
Yarın önemli bir gün…
Cumhurbaşkanımız, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in resmi konuğu olarak bu ülkeye gidecek…
Görüşme Soçi’de yapılacak ve bir gün olarak planlandı…
Aslına bakarsanız bu ziyaret daha önce planlandı ama yarın gerçekleşmesi ülkemizin yaşadığı olaylar yüzünden hayli önemli hale geldi… Üstelik bu buluşma Türkiye’nin operasyona ara verdiği 120 saatin bittiği gün gerçekleşecek…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan , Rusya’ya hareket etmeden önce Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, 1988 yılının Ekim ayında imzalanan Adana Mutabakatından söz ederek; ‘…Adana Mutabakatının tam güç çalıştırılabilmesi için çaba sarf etmeye hazırız. ‘ dedi…
Adana Mutabakatı, ABD ve Mısır’ın arabuluculuğu sonucu Suriye ve Türkiye arasında imzalandı ve her iki ülkedeki terörist faaliyetlere karşı ortak tavır alındı. Mutabakat üç yıl yürürlükte kalacak ve herhangi bir itiraz olmazsa uzatılacaktı…
Lavrov,Türkiye ve Suriye arasında diyalog çağrısını yeniledi ve tarafların görüşmelerini bu mutabakat esasına oturtmalarını, gerekirse bu mutabakatın değiştirilmesinde destek olacaklarını söyledi…
Öyle zannediyorum ki Rusya, Türkiye ile Suriye’yi doğrudan görüştürüp masaya oturtmak istiyor…
Belli ki masadaki en önemli maddelerden birisi Adana Mutabakatı olacak…
Tabi TSK’nın Barış Pınarı Harekatı,Güvenli Bölge, İdlip, Münbiç ve Kobani’deki son durum da konuşulacak…
En önemli maddelerden birisi de, terörist örgütlerin bölgedeki varlıkları…
Malum Türkiye’nin Askeri Harekattaki en önemli sebebi; terörist örgütlerin ülkemize yönelik saldırı ve katliamları…
Yoksa bizim toprak ve buna yönelik istila talebimiz yok…
***
Biz bir NATO müttefikiyiz ve Pakt içinde üstümüze düşen görevi her daim yerine getirmişiz… Ortağımızdan Hava Savunma sistemleri satın almak istemişiz vermemiş… Biz de Rusya’dan almışız… Parasının bir kısmını ödediğimiz halde alamadığımız savaş uçaklarının benzeri için de gene Rusya’nın kapısını çalmağa hazırlanıyoruz…
Ne yapacaktık yani ?..
*
Adamlar masum, savunmasız insanımıza saldırıyor, katlediyor; köyleri ve oralara hizmet götüren araçları yakıyor ; onların hamileri de teröristlere arka çıkıp onları ağır silahlarla donatıyor.
Biz seyredecek miydik…
Soru şu;
‘Bu yardımları yapan bizim mi onların mı müttefiki…’
*
Soçi’de bunlar da gündeme gelecek zannediyorum…
Bekleyip görelim…
Cumhurbaşkanımız, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in resmi konuğu olarak bu ülkeye gidecek…
Görüşme Soçi’de yapılacak ve bir gün olarak planlandı…
Aslına bakarsanız bu ziyaret daha önce planlandı ama yarın gerçekleşmesi ülkemizin yaşadığı olaylar yüzünden hayli önemli hale geldi… Üstelik bu buluşma Türkiye’nin operasyona ara verdiği 120 saatin bittiği gün gerçekleşecek…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan , Rusya’ya hareket etmeden önce Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, 1988 yılının Ekim ayında imzalanan Adana Mutabakatından söz ederek; ‘…Adana Mutabakatının tam güç çalıştırılabilmesi için çaba sarf etmeye hazırız. ‘ dedi…
Adana Mutabakatı, ABD ve Mısır’ın arabuluculuğu sonucu Suriye ve Türkiye arasında imzalandı ve her iki ülkedeki terörist faaliyetlere karşı ortak tavır alındı. Mutabakat üç yıl yürürlükte kalacak ve herhangi bir itiraz olmazsa uzatılacaktı…
Lavrov,Türkiye ve Suriye arasında diyalog çağrısını yeniledi ve tarafların görüşmelerini bu mutabakat esasına oturtmalarını, gerekirse bu mutabakatın değiştirilmesinde destek olacaklarını söyledi…
Öyle zannediyorum ki Rusya, Türkiye ile Suriye’yi doğrudan görüştürüp masaya oturtmak istiyor…
Belli ki masadaki en önemli maddelerden birisi Adana Mutabakatı olacak…
Tabi TSK’nın Barış Pınarı Harekatı,Güvenli Bölge, İdlip, Münbiç ve Kobani’deki son durum da konuşulacak…
En önemli maddelerden birisi de, terörist örgütlerin bölgedeki varlıkları…
Malum Türkiye’nin Askeri Harekattaki en önemli sebebi; terörist örgütlerin ülkemize yönelik saldırı ve katliamları…
Yoksa bizim toprak ve buna yönelik istila talebimiz yok…
***
Biz bir NATO müttefikiyiz ve Pakt içinde üstümüze düşen görevi her daim yerine getirmişiz… Ortağımızdan Hava Savunma sistemleri satın almak istemişiz vermemiş… Biz de Rusya’dan almışız… Parasının bir kısmını ödediğimiz halde alamadığımız savaş uçaklarının benzeri için de gene Rusya’nın kapısını çalmağa hazırlanıyoruz…
Ne yapacaktık yani ?..
*
Adamlar masum, savunmasız insanımıza saldırıyor, katlediyor; köyleri ve oralara hizmet götüren araçları yakıyor ; onların hamileri de teröristlere arka çıkıp onları ağır silahlarla donatıyor.
Biz seyredecek miydik…
Soru şu;
‘Bu yardımları yapan bizim mi onların mı müttefiki…’
*
Soçi’de bunlar da gündeme gelecek zannediyorum…
Bekleyip görelim…