
Sıla Özlemi kitabımızı tanımaya bu hafta ki yazımızla devam ediyoruz. Yazımız yayımlandıktan sonra Neslihan Arzu Keteci Hanımefendi sağ olsunlar bizleri arayıp teşekkürlerini ilettiler. Bizlerde kendilerine şehrim ve şahsım adına tarihe şahitlik edecek ve ilerleyen yıllarda kültür tarihimiz açısından mihenk taşı olarak görülecek nadide bir eser kazandırdıkları için ayrıyeten teşekkür ettim. Aslında şehirlerin kültürel yönünü ortaya koyan bir kitabı çıkarmak hele de çağımızda en zor işlerden biridir. Bilgiye ulaşmanın kolay ama birçok eksiğinin bulunduğu çağımızda bu tarz yayınlar çıkarmak büyük bir cesaret ister. Okuyucusu belli kesimlerden oluşan fakat değeri sonradan anlaşılan şehir kitapları hazırlanışından okuyucuya sunuluş aşamasına kadar ağır bir süreçten geçer. Yazan için asıl meşakkatli yolculuk bana göre aslında o an başlar. Yıllar önce Kaybolan Şehir Erzurum adıyla bilinen kitabı çıkarma serüvenimi hatırladığımda Neslihan Hanım’ın çektiği çileleri anlıyorum.
Neslihan Hanım’ı hazır telefonda bulmuşken kitapla ilgili birkaç soru sordum. Soru demişken kitabın en çok beğendiğim yönlerinden biri de gurbetteki Erzurumlulara sorulan sorular olmuştur. Her soru muhatabı için titizlikle hazırlanmış ve istenilen hedefe yönelik bilgileri ortaya çıkarmıştır. Her soruya verilen cevabın aslında belli bölümleri kitaba alınmış diğer kısımlar ise yazarında kalmıştır. Bu benim tabi ki bir tahminim. Belki de Neslihan Hanım ilerleyen yıllarda geri kalan kısımlarla ilgili yeni bir eserler karşımıza çıkacaktır. Neslihan Arzu Keteci’ye sürecin nasıl başladığını ve neden böyle bir çalışma yaptığını sordum. Kendisinin aslında böyle bir çalışmaya başlamasında ilk önce değerli eğitimci ve yazar, Erzurum denilince şehirde ilk akla gelen isim olan Murat Ertaş Hocanın rolünün fazla olduğunu ifade ederek söze başladı. Murat Hocanın, kendisine yıllar önce Palandöken ve Aziziye Belediyeleri tarafından çıkarılan dergiler için hazırladığı yazıların kaybolmamasını ve mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini söylediğini ve ondan sonra 15 yıl süren bir sürecin ardından kitabın yazıldığını ifade etti. Neslihan Hanım, Erzurum’a dair çalışmalarını İstanbul’da devam ettiren ve şehirle olan bağlarını koparmaya, kendisi de gurbette olan bir Erzurumlu. Geçen ay hizmete açılan Şehir Arşivinin şehir tarihi adına çok önemli bir adım olarak gören Neslihan Arzu Keteci, arşiv evi için kendisinin de var gücüyle çalıştığını dile getirdi. Yani Neslihan Hanım gurbette ama gönlü hep Erzurum’da. Şehrine sevdalı, üreten, yazan, çizen, araştıran, destekleyen, öncü olan bu güzel insanların sayılarının artması en büyük temennimizdir. Daha önceki yazılarımda da ifade ettiğim gibi Erzurum tarihiyle ilgili eser yazabilecek gençlerin sayısı çok azaldı hatta yok denecek bir hal aldı. Ya da bizim haberimiz yok. İnşallah bizlerin haberin yoktur. Erzurum tarihine ışık tutan eserler yazan yaşları 40’in üzerinde olanlar ise birer ikişer aramızdan ayrılıyor. Onların aramızdan ayrılması demek eskiye dair bilinenlerin yok olması demek. Mutlaka Erzurum’a kafa yoranlar bu konuya el atmalıdırlar. Şehir kültürüyle ilgili çalışma yapanlara destek olunmalı. Hem maddi hem manevi olarak destek olmazsa bir süre sonra hiç kimse şehir kitabı çıkarmayacak ve de buna cesaret edemeyecektir. Zira ben bunlardan biriyim. Elimde basıma hazır iki Erzurum kitabı olmasına rağmen buna cesaret etmem mümkün değil. 11 şehir kitabım var bir yenisi daha çıkar mı tabi ki cevabım hayır. Maddi desteği geçtim manevi olarak ta yanımızda duran kişi sayısı bir elin parmağını geçmedi. Bu yüzden Neslihan Hanım’ı bu cesaretinde dolayı bir kez daha kutluyorum.
Sıla Özlemi Gurbetteki Erzurumlular şehirle ilgili bilinmeyen ve dipte kalan birçok bilgiyi ve ilkleri barındıran bir eser olmuştur. Erzurum’un enleri ve ilkleri adlı eserim yayımlanmadan önce yazılmış olsa idi içerisinden alacağım birçok bilgi olacağı kesindir. Karşılıklı konuşmalardan oluşmuş olsa da kitap kaynak kişilerin verdiği bilgiler tarihin arka odası gibi. Bir nevi Erzurum’un arka odası ışık tutacak bilgileri Sıla Özleminde bulabiliriz. Mesela Ahmet Hulusi Seven ile yapılan röportajda, Turgut Özal döneminde İran’a yapılan et ihracatında Erzurum’un ne kadar önemli bir konumda olduğunu öğrenebilirsiniz. Zira o satırlarda aynı zamanda Ahmet Hulusi Seven’in Erzurum’un ilk et ihracatçısı olduğunu anlamış olursunuz. Venedik Uluslararası Halk Dansları Yarışmasında elde edilen başarı daha önce farklı kitaplar da yer almış olsa bile Ahmet Hulusi Seven’in bizzat kendi ağzından söylediklerine Sıla Özleminde şahit olabilirsiniz. Daha nice Erzurum tarihinin ilklerine şahit olmak istiyorsanız cuma günü Sıla Özlemi-4 yazımızda sizleri bekleriz. Yahut siz bizden hızlı davranıp kitabı temin edebilirsiniz. Selam ve dua ile keyifli okumalar…
Neslihan Hanım’ı hazır telefonda bulmuşken kitapla ilgili birkaç soru sordum. Soru demişken kitabın en çok beğendiğim yönlerinden biri de gurbetteki Erzurumlulara sorulan sorular olmuştur. Her soru muhatabı için titizlikle hazırlanmış ve istenilen hedefe yönelik bilgileri ortaya çıkarmıştır. Her soruya verilen cevabın aslında belli bölümleri kitaba alınmış diğer kısımlar ise yazarında kalmıştır. Bu benim tabi ki bir tahminim. Belki de Neslihan Hanım ilerleyen yıllarda geri kalan kısımlarla ilgili yeni bir eserler karşımıza çıkacaktır. Neslihan Arzu Keteci’ye sürecin nasıl başladığını ve neden böyle bir çalışma yaptığını sordum. Kendisinin aslında böyle bir çalışmaya başlamasında ilk önce değerli eğitimci ve yazar, Erzurum denilince şehirde ilk akla gelen isim olan Murat Ertaş Hocanın rolünün fazla olduğunu ifade ederek söze başladı. Murat Hocanın, kendisine yıllar önce Palandöken ve Aziziye Belediyeleri tarafından çıkarılan dergiler için hazırladığı yazıların kaybolmamasını ve mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini söylediğini ve ondan sonra 15 yıl süren bir sürecin ardından kitabın yazıldığını ifade etti. Neslihan Hanım, Erzurum’a dair çalışmalarını İstanbul’da devam ettiren ve şehirle olan bağlarını koparmaya, kendisi de gurbette olan bir Erzurumlu. Geçen ay hizmete açılan Şehir Arşivinin şehir tarihi adına çok önemli bir adım olarak gören Neslihan Arzu Keteci, arşiv evi için kendisinin de var gücüyle çalıştığını dile getirdi. Yani Neslihan Hanım gurbette ama gönlü hep Erzurum’da. Şehrine sevdalı, üreten, yazan, çizen, araştıran, destekleyen, öncü olan bu güzel insanların sayılarının artması en büyük temennimizdir. Daha önceki yazılarımda da ifade ettiğim gibi Erzurum tarihiyle ilgili eser yazabilecek gençlerin sayısı çok azaldı hatta yok denecek bir hal aldı. Ya da bizim haberimiz yok. İnşallah bizlerin haberin yoktur. Erzurum tarihine ışık tutan eserler yazan yaşları 40’in üzerinde olanlar ise birer ikişer aramızdan ayrılıyor. Onların aramızdan ayrılması demek eskiye dair bilinenlerin yok olması demek. Mutlaka Erzurum’a kafa yoranlar bu konuya el atmalıdırlar. Şehir kültürüyle ilgili çalışma yapanlara destek olunmalı. Hem maddi hem manevi olarak destek olmazsa bir süre sonra hiç kimse şehir kitabı çıkarmayacak ve de buna cesaret edemeyecektir. Zira ben bunlardan biriyim. Elimde basıma hazır iki Erzurum kitabı olmasına rağmen buna cesaret etmem mümkün değil. 11 şehir kitabım var bir yenisi daha çıkar mı tabi ki cevabım hayır. Maddi desteği geçtim manevi olarak ta yanımızda duran kişi sayısı bir elin parmağını geçmedi. Bu yüzden Neslihan Hanım’ı bu cesaretinde dolayı bir kez daha kutluyorum.
Sıla Özlemi Gurbetteki Erzurumlular şehirle ilgili bilinmeyen ve dipte kalan birçok bilgiyi ve ilkleri barındıran bir eser olmuştur. Erzurum’un enleri ve ilkleri adlı eserim yayımlanmadan önce yazılmış olsa idi içerisinden alacağım birçok bilgi olacağı kesindir. Karşılıklı konuşmalardan oluşmuş olsa da kitap kaynak kişilerin verdiği bilgiler tarihin arka odası gibi. Bir nevi Erzurum’un arka odası ışık tutacak bilgileri Sıla Özleminde bulabiliriz. Mesela Ahmet Hulusi Seven ile yapılan röportajda, Turgut Özal döneminde İran’a yapılan et ihracatında Erzurum’un ne kadar önemli bir konumda olduğunu öğrenebilirsiniz. Zira o satırlarda aynı zamanda Ahmet Hulusi Seven’in Erzurum’un ilk et ihracatçısı olduğunu anlamış olursunuz. Venedik Uluslararası Halk Dansları Yarışmasında elde edilen başarı daha önce farklı kitaplar da yer almış olsa bile Ahmet Hulusi Seven’in bizzat kendi ağzından söylediklerine Sıla Özleminde şahit olabilirsiniz. Daha nice Erzurum tarihinin ilklerine şahit olmak istiyorsanız cuma günü Sıla Özlemi-4 yazımızda sizleri bekleriz. Yahut siz bizden hızlı davranıp kitabı temin edebilirsiniz. Selam ve dua ile keyifli okumalar…