
Koronalı günler bize yerli üretimin önemini bir kez daha gösterdi. Hükümet bu alanda bazı tedbirler alarak işe önce tarım alanları ile başladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile aralarında Erzurum’un da bulunduğu birçok ilde hazine arazileri, çiftçiye ücretsiz tahsis edilecek.
Yerli tarımı destekleyerek üretimi artırma ana hedef. Çok ama çok geç kalınmış bir adım. Zira bu ülkede binlerce hektarlık tarım arazisi yıllardır ekilmiyor. Doğrudan gelir desteği sayesinde köylü, arazisinin yerini unuttu. Sırtını devlete dayadı ve yıllarca ekip biçmediği halde devletten DGD adı altında ödeme aldı.
Dünya’nın birçok ülkesinde kabul gören sistemin Türkiye için doğru bir sistem olmadığını o gün de irdelemiştim. Devlet bugün tarım sektörüne yatırımın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördü ve harekete geçti.
Ücretsiz tahsis edilecek tarım arazilerine gerçek anlamda çiftçilikle uğraşan vatandaşlardan talep ne kadar olur, nasıl olur bilmiyorum ama benim asıl merak ettiğim, kontrolünün nasıl yapılacağıdır. Çünkü ülkemizde ne zaman bu tür işler yapılsa mutlak o işle ilgisi olmayanlar başı çeker. Geçmişte verilen hibeler ve çiftçi kredileri bunun en iyi örnekleridir. Yüzlerce büyükbaş hayvan besicilikle ilgisi olmayan insanlara peşkeş çekilmiş, dağıtılan süt inekleri kısa sürede kasapla tanışmıştı.
Çünkü benim ülkemde bir yasa çıkıyor ama uygulama ve denetim de ciddi sıkıntılar yaşanıyor. İşte hobi bahçeleri de bunlarından biri. Erzurum’un dengi illeri hobi bahçelerinde örnek işler yaparken biz yine yüzümüze gözümüze bulaştırdık. Bir kesim kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile yıkılmasını savunurken başka bir kesim bahçe sahiplerine suçlu muamelesi yapıyor.
Be kardeşim bunlar birbiri ardında yapılırken neredeydiniz? İki metre yerim olsun, ayağım toprağa bassın, domates, biber ekeyim deyip bir ton para harcayan insanların zararını kim karşılayacak? Aslına uygun kullananların günahı ne?
İşte bu durumların yaşanmaması için şimdiden uyaralım. Ücretsiz tarım arazisi tahsisinde mutlaka Tarım İl Müdürlükleri bir kriter koyacaktır.
Çiftçi sertifikası olan herkes bundan yararlanacak mı?
Lakin denetimi nasıl, kimler tarafından yapılacak?
Yarın bu arazileri alanlar burası benim babamın çiftliği deyip kafasına göre kullanacak mı?
Kaş yapayım derken göz çıkarmayalım, madem derdimiz yerli üretim o halde hem tahsisinde hem de denetiminde kılı kırk yaralım.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile aralarında Erzurum’un da bulunduğu birçok ilde hazine arazileri, çiftçiye ücretsiz tahsis edilecek.
Yerli tarımı destekleyerek üretimi artırma ana hedef. Çok ama çok geç kalınmış bir adım. Zira bu ülkede binlerce hektarlık tarım arazisi yıllardır ekilmiyor. Doğrudan gelir desteği sayesinde köylü, arazisinin yerini unuttu. Sırtını devlete dayadı ve yıllarca ekip biçmediği halde devletten DGD adı altında ödeme aldı.
Dünya’nın birçok ülkesinde kabul gören sistemin Türkiye için doğru bir sistem olmadığını o gün de irdelemiştim. Devlet bugün tarım sektörüne yatırımın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördü ve harekete geçti.
Ücretsiz tahsis edilecek tarım arazilerine gerçek anlamda çiftçilikle uğraşan vatandaşlardan talep ne kadar olur, nasıl olur bilmiyorum ama benim asıl merak ettiğim, kontrolünün nasıl yapılacağıdır. Çünkü ülkemizde ne zaman bu tür işler yapılsa mutlak o işle ilgisi olmayanlar başı çeker. Geçmişte verilen hibeler ve çiftçi kredileri bunun en iyi örnekleridir. Yüzlerce büyükbaş hayvan besicilikle ilgisi olmayan insanlara peşkeş çekilmiş, dağıtılan süt inekleri kısa sürede kasapla tanışmıştı.
Çünkü benim ülkemde bir yasa çıkıyor ama uygulama ve denetim de ciddi sıkıntılar yaşanıyor. İşte hobi bahçeleri de bunlarından biri. Erzurum’un dengi illeri hobi bahçelerinde örnek işler yaparken biz yine yüzümüze gözümüze bulaştırdık. Bir kesim kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile yıkılmasını savunurken başka bir kesim bahçe sahiplerine suçlu muamelesi yapıyor.
Be kardeşim bunlar birbiri ardında yapılırken neredeydiniz? İki metre yerim olsun, ayağım toprağa bassın, domates, biber ekeyim deyip bir ton para harcayan insanların zararını kim karşılayacak? Aslına uygun kullananların günahı ne?
İşte bu durumların yaşanmaması için şimdiden uyaralım. Ücretsiz tarım arazisi tahsisinde mutlaka Tarım İl Müdürlükleri bir kriter koyacaktır.
Çiftçi sertifikası olan herkes bundan yararlanacak mı?
Lakin denetimi nasıl, kimler tarafından yapılacak?
Yarın bu arazileri alanlar burası benim babamın çiftliği deyip kafasına göre kullanacak mı?
Kaş yapayım derken göz çıkarmayalım, madem derdimiz yerli üretim o halde hem tahsisinde hem de denetiminde kılı kırk yaralım.