
Öbür gün Bayram…
On bir ayın sultanı mübarek Ramazan ayının finali…
Nefislerin terbiye edildiği, ibadetin ve geceleri ihya etmenin doruğa ulaştığı, yardımlaşmanın en güzel örneklerinin verildiği, sevgi ve hoşgörünün yaşandığı mübarek ayın finali…
*
Ramazan ayının ilk günkü heyecanı bu kez bayrama ulaşmanın sevinci ile devam ediyor.
Bir ay boyunca Allah için oruç tutuldu ve iftar edildi.
Oruç, yalnızca Yüce Yaratan’ın rızası için yapılan bir ibadet…
Onun için bu ay boyunca Rabbimizin rızasını kazanmak için çaba harcandı.
*
Ve…
Bayram…
Hani derler ya, ‘sayılı gün tez biter’…
Huşu içerisinde geçirilen Ramazanın da sonu geldi.
Şimdi bayrama hazırlanmak gerek…
Günlerce önceden başlayan bayram hazırlıkları artık son rötuşlarıyla bitiriliyor.
Çünkü yarın Arife…
*
Arife günün Erzurum’da yeri daha bir başkadır.
Bayram için yapılan alış-veriş telaşı yerini evdeki hazırlıklara bırakır…
Bayramda misafirlere ikram etmek üzere tatlılar yapılır, börekler açılır, şerbetler hazırlanır…
Çocuklar bu bayramın en önemli misafirleridir.
Çocuk saftır,
Çocuk masumdur,
Çocuk güzelliktir
Ve
Çocuk sevgidir…
Bu bayramda en çok sevindirilecek olanlar da çocuklardır.
*
Erzurum’da bayramın bir gün öncesi çocuklara aittir ve o günde ‘Arafalık’ dağıtılır.
Mahallenin çocukları hemen bütün evlerin kapısını çalar, büyüklerin elini öper ve ‘arafalığını’ alır…
İnsanların gönlünden ne koparsa çocuklara ikram edilir.
Çocuğu sevindirmek bu bayramın en önemli geleneklerinden biridir.
Aynı gün davulcular da evleri maniler söyleyerek dolaşır ve bahşişlerini toplar.
*
Bayram sabahı bayram namazından çıkan baba, çocuklarının elinden tutar kabristan ziyaretine gider.
Oradaki yakınların ve cümle ölülerin ruhuna Fatiha gönderilir…
Bayram sabahının en çok dikkat edilen bir başka geleneği de, camiden çıkan yabancı birileri varsa onları bayram yemeğine konuk etmektir.
Erzurum bayramlarının bir başka yaşatılan geleneği, ‘Yas Bayramı’dır…
Bayram öncesinde yakınını kaybeden ailelerin evine komşular ve tanıyanlar bir kez daha taziye ziyaretinde bulunurlar.
Bu ziyaret aslında yaşanan acıyı hatırlatmak değil; bayramda yas tutulmasını önlemek, bayramın güzelliğini, neş’esini onlara da yaşatabilmek, bu güzel günde onları acılarıyla yalnız bırakmamak ve hayatın devam ettiğini göstermektir…
*
Bütün bu anlattıklarımız Erzurum ve çevresindeki ‘Bayram Gelenekleri…’
Ancak yaşadığımız Corona Virüs salgını nedeniyle, zorunlu olarak geleneklerimizi yerine getiremiyoruz.
Belki kapımızın zili çalmayacak ve çocuklar gelmeyecek…
Birçoğumuz çocuklarımıza bayram harçlığı da veremeyecek…
Çocuğumuzun elinden tutup Bayram Namazına gidemeyecek ve Bayram Yemeğine misafir de getiremeyecek, dahası bir sofra etrafında bir araya gelemeyeceğiz…
Velhasıl birçok geleneğimizi yerine getiremeyeceğiz…
Bundan da üzgün değiliz, çünkü kendimiz ve toplumumuzun sağlığı için Sosyal Mesafeye uymamız ve kurallara özen göstermemiz gerekiyor.
Ancak bu şekilde virüs salgınını yenebiliriz…
Muhakkak ki salgını bertaraf ettiğimizde geleneksel yapımızın kurallarını yerine getireceğiz...
*
Evet,
Rahmet, mağfiret, bolluk ve bereket ayı olan Ramazan’ın yarın son günü…
Pazar günü bayram…
Ramazan ayının güzelliği, bolluğu, bereketi bayramla devam ediyor…
***
Bayram…
Birtakım hesapların unutulduğu; kinin,nefretin bir daha yaşanmamacasına ortadan kaldırıldığı,insanın insana insanca yaklaştığı, tezgah kurmadığı, gönül kırmadığı, küslerin barıştığı, sevginin, dostluğun, hoşgörünün egemen olduğu mukaddes gün…
Gönlünüzü sevginin güzelliği ile doldurun…
Halk ozanı Ruhani ustanın dediği gibi;
“Sevgi ile açılmayan göz kör,
Sevgi ile sulanmayan gönül çöldür”
Bayramınız kutlu olsun…
On bir ayın sultanı mübarek Ramazan ayının finali…
Nefislerin terbiye edildiği, ibadetin ve geceleri ihya etmenin doruğa ulaştığı, yardımlaşmanın en güzel örneklerinin verildiği, sevgi ve hoşgörünün yaşandığı mübarek ayın finali…
*
Ramazan ayının ilk günkü heyecanı bu kez bayrama ulaşmanın sevinci ile devam ediyor.
Bir ay boyunca Allah için oruç tutuldu ve iftar edildi.
Oruç, yalnızca Yüce Yaratan’ın rızası için yapılan bir ibadet…
Onun için bu ay boyunca Rabbimizin rızasını kazanmak için çaba harcandı.
*
Ve…
Bayram…
Hani derler ya, ‘sayılı gün tez biter’…
Huşu içerisinde geçirilen Ramazanın da sonu geldi.
Şimdi bayrama hazırlanmak gerek…
Günlerce önceden başlayan bayram hazırlıkları artık son rötuşlarıyla bitiriliyor.
Çünkü yarın Arife…
*
Arife günün Erzurum’da yeri daha bir başkadır.
Bayram için yapılan alış-veriş telaşı yerini evdeki hazırlıklara bırakır…
Bayramda misafirlere ikram etmek üzere tatlılar yapılır, börekler açılır, şerbetler hazırlanır…
Çocuklar bu bayramın en önemli misafirleridir.
Çocuk saftır,
Çocuk masumdur,
Çocuk güzelliktir
Ve
Çocuk sevgidir…
Bu bayramda en çok sevindirilecek olanlar da çocuklardır.
*
Erzurum’da bayramın bir gün öncesi çocuklara aittir ve o günde ‘Arafalık’ dağıtılır.
Mahallenin çocukları hemen bütün evlerin kapısını çalar, büyüklerin elini öper ve ‘arafalığını’ alır…
İnsanların gönlünden ne koparsa çocuklara ikram edilir.
Çocuğu sevindirmek bu bayramın en önemli geleneklerinden biridir.
Aynı gün davulcular da evleri maniler söyleyerek dolaşır ve bahşişlerini toplar.
*
Bayram sabahı bayram namazından çıkan baba, çocuklarının elinden tutar kabristan ziyaretine gider.
Oradaki yakınların ve cümle ölülerin ruhuna Fatiha gönderilir…
Bayram sabahının en çok dikkat edilen bir başka geleneği de, camiden çıkan yabancı birileri varsa onları bayram yemeğine konuk etmektir.
Erzurum bayramlarının bir başka yaşatılan geleneği, ‘Yas Bayramı’dır…
Bayram öncesinde yakınını kaybeden ailelerin evine komşular ve tanıyanlar bir kez daha taziye ziyaretinde bulunurlar.
Bu ziyaret aslında yaşanan acıyı hatırlatmak değil; bayramda yas tutulmasını önlemek, bayramın güzelliğini, neş’esini onlara da yaşatabilmek, bu güzel günde onları acılarıyla yalnız bırakmamak ve hayatın devam ettiğini göstermektir…
*
Bütün bu anlattıklarımız Erzurum ve çevresindeki ‘Bayram Gelenekleri…’
Ancak yaşadığımız Corona Virüs salgını nedeniyle, zorunlu olarak geleneklerimizi yerine getiremiyoruz.
Belki kapımızın zili çalmayacak ve çocuklar gelmeyecek…
Birçoğumuz çocuklarımıza bayram harçlığı da veremeyecek…
Çocuğumuzun elinden tutup Bayram Namazına gidemeyecek ve Bayram Yemeğine misafir de getiremeyecek, dahası bir sofra etrafında bir araya gelemeyeceğiz…
Velhasıl birçok geleneğimizi yerine getiremeyeceğiz…
Bundan da üzgün değiliz, çünkü kendimiz ve toplumumuzun sağlığı için Sosyal Mesafeye uymamız ve kurallara özen göstermemiz gerekiyor.
Ancak bu şekilde virüs salgınını yenebiliriz…
Muhakkak ki salgını bertaraf ettiğimizde geleneksel yapımızın kurallarını yerine getireceğiz...
*
Evet,
Rahmet, mağfiret, bolluk ve bereket ayı olan Ramazan’ın yarın son günü…
Pazar günü bayram…
Ramazan ayının güzelliği, bolluğu, bereketi bayramla devam ediyor…
***
Bayram…
Birtakım hesapların unutulduğu; kinin,nefretin bir daha yaşanmamacasına ortadan kaldırıldığı,insanın insana insanca yaklaştığı, tezgah kurmadığı, gönül kırmadığı, küslerin barıştığı, sevginin, dostluğun, hoşgörünün egemen olduğu mukaddes gün…
Gönlünüzü sevginin güzelliği ile doldurun…
Halk ozanı Ruhani ustanın dediği gibi;
“Sevgi ile açılmayan göz kör,
Sevgi ile sulanmayan gönül çöldür”
Bayramınız kutlu olsun…