
Moskova diyor ki; ‘Türkiye bölgesel bir güç haline dönüştü...’
Türkiye-Rusya ilişkilerini değerlendiren Rus uzmanlar, Türkiye'nin uluslararası alanda önemli rol oynadığını ve bölgesel güç haline geldiğini söylüyorlar.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisinde bir araya gelen Rus Diplomasi uzmanları Türkiye’nin son dönemde uluslararası alanda önemli rol üstlendiğinin altını çizdiler...
*
Bu değerlendirmeyi yapan bölgemizin tartışmasız en büyük gücü...
Bu değerlendirmeyi neden yazdım...
Birincisi Rusya’nın bu konudaki değerlendirmesini önemsiyorum...
İkincisi ve en önemlisi Türkiye komşusu olan, tarihi ve dini bağlarla bağlı bulunduğu bölge ülkelerine onların ve kendi güvenliği açısından bigâne kalamaz...
Bu, tarihi açıdan bir zorunluluktur...
*
Ama gelin görün ki ortak çıkarları bulunan dostumuz, askeri müttefikimiz ABD, bunun tam tersini yapmakta ısrarcı...
Destekleyelim ya da desteklemeyelim yeni seçilen her ABD Başkanının öncelikli hedefi Türkiye...
Her yılı 24 Nisan öncesinde Kongre ve Senato’dan çıkardıkları kararla Sözde Soykırım Masalını gündeme getiriyorlar...
Suriye’de PKK/YPG’li hainleri besliyor, onlara istihbarat sağlıyor, sözde liderlerini komutan diye muhatap alıyor ve TIR’lar dolusu silah yardımı yapıyor...
Dahası yüzlerce YPG’liye askeri eğitim veriyor, çatışma ve silah kullanmasını öğretiyor, mezuniyet törenleri düzenliyor...
Demokrasimizi yok etmek isteyen, insanımıza ve ordumuza kurşun yağdıran, parlamentomuzu ateş altında tutan hainleri koruyor ve kucak açıyor,
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Türk tezlerine karşı çıkan ABD, menfaati söz konusu olunca da bize övgü dolu temennalar düzenliyor...
*
Kan gölüne çevirdiği ve başarısız olduğu Afganistan’ın Başkenti Kabil Havalimanının korunması için Türk Askerine muhtaç olan ABD’nin son marifeti, Lozan’ın şartlarını yerine getirmeyen Yunanistan’da ortaya çıktı...
ABD, Türkler’in yoğun olarak yaşadığı Dedeağaç’a askeri yığınak yapıyor...
Türkiye sınırına 40 km uzaklıkta bulunan Dedeağaç’ta kurulan üs adeta cephaneliğe döndü.
İki kargo gemisinden oluşan, 400 kadar son derece gelişmiş tank ve silah içeren stratejik ve askeri mühimmat, öteden beri düşmanca hisler besleyen ve Türk azınlık hakkında Lozan’da elde edilen kazanımları uygulamayan Yunanistan ve ABD nezdinde tepki oluşturdu...
*
Parasının büyük bölümünü ödediğimiz ve teslim alamadığımız F 35 sorunu çözüm kazanmamışken; ABD, dost mu, askeri müttefik mi sorusu zihinleri kurcalıyor...
Doğrusu açıkça bilmek istiyoruz.
LOZAN, TÜRKİYE’NİN TAPU SÖZLEŞMESİDİR...
24 Temmuz 1923 tarihinde İsviçre’nin Lozan kentinde imzalanan, galipler ile mağluplar arasında hesaplaşmaların bitirildiği; TBMM Hükumetinin resmen kabul edildiği tarihi antlaşmanın yıldönümü...
İki gün önce imzalanışının 98.yılını kutladığımız Lozan kutlu olsun...
24 TEMMUZ BASIN DAYANIŞMA GÜNÜ...
Ayrıca iki gün önce Basın Dayanışma Gününü idrak ettik...
Basın özgürlüğünün gerçek anlamda sağlanması ve sektördeki mesleki sorunların demokratik hukuk sistemi içinde çözüleceğine inanmaktayız.
Başta Gazetecilik Meslek Yasası’nı günümüz şartlarına göre yeniden düzenlenmeli, internet yasası çıkarılmalı, meslektaşlarımızın çözüm bekleyen sorunları çözülmelidir.
Özellikle pandemi döneminde yerel basının büyük sıkıntılar içerisinde kaldı.
Son günlerde uygulamaya konan tasarruf tedbirleri, Yerel Gazetelerin ayakta durma sürecini daha da zorlaştıracaktır.
Bu kararın yeniden gözden geçirilmesini istiyoruz.
*
Bizler sorunlarımızın bulunduğunun yanı sıra sorumluluklarımızın da olduğunun bilincindeyiz. Sorumluluklarımız ülkemizin bölünmez bütünlüğünün yanında durmaktır
Görevleri başında şehit olan meslektaşlarımızın ve bütün şehitlerimizin aziz hatıraları önünde eğiliyor ve onları rahmetle anıyorum...
Bu vesile ile bütün gazetecilerin Basın Dayanışma Günü’nü tebrik ediyorum...
Türkiye-Rusya ilişkilerini değerlendiren Rus uzmanlar, Türkiye'nin uluslararası alanda önemli rol oynadığını ve bölgesel güç haline geldiğini söylüyorlar.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisinde bir araya gelen Rus Diplomasi uzmanları Türkiye’nin son dönemde uluslararası alanda önemli rol üstlendiğinin altını çizdiler...
*
Bu değerlendirmeyi yapan bölgemizin tartışmasız en büyük gücü...
Bu değerlendirmeyi neden yazdım...
Birincisi Rusya’nın bu konudaki değerlendirmesini önemsiyorum...
İkincisi ve en önemlisi Türkiye komşusu olan, tarihi ve dini bağlarla bağlı bulunduğu bölge ülkelerine onların ve kendi güvenliği açısından bigâne kalamaz...
Bu, tarihi açıdan bir zorunluluktur...
*
Ama gelin görün ki ortak çıkarları bulunan dostumuz, askeri müttefikimiz ABD, bunun tam tersini yapmakta ısrarcı...
Destekleyelim ya da desteklemeyelim yeni seçilen her ABD Başkanının öncelikli hedefi Türkiye...
Her yılı 24 Nisan öncesinde Kongre ve Senato’dan çıkardıkları kararla Sözde Soykırım Masalını gündeme getiriyorlar...
Suriye’de PKK/YPG’li hainleri besliyor, onlara istihbarat sağlıyor, sözde liderlerini komutan diye muhatap alıyor ve TIR’lar dolusu silah yardımı yapıyor...
Dahası yüzlerce YPG’liye askeri eğitim veriyor, çatışma ve silah kullanmasını öğretiyor, mezuniyet törenleri düzenliyor...
Demokrasimizi yok etmek isteyen, insanımıza ve ordumuza kurşun yağdıran, parlamentomuzu ateş altında tutan hainleri koruyor ve kucak açıyor,
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Türk tezlerine karşı çıkan ABD, menfaati söz konusu olunca da bize övgü dolu temennalar düzenliyor...
*
Kan gölüne çevirdiği ve başarısız olduğu Afganistan’ın Başkenti Kabil Havalimanının korunması için Türk Askerine muhtaç olan ABD’nin son marifeti, Lozan’ın şartlarını yerine getirmeyen Yunanistan’da ortaya çıktı...
ABD, Türkler’in yoğun olarak yaşadığı Dedeağaç’a askeri yığınak yapıyor...
Türkiye sınırına 40 km uzaklıkta bulunan Dedeağaç’ta kurulan üs adeta cephaneliğe döndü.
İki kargo gemisinden oluşan, 400 kadar son derece gelişmiş tank ve silah içeren stratejik ve askeri mühimmat, öteden beri düşmanca hisler besleyen ve Türk azınlık hakkında Lozan’da elde edilen kazanımları uygulamayan Yunanistan ve ABD nezdinde tepki oluşturdu...
*
Parasının büyük bölümünü ödediğimiz ve teslim alamadığımız F 35 sorunu çözüm kazanmamışken; ABD, dost mu, askeri müttefik mi sorusu zihinleri kurcalıyor...
Doğrusu açıkça bilmek istiyoruz.
LOZAN, TÜRKİYE’NİN TAPU SÖZLEŞMESİDİR...
24 Temmuz 1923 tarihinde İsviçre’nin Lozan kentinde imzalanan, galipler ile mağluplar arasında hesaplaşmaların bitirildiği; TBMM Hükumetinin resmen kabul edildiği tarihi antlaşmanın yıldönümü...
İki gün önce imzalanışının 98.yılını kutladığımız Lozan kutlu olsun...
24 TEMMUZ BASIN DAYANIŞMA GÜNÜ...
Ayrıca iki gün önce Basın Dayanışma Gününü idrak ettik...
- Yılını kutladığımız 23 Temmuz Erzurum Kongresi’nin toplanmasında Albayrak Gazetesi ve yazı kadrosu önderlik etmiş, kongreye çok sayıda gazeteci katıldı.
Basın özgürlüğünün gerçek anlamda sağlanması ve sektördeki mesleki sorunların demokratik hukuk sistemi içinde çözüleceğine inanmaktayız.
Başta Gazetecilik Meslek Yasası’nı günümüz şartlarına göre yeniden düzenlenmeli, internet yasası çıkarılmalı, meslektaşlarımızın çözüm bekleyen sorunları çözülmelidir.
Özellikle pandemi döneminde yerel basının büyük sıkıntılar içerisinde kaldı.
Son günlerde uygulamaya konan tasarruf tedbirleri, Yerel Gazetelerin ayakta durma sürecini daha da zorlaştıracaktır.
Bu kararın yeniden gözden geçirilmesini istiyoruz.
*
Bizler sorunlarımızın bulunduğunun yanı sıra sorumluluklarımızın da olduğunun bilincindeyiz. Sorumluluklarımız ülkemizin bölünmez bütünlüğünün yanında durmaktır
Görevleri başında şehit olan meslektaşlarımızın ve bütün şehitlerimizin aziz hatıraları önünde eğiliyor ve onları rahmetle anıyorum...
Bu vesile ile bütün gazetecilerin Basın Dayanışma Günü’nü tebrik ediyorum...