
Girişimci misin?
Girişmek eyleminin hakkını vereceksin o halde!
Bedavadan giriştirmezler adamı.
Emek vereceksin…
Elinle birlikte aklını koyacaksın taşın altına…
Yetmez!
Ruhunu da teslim etmeden parlak bir girişimci olamazsın.
Girişim ne demek?
Bir işe girişme, teşebbüs…
Peki, girişimci?
Üretim için bir işe girişen, kalkışan kimse, müteşebbis…
Müteşebbis? O da neymiş?
Girişimci!
Demek ki, iş gelip girişmeye dayanıyor.
Anlayacağınız niyet etmekle başlıyor her şey.
Sonrası kararlılıkla niyetinizi takip etmeye…
Onu inşa etmeye…
Niyetinizin ortaya çıkaracağı ürünü, en kaliteli şekilde varetmeye kadar dayanıyor.
Sonuç bu değilse, siz de iyi bir girişimci değilsiniz demektir!
Ona da bizim lügatte, “niyeti halis değilmiş” sözü karşılık düşer.
Tamam da girişimcilik denilince hemen aklınıza, nihayeti parayla, ticaretle sınırlı işler mi gelir hep?
O halde bu yazının size bir faydası yok.
Siz veresiye defterini karıştırıp, kimlere en çok neyi sattığınızı kontrol ederek, kendinize yeni yol haritaları çizebilirsiniz.
Selametle… yolunuz açık olsun!
Ben girişimciye, önce kendisine girişmedikten sonra girişimci demem!
Zaaflarına girişmeli önce insan…
Hatalarını bir bir inceleyip onları düzeltmeye kalkışmalı…
Kazancına çevirmeli projektörü, harcamalarını didik didik etmeli…
Yeniden dizayn etmeye girişirken kendisini, ilkin halis bir niyetle başlamalı.
“Kendimi, sadece kendi için yaşamayan bir insan kılmaya girişiyorum!” demeli inanarak.
Sonra kendine kıymaya başlamalı.
Bütün kötü huylarından vazgeçmeli…
Egosunu çekip çıkartmalı içinden, fırlatıp, paramparça etmeli…
Kibrinin tam üzerine tükürmeli…
Hasetle baktığı her şeye bir de hicapla bakmalı yeni baştan…
Kalbini bahar temizliğine sokmalı… dipten köşeden…
Yürek ambarını boşaltmalı… Ona ağırlık yapan lüzumsuz ne varsa, geri dönüşümsüz bir çöp kutusuna yollamalı…
En önemlisi de, kendisinin sandığı kadar önemli olmadığına, yeri doldurulamaz olmadığına, vazgeçilmez olmadığına inandırmalı kendini…
Bu saydıklarım neredeyse imkânsız şeyler gibi mi geldi size?
O zaman, niyetinizi bir kontrol edin bakalım, halis mi gerçekten?
Değilse, siz zaten müteşebbis değilsiniz… O halde vaz geçin girişmekten!
Gerçek insana dönüşmek; ne girişimci adammış denilsin diye girişilecek iş değildir!
Girişmek eyleminin hakkını vereceksin o halde!
Bedavadan giriştirmezler adamı.
Emek vereceksin…
Elinle birlikte aklını koyacaksın taşın altına…
Yetmez!
Ruhunu da teslim etmeden parlak bir girişimci olamazsın.
Girişim ne demek?
Bir işe girişme, teşebbüs…
Peki, girişimci?
Üretim için bir işe girişen, kalkışan kimse, müteşebbis…
Müteşebbis? O da neymiş?
Girişimci!
Demek ki, iş gelip girişmeye dayanıyor.
Anlayacağınız niyet etmekle başlıyor her şey.
Sonrası kararlılıkla niyetinizi takip etmeye…
Onu inşa etmeye…
Niyetinizin ortaya çıkaracağı ürünü, en kaliteli şekilde varetmeye kadar dayanıyor.
Sonuç bu değilse, siz de iyi bir girişimci değilsiniz demektir!
Ona da bizim lügatte, “niyeti halis değilmiş” sözü karşılık düşer.
Tamam da girişimcilik denilince hemen aklınıza, nihayeti parayla, ticaretle sınırlı işler mi gelir hep?
O halde bu yazının size bir faydası yok.
Siz veresiye defterini karıştırıp, kimlere en çok neyi sattığınızı kontrol ederek, kendinize yeni yol haritaları çizebilirsiniz.
Selametle… yolunuz açık olsun!
Ben girişimciye, önce kendisine girişmedikten sonra girişimci demem!
Zaaflarına girişmeli önce insan…
Hatalarını bir bir inceleyip onları düzeltmeye kalkışmalı…
Kazancına çevirmeli projektörü, harcamalarını didik didik etmeli…
Yeniden dizayn etmeye girişirken kendisini, ilkin halis bir niyetle başlamalı.
“Kendimi, sadece kendi için yaşamayan bir insan kılmaya girişiyorum!” demeli inanarak.
Sonra kendine kıymaya başlamalı.
Bütün kötü huylarından vazgeçmeli…
Egosunu çekip çıkartmalı içinden, fırlatıp, paramparça etmeli…
Kibrinin tam üzerine tükürmeli…
Hasetle baktığı her şeye bir de hicapla bakmalı yeni baştan…
Kalbini bahar temizliğine sokmalı… dipten köşeden…
Yürek ambarını boşaltmalı… Ona ağırlık yapan lüzumsuz ne varsa, geri dönüşümsüz bir çöp kutusuna yollamalı…
En önemlisi de, kendisinin sandığı kadar önemli olmadığına, yeri doldurulamaz olmadığına, vazgeçilmez olmadığına inandırmalı kendini…
Bu saydıklarım neredeyse imkânsız şeyler gibi mi geldi size?
O zaman, niyetinizi bir kontrol edin bakalım, halis mi gerçekten?
Değilse, siz zaten müteşebbis değilsiniz… O halde vaz geçin girişmekten!
Gerçek insana dönüşmek; ne girişimci adammış denilsin diye girişilecek iş değildir!