Yakın zamanların tarihinde yaşanan utanç verici ve manda zihniyeti diye nitelendirilecek hadiseler unutulup gitti. AB Temsilcisi Karen Fogg, Türkiye’nin 4. Kuvveti olarak bilinen medyanın ağır toplarını nasıl elde ettiğini, Kıbrıs ve Türkiye AB ilişkilerinde medyayı nasıl kullandığını 2001-2002 yıllarında bir hackerın Karen Fogg’un yazışmalarını ele geçirmesi ve Doğu Perinçek’in bu yazışmaları yayınlamasıyla öğrenebilmiştik.
Karen Fogg’ın neredeyse önde gelen gazetecilerin tamamıyla ilişkileri enteresandı. Cengiz Çandar, Mehmet Ali Brant, Mehmet Barlas, Hasan Cemal, Ahmet Altan, Ahmet İnsell, Cüneyt Ülsever, Ergun Babahan, Nuray Mert, Eser Karakaş, Şahin Alpay, Ali Bayramoğlu, Yasemin Çongar bunlardan yalnızca bir kesimiydi. Bu yazışmalardan tek bir örnek olayı kavramada yeterliydi. Fogg, Cengiz Çandar’a bir e-posta atıyor; “Sevgili Cengiz bizim dergiye bir yazı yaz, makbuzunu da gönder”
Ne değişti?
Dünden bu güne kadar ne değişti. Yine Türkiye’nin milli menfaatlerini baltalamak için oyunlar oynanıyor, ne yazık ki, ülkenin birliği ve dirliği için adım atanlar aforoz edilebiliyor. Kimse bu davranışından dolayı utanıp sıkılmıyor.
Yoğun gündem arasında kaynayıp gitti, Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Adli Yıl açılışı törenine katıldı. 50 baronun Beştepe’de yapıldığı gerekçesiyle boykot ettiği açılıştan söz ediyorum. Feyzioğlu, katılımı için “Söz konusu vatan ise gerisi teferruattır” dedi.
Ancak Metin Feyzioğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’cı oldu, dönek oldu, hatta olmadık olumsuz sıfat bırakmadılar.
Neden Beştepe’ye gittin. Evet bütün gürültünün ana fikri bu. Bu tartışmayı uzaktan izleyenler sanırlar ki, Metin Feyzioğlu, dış güçlerin, düşman ülkenin Cumhurbaşkanlığı sarayında yapılan bir toplantıya katılmış.
Türkiye’nin birliği ve dirliğinden yana tavır koyamayan, Diyarbakır’da HDP binası önünde eylem yapan, dağa kaçırılan çocuklarını isteyen anneler için ağızlarından bir çift cümle dökülemeyenler Metin Feyzioğlu’na saldırıyorlar.
Neden Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na gittin?
Ey Metin Feyzioğlu’nu bir kaşık suda boğanlar; unutmayın burası Türkiye Cumhuriyeti, unutmayın Recep Tayyip Erdoğan bu ülkenin Cumhurbaşkanı.
Karen Fogg’ın neredeyse önde gelen gazetecilerin tamamıyla ilişkileri enteresandı. Cengiz Çandar, Mehmet Ali Brant, Mehmet Barlas, Hasan Cemal, Ahmet Altan, Ahmet İnsell, Cüneyt Ülsever, Ergun Babahan, Nuray Mert, Eser Karakaş, Şahin Alpay, Ali Bayramoğlu, Yasemin Çongar bunlardan yalnızca bir kesimiydi. Bu yazışmalardan tek bir örnek olayı kavramada yeterliydi. Fogg, Cengiz Çandar’a bir e-posta atıyor; “Sevgili Cengiz bizim dergiye bir yazı yaz, makbuzunu da gönder”
Ne değişti?
Dünden bu güne kadar ne değişti. Yine Türkiye’nin milli menfaatlerini baltalamak için oyunlar oynanıyor, ne yazık ki, ülkenin birliği ve dirliği için adım atanlar aforoz edilebiliyor. Kimse bu davranışından dolayı utanıp sıkılmıyor.
Yoğun gündem arasında kaynayıp gitti, Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Adli Yıl açılışı törenine katıldı. 50 baronun Beştepe’de yapıldığı gerekçesiyle boykot ettiği açılıştan söz ediyorum. Feyzioğlu, katılımı için “Söz konusu vatan ise gerisi teferruattır” dedi.
Ancak Metin Feyzioğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’cı oldu, dönek oldu, hatta olmadık olumsuz sıfat bırakmadılar.
Neden Beştepe’ye gittin. Evet bütün gürültünün ana fikri bu. Bu tartışmayı uzaktan izleyenler sanırlar ki, Metin Feyzioğlu, dış güçlerin, düşman ülkenin Cumhurbaşkanlığı sarayında yapılan bir toplantıya katılmış.
Türkiye’nin birliği ve dirliğinden yana tavır koyamayan, Diyarbakır’da HDP binası önünde eylem yapan, dağa kaçırılan çocuklarını isteyen anneler için ağızlarından bir çift cümle dökülemeyenler Metin Feyzioğlu’na saldırıyorlar.
Neden Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na gittin?
Ey Metin Feyzioğlu’nu bir kaşık suda boğanlar; unutmayın burası Türkiye Cumhuriyeti, unutmayın Recep Tayyip Erdoğan bu ülkenin Cumhurbaşkanı.