
Erzurumlu sınıf öğretmeni Gülşen Kotan, 20 yıldır mücadele ettiği karaciğer yetmezliğini organ nakli ile yendi. Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi Organ Nakli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde gerçekleşen nakil ameliyatı pandemi sonrası yapılan ilk operasyon olma özelliğini taşıyor.
Manolya BULUT-PUSULA
Trabzon’da erkek bir kadavradan alınan karaciğerin nakledilmesiyle tekrar hayata döndüğünü söyleyen Gülşen Kotan, okulların açılacağı günü iple çekiyor. Organ naklinin önemine değinen Kotan, “Kefenin cebi yok diyoruz ama aslında bir servet götürüyoruz. Birçok insanın o organlara ihtiyacı var” dedi.
Erzurum’da yaşayan 37 yaşındaki sınıf öğretmeni Gülşen Kotan, 17 yaşından beri yaşadığı karaciğer rahatsızlığının şifasının organ nakli ile buldu. Safra kanalı darlığı olan Kotan’ın Mart ayında yaşadığı atak sonrası nakil yapılmasına karar verildi. Tek kız kardeşinin donör olmak için başvurduğu, anne babasının ise yaşlarından dolayı bağışta bulunamadığı Kotan’a müjdeli haber Trabzon’dan geldi. Erkek bir kadavradan alınan karaciğer, 7 saatlik bir operasyonla Kotan’a nakledildi. Sağlığına kavuşan genç kadın, koronavirüs salgınının sona ermesi ile rutin hayatına dönmeyi bekliyor.

Yaşam kalitem düzeldi
Organ Nakli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Gürkan Öztürk’ün gerçekleştirdiği başarılı ameliyat ile hayata tutunan Kotan, “Rahatsızlığım uzun yıllardır devam ediyordu. Ama ilaçlarla, kontrollerle stabil tutuyorduk. Safra kanallarımda darlık vardı, tıkanmalara yol açıyordu. Sürekli faranjit geçiriyordum. Son atağımı Nisan ayında geçirdim. Karaciğerim tedaviye cevap vermedi. Doktorum Gürkan Bey nakile karar verdi. Canlı donör aşamasında kız kardeşim denedi tutmadı. Annemle babam yaşlarından dolayı veremediler. Kadavradan tutunca Ramazan Bayramı’ndan sonra ameliyat oldum. Hastalık gündelik hayatımı çok etkiliyordu. Yaşam kalitem bir ayda çok değişti, şimdi fark ediyorum. Uyku düzenimden giydiğim kıyafete kadar değişti. Uzun yıllardır böyle yaşamaya alışmışım. Şimdi yeniden hayat buldum. Karaciğer tüm vücudu etkiliyormuş. 20 yıldır tedavimi yapan Gürkan Bey, en başından beri ona güvenim tamdı. Yaklaşık 5 yıl önceki bir atağımda da organ nakline ihtiyaç duyuldu. Sonra tedaviyle değerlerim düzelince vazgeçildi. En son da Mart ayında karar verildi ve ameliyat oldum” dedi.
Her nefeste dua ediyor
Karaciğer naklinin yapıldığı döner olan kişiye gece gündüz dua ettiğini belirten Kotan, “Mekanı cennet olsun, hayatımı kurtardı. Benim durumum gerçekten kötüydü. Bir yandan da donör aramaya çalışıyorduk. Umutların tükendiği yerde kadavra geldi. Böbrekleri de başka birine nakledilmiş, organ nakli çok önemli. Bunu din adına reddedenler var, bu anlaşılması çok güç bir şey. Bir insana hayat vermenin günah olduğunu düşünmek nasıl bir zihniyet anlamıyorum. Yatıp kalkıp her ezanda, her nefes alışımda o beyefendiye dua ediyorum. Onun sayesinde hayata geri döndüm. Kefenin cebi yok diyoruz ama aslında bir servet götürüyoruz. Birçok insanın o organlara ihtiyacı var. Böyle bir merkezin Erzurum’da olması, Gürkan Hocam ve ekibinin burada olması da bizim için çok büyük bir şans. Hem bizimle hem de hasta yakınları ile titizlikle ilgileniyorlar. Sabah kalkıp giyinip okuluma gitmeyi, çocuklarımla olmayı istiyorum. Aylardır pijama giyiyorum” ifadelerini kullandı.
Can olabilirsiniz

Teyze Gülay Yurtlu ise vatandaşlara organ bağışında bulunmaları konusunda çağrıda bulunarak, “Bunu ancak yaşayan bilir. Organ nakli hayati önem taşıyor. Toprağın altında çürümek yerine onlarca insana can olabilirsiniz. Canlı donör bulmak için de çok uğraştık ama haber kadavradan geldi. Herkese sesleniyorum, lütfen bağışta bulunun. Biz şimdi o kişiye durmadan dua ediyoruz, arkasından sürekli Fatihalar okuyoruz” dedi.
Manolya BULUT-PUSULA
Trabzon’da erkek bir kadavradan alınan karaciğerin nakledilmesiyle tekrar hayata döndüğünü söyleyen Gülşen Kotan, okulların açılacağı günü iple çekiyor. Organ naklinin önemine değinen Kotan, “Kefenin cebi yok diyoruz ama aslında bir servet götürüyoruz. Birçok insanın o organlara ihtiyacı var” dedi.
Erzurum’da yaşayan 37 yaşındaki sınıf öğretmeni Gülşen Kotan, 17 yaşından beri yaşadığı karaciğer rahatsızlığının şifasının organ nakli ile buldu. Safra kanalı darlığı olan Kotan’ın Mart ayında yaşadığı atak sonrası nakil yapılmasına karar verildi. Tek kız kardeşinin donör olmak için başvurduğu, anne babasının ise yaşlarından dolayı bağışta bulunamadığı Kotan’a müjdeli haber Trabzon’dan geldi. Erkek bir kadavradan alınan karaciğer, 7 saatlik bir operasyonla Kotan’a nakledildi. Sağlığına kavuşan genç kadın, koronavirüs salgınının sona ermesi ile rutin hayatına dönmeyi bekliyor.

Yaşam kalitem düzeldi
Organ Nakli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Gürkan Öztürk’ün gerçekleştirdiği başarılı ameliyat ile hayata tutunan Kotan, “Rahatsızlığım uzun yıllardır devam ediyordu. Ama ilaçlarla, kontrollerle stabil tutuyorduk. Safra kanallarımda darlık vardı, tıkanmalara yol açıyordu. Sürekli faranjit geçiriyordum. Son atağımı Nisan ayında geçirdim. Karaciğerim tedaviye cevap vermedi. Doktorum Gürkan Bey nakile karar verdi. Canlı donör aşamasında kız kardeşim denedi tutmadı. Annemle babam yaşlarından dolayı veremediler. Kadavradan tutunca Ramazan Bayramı’ndan sonra ameliyat oldum. Hastalık gündelik hayatımı çok etkiliyordu. Yaşam kalitem bir ayda çok değişti, şimdi fark ediyorum. Uyku düzenimden giydiğim kıyafete kadar değişti. Uzun yıllardır böyle yaşamaya alışmışım. Şimdi yeniden hayat buldum. Karaciğer tüm vücudu etkiliyormuş. 20 yıldır tedavimi yapan Gürkan Bey, en başından beri ona güvenim tamdı. Yaklaşık 5 yıl önceki bir atağımda da organ nakline ihtiyaç duyuldu. Sonra tedaviyle değerlerim düzelince vazgeçildi. En son da Mart ayında karar verildi ve ameliyat oldum” dedi.
Her nefeste dua ediyor
Karaciğer naklinin yapıldığı döner olan kişiye gece gündüz dua ettiğini belirten Kotan, “Mekanı cennet olsun, hayatımı kurtardı. Benim durumum gerçekten kötüydü. Bir yandan da donör aramaya çalışıyorduk. Umutların tükendiği yerde kadavra geldi. Böbrekleri de başka birine nakledilmiş, organ nakli çok önemli. Bunu din adına reddedenler var, bu anlaşılması çok güç bir şey. Bir insana hayat vermenin günah olduğunu düşünmek nasıl bir zihniyet anlamıyorum. Yatıp kalkıp her ezanda, her nefes alışımda o beyefendiye dua ediyorum. Onun sayesinde hayata geri döndüm. Kefenin cebi yok diyoruz ama aslında bir servet götürüyoruz. Birçok insanın o organlara ihtiyacı var. Böyle bir merkezin Erzurum’da olması, Gürkan Hocam ve ekibinin burada olması da bizim için çok büyük bir şans. Hem bizimle hem de hasta yakınları ile titizlikle ilgileniyorlar. Sabah kalkıp giyinip okuluma gitmeyi, çocuklarımla olmayı istiyorum. Aylardır pijama giyiyorum” ifadelerini kullandı.
Can olabilirsiniz

Teyze Gülay Yurtlu ise vatandaşlara organ bağışında bulunmaları konusunda çağrıda bulunarak, “Bunu ancak yaşayan bilir. Organ nakli hayati önem taşıyor. Toprağın altında çürümek yerine onlarca insana can olabilirsiniz. Canlı donör bulmak için de çok uğraştık ama haber kadavradan geldi. Herkese sesleniyorum, lütfen bağışta bulunun. Biz şimdi o kişiye durmadan dua ediyoruz, arkasından sürekli Fatihalar okuyoruz” dedi.