Ankara Antlaşması hükümleri geçerli olmuştur. Sovyet Rusya ile olan sınırımızda ise 13 Ekim 1921 tarihli Kars Antlaşması göz önünde tutulmuştur. İran ile yapılan antlaşma ise 1639 tarihli Kari Şirin Antlaşmasıdır. Bu sınır antlaşması en eski sınır antlaşması olarak tarihteki yerini almıştır. Yukarıdaki tabloya baktığında Türkiye’nin Lozan da Hatay ve Batum’un kaybedildiğini kabul ettiği görülebilir. Daha sonra Mustafa Kemal Atatürk’ün gayretleriyle Hatay, 30 Haziran 1939’da anavatana katılmıştır.
Bu gün cumhuriyetimizin 99. Yılı, mutluyuz, gururluyuz. Rabbim devletimizin ömrünü uzun etsin. İstiklal yolunda mücadele eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşlarına ve bu vatan uğrunda ömrünü feda eden nice isimsiz kahramanlara bir kez daha şükranlarımızı sunuyor, bayramınızı, bayramımızı kutluyorum. Nice yıllara inşallah, bizler bu vatana koruyucusuyuz, her türlü iç ve dış mihrakların oyunlarına karşı dimdik ayaktayız ve olmaya da devam edeceğiz. Bu topraklar bizim, bu bayrak bizim, bizim olmaya devam edecektir.
SINIRLAR
Lozan Barış Konferansında çözüme kavuşmayan tek sınırımız Irak sınırı, Musul sorunu olmuştur. Sorun İngiltere ile Türkiye’nin yapacağı ikili görüşmelere bırakılmıştır. Eğer tarafların aralarında yaptıkları görüşmeler de 9 ay içinde sonuç alınamazsa Milletler Cemiyetinin konuyu çözmesine karar verilmiştir. İngiltere ve Türkiye arasında, Haliç Konferansı 1924 toplanmasına rağmen Musul sorunu çözülememiş ve sorun daha sonra Türkiye’nin aleyhine sonuçlanmıştır. Zira o dönemde Türkiye, Şeyh Sait İsyanı ile meşgul olmuş bölgeye tam ilgi gösterememiştir. Musul, 5 Haziran 1926 Ankara Antlaşmasıyla kaybedilince Irak sınırımızda netlik kazanmıştır. Yunanistan ile olan sınırla ilgili alınan karar şu şekilde olmuştur. Yunanistan ile yeniden masaya oturulmuş ve sınırımızda bir değişiklik olmuştur. Yunanistan’ın Karaağaç ve Bosnaköy’ü savaş tazminatı olarak vermesi sınırın yeniden düzenlenmesine neden olmuştur. Temel alınan antlaşma ise 3-11 Ekim 1922 tarihli Mudanya Ateşkes Anlaşmasıdır. Bulgaristan ile olan sınırımız da 1913’de imzalanan İstanbul Antlaşması esas alınmıştır. Suriye sınırımız Hatay dışında çizilmiştir. 20 Ekim 1921’de Fransa ile imzalanan Ankara Antlaşması hükümleri geçerli olmuştur. Sovyet Rusya ile olan sınırımızda ise 13 Ekim 1921 tarihli Kars Antlaşması göz önünde tutulmuştur. İran ile yapılan antlaşma ise 1639 tarihli Kari Şirin Antlaşmasıdır. Bu sınır antlaşması en eski sınır antlaşması olarak tarihteki yerini almıştır. Yukarıdaki tabloya baktığında Türkiye’nin Lozan da Hatay ve Batum’un kaybedildiğini kabul ettiği görülebilir. Daha sonra Mustafa Kemal Atatürk’ün gayretleriyle Hatay, 30 Haziran 1939’da anavatana katılmıştır.
Bu gün cumhuriyetimizin 99. Yılı, mutluyuz, gururluyuz. Rabbim devletimizin ömrünü uzun etsin. İstiklal yolunda mücadele eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşlarına ve bu vatan uğrunda ömrünü feda eden nice isimsiz kahramanlara bir kez daha şükranlarımızı sunuyor, bayramınızı, bayramımızı kutluyorum. Nice yıllara inşallah, bizler bu vatana koruyucusuyuz, her türlü iç ve dış mihrakların oyunlarına karşı dimdik ayaktayız ve olmaya da devam edeceğiz. Bu topraklar bizim, bu bayrak bizim, bizim olmaya devam edecektir.