Rekabet Kurumu hafta içi BİM, CarrefourSA, Migros, A101, Şok ve sıvı yağ firması Savola'ya toplamda 2,6 milyar lira idari para cezası verdi. BİM'e 958 milyon lira, A101'e 647 milyon lira, Migros'a 518 milyon lira, Şok'a 384 milyon lira, CarrefourSA'ya 142 milyon lira ve Savola’ya 22 milyon lira ceza verildi.
Zincir marketler ve Savola yağa verilen cezaların gerekçesi Rekabet Kurumu kararında özetle şu şekilde yer aldı: Doğrudan veya ortak tedarikçiler aracılığıyla dolaylı temaslar yoluyla fiyatların ve fiyat geçişlerinin koordinasyonunun sağlanması. Yine doğrudan veya ortak tedarikçiler aracılığıyla geleceğe dönük fiyatlar, fiyat geçiş tarihleri, dönemsel aktiviteler ve kampanyalar gibi rekabete hassas bilgilerin paylaşılması. Kartel niteliğindeki anlaşma veya uyumlu eylemler yoluyla anılan teşebbüslerin 4054 sayılı Kanun'un 4. maddesine istinaden ihlal edilmesi. Kendi ürünleri bakımından söz konusu perakendeciler arasında raf fiyatları ve fiyat geçişleri konusunda danışıklılığın/koordinasyonun sağlanması ve bu danışıklılığın sürdürülmesi. Perakendecilerin geleceğe dönük fiyatları ve fiyat geçiş tarihleri gibi rekabete hassas bilgilerin paylaşımına aracılık edilmesi. Son olarak fiyat indirimine giden veya pazar genelinde fiyatların arttığı dönemde henüz fiyat artışı yapmayan teşebbüslerin fiyatlarına tedarikçiler aracılığıyla müdahale edilmek suretiyle söz konusu fiyatların tüketiciler aleyhine yükseltilmesinden dolayı bu cezalar verildi.
Son günlerde özellikle 3 harfli zincir marketlerin kartel oluşturup ortak fiyat belirlemelerini ispat etmiş biriyim! Markası farklı, aynı gramajlı ürünlerin indirimlerinin de zamlarının da tüm şubelerde aynı gün ve saatte uygulandığına yakından şahit oldum! O yüzden verilen cezalarda kartelcilik ve üreticiyi baskı altına alma girişiminin önemli etkisi var. Yoksa ceza alan zincir marketler fahiş oranda zam yaptı ise diğer marketlerin ürün fiyatları bu marketlerden daha pahalı olduğundan, ülkede ki bütün marketlere aynı cezanın kesilmesi gerekir. Zincir marketler gerek zamlar konusunda, gerekse piyasayı yönlendirme hususunda ilk kuruldukları yıllara göre ucuzcu kimlikten çıkıp farklı bir pozisyona büründükleri doğrudur! Ancak ceza alan marketler fahiş oranda zam yaptı ise diğer marketlerin bu durumu fırsata çevirip tüketiciyi kazanma yoluna gidebilirlerdi. Bu da gösteriyor ki perakende sektörünün tamamı oluşturulan sistemin bir parçası olma yolunu seçtiler.
Cezalar verildikten sonra kamuoyunda yoğun bir şekilde fiyatlarda düşüş olacak gibi beklenti oluştu. Öncelikle şunu açıklamakta fayda var. Bu cezalarla birlikte fiyatlarda düşüş olmayacak. Yukarıda gerekçelerde belirtildiği üzere verilen cezalar sadece fahiş zamlardan dolayı değil, kartelci oluşum ve ortak fiyat belirlemeden de kaynaklıdır.
Tüketici enflasyonunun ekimde yıllık yüzde 19,89’a yükselmesi, beklentilerin altında kaldı gibi görünse de halkın enflasyonunun bu değerlerin çok üzerinde olduğunu biliyoruz. Üretici enflasyonu ise yüzde 46,31 ile 19 yılın en yüksek seviyesine çıktı. Üretim aşamasında girdi-maliyet fiyatlarındaki değişimi açıklayan Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) 46,31 gibi son yılların en yüksek verisi iken, zamları sadece perakende satıcılarının üzerine yıkmakla sorun çözülmeyeceği gibi fiyatlarda indirim olacağını düşünmek ütopyadır. (ki) 2021 yılında sanayi doğalgaz tarifesine bir yıl öncesine göre yüzde 115 oranında, elektrik santrallerinin doğalgaz tarifesine ise 2021 yılı içerisinde yüzde 148,5 oranında zam geldiğini hatırlatmak isterim.
Yüzde 19,89 olan TÜFE'nin habercisi ÜFE'nin, yüzde 46,31 oranında olması sizlerde de soru işaretlerine neden olmuyor mu? Girdi fiyatlarındaki (ÜFE) artışın tüketici fiyatlarına (TÜFE) yansıdığı bir gerçek karşısında arada ki yüzde 26,42'lik farkın TÜFE'ye eklenmesi ile halkın enflasyonu işte o zaman gerçek manada ortaya çıkacaktır. Sonuç olarak tarımdan sanayiye kadar üretim ithalata bağlı olduğundan döviz kuru arttıkça ÜFE, ÜFE'nin devamında TÜFE'nin yükselmesine marketler tuz biber ekleyince kaçınılmaz tablo ile karşı karşıya kalıyoruz.
Umarım ilerleyen aylarda bu günleri de aramak zorunda kalmayız. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez doğalgaz, elektrik ve akaryakıt zamlarının çözümü için halka ‘tasarruf etmelerini’ tavsiye etmiş... Sayın Bakan'ın kendisi Erzurum'da eksi 20-30 derecede acaba iki gün tasarruf ederek yaşayabilir mi? Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) verilerine göre 9 ayda kredi kartı harcamalarında toplamda yüzde 30,44 artış olmuş. Kışın ağır hissedildiği aylarda bu rakamın yüzde 60'lara çıkacağını tahmin etmek için enerji sektöründe son gelen zamlara bakmak yeterlidir.
Zincir marketler ve Savola yağa verilen cezaların gerekçesi Rekabet Kurumu kararında özetle şu şekilde yer aldı: Doğrudan veya ortak tedarikçiler aracılığıyla dolaylı temaslar yoluyla fiyatların ve fiyat geçişlerinin koordinasyonunun sağlanması. Yine doğrudan veya ortak tedarikçiler aracılığıyla geleceğe dönük fiyatlar, fiyat geçiş tarihleri, dönemsel aktiviteler ve kampanyalar gibi rekabete hassas bilgilerin paylaşılması. Kartel niteliğindeki anlaşma veya uyumlu eylemler yoluyla anılan teşebbüslerin 4054 sayılı Kanun'un 4. maddesine istinaden ihlal edilmesi. Kendi ürünleri bakımından söz konusu perakendeciler arasında raf fiyatları ve fiyat geçişleri konusunda danışıklılığın/koordinasyonun sağlanması ve bu danışıklılığın sürdürülmesi. Perakendecilerin geleceğe dönük fiyatları ve fiyat geçiş tarihleri gibi rekabete hassas bilgilerin paylaşımına aracılık edilmesi. Son olarak fiyat indirimine giden veya pazar genelinde fiyatların arttığı dönemde henüz fiyat artışı yapmayan teşebbüslerin fiyatlarına tedarikçiler aracılığıyla müdahale edilmek suretiyle söz konusu fiyatların tüketiciler aleyhine yükseltilmesinden dolayı bu cezalar verildi.
Son günlerde özellikle 3 harfli zincir marketlerin kartel oluşturup ortak fiyat belirlemelerini ispat etmiş biriyim! Markası farklı, aynı gramajlı ürünlerin indirimlerinin de zamlarının da tüm şubelerde aynı gün ve saatte uygulandığına yakından şahit oldum! O yüzden verilen cezalarda kartelcilik ve üreticiyi baskı altına alma girişiminin önemli etkisi var. Yoksa ceza alan zincir marketler fahiş oranda zam yaptı ise diğer marketlerin ürün fiyatları bu marketlerden daha pahalı olduğundan, ülkede ki bütün marketlere aynı cezanın kesilmesi gerekir. Zincir marketler gerek zamlar konusunda, gerekse piyasayı yönlendirme hususunda ilk kuruldukları yıllara göre ucuzcu kimlikten çıkıp farklı bir pozisyona büründükleri doğrudur! Ancak ceza alan marketler fahiş oranda zam yaptı ise diğer marketlerin bu durumu fırsata çevirip tüketiciyi kazanma yoluna gidebilirlerdi. Bu da gösteriyor ki perakende sektörünün tamamı oluşturulan sistemin bir parçası olma yolunu seçtiler.
Cezalar verildikten sonra kamuoyunda yoğun bir şekilde fiyatlarda düşüş olacak gibi beklenti oluştu. Öncelikle şunu açıklamakta fayda var. Bu cezalarla birlikte fiyatlarda düşüş olmayacak. Yukarıda gerekçelerde belirtildiği üzere verilen cezalar sadece fahiş zamlardan dolayı değil, kartelci oluşum ve ortak fiyat belirlemeden de kaynaklıdır.
Tüketici enflasyonunun ekimde yıllık yüzde 19,89’a yükselmesi, beklentilerin altında kaldı gibi görünse de halkın enflasyonunun bu değerlerin çok üzerinde olduğunu biliyoruz. Üretici enflasyonu ise yüzde 46,31 ile 19 yılın en yüksek seviyesine çıktı. Üretim aşamasında girdi-maliyet fiyatlarındaki değişimi açıklayan Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) 46,31 gibi son yılların en yüksek verisi iken, zamları sadece perakende satıcılarının üzerine yıkmakla sorun çözülmeyeceği gibi fiyatlarda indirim olacağını düşünmek ütopyadır. (ki) 2021 yılında sanayi doğalgaz tarifesine bir yıl öncesine göre yüzde 115 oranında, elektrik santrallerinin doğalgaz tarifesine ise 2021 yılı içerisinde yüzde 148,5 oranında zam geldiğini hatırlatmak isterim.
Yüzde 19,89 olan TÜFE'nin habercisi ÜFE'nin, yüzde 46,31 oranında olması sizlerde de soru işaretlerine neden olmuyor mu? Girdi fiyatlarındaki (ÜFE) artışın tüketici fiyatlarına (TÜFE) yansıdığı bir gerçek karşısında arada ki yüzde 26,42'lik farkın TÜFE'ye eklenmesi ile halkın enflasyonu işte o zaman gerçek manada ortaya çıkacaktır. Sonuç olarak tarımdan sanayiye kadar üretim ithalata bağlı olduğundan döviz kuru arttıkça ÜFE, ÜFE'nin devamında TÜFE'nin yükselmesine marketler tuz biber ekleyince kaçınılmaz tablo ile karşı karşıya kalıyoruz.
Umarım ilerleyen aylarda bu günleri de aramak zorunda kalmayız. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez doğalgaz, elektrik ve akaryakıt zamlarının çözümü için halka ‘tasarruf etmelerini’ tavsiye etmiş... Sayın Bakan'ın kendisi Erzurum'da eksi 20-30 derecede acaba iki gün tasarruf ederek yaşayabilir mi? Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) verilerine göre 9 ayda kredi kartı harcamalarında toplamda yüzde 30,44 artış olmuş. Kışın ağır hissedildiği aylarda bu rakamın yüzde 60'lara çıkacağını tahmin etmek için enerji sektöründe son gelen zamlara bakmak yeterlidir.