Erzurum’un Yakutiye İlçesi şehircilik bakımından en sorunlu bölge; şehrin en değersiz konutları da en değerli yapıları da bu bölgede. Biryanda miadını çoktan doldurmuş onlarca eski mahalle, biryanda tarihimizin ve milli kültürümüzün köşe taşları onlarca eser. Şükür, biryandan Vakıflar idaresi öte yandan belediyeler, el ele verip tarihi mirası gün yüzüne çıkarttılar. Onarılmamış cami, medrese, tescilli bina kalmadı dersek yeridir. Eski mahallelerdeki eski yapılar tek tek ortadan kaldırılmaya devam ediyor. Çok büyük işler başarıldı. İki dönemdir, elini de yüreğini de bu ağır taşın altına koyan ve güzel işler yapan Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut’u tebrik ediyorum.
Ali Korkut’un dünkü Pusula’da yer alan açıklamalarına bakılırsa Hacı Cuma, Taş Mescit, Derviş Ağa, Kadana, Narmanlı ve Aşağı Habip Efendi mahallelerindeki kentsel dönüşüm yüzde 98 oranında tamamlanmış. Ortaya çıkan alan 120 bin metrekare. Bu alan 2 bin 200 civarında parselin kamulaştırılması sonucu elde edilmiş durumda.
Peki, bu arsalar ne olacak? Tarihi sit bölgesini kuşatan şehrin Palandöken’le görsel irtibatını kesen, elini uzatsan öteki evin penceresine dokunabileceğin, sözüm ona gökdelenlere mi parsellenecek bu arsalar yoksa ‘bakın, Türkler de şehir kurmayı beceriyor!’ dedirtecek, yoluyla, parklarıyla, sosyal donatılarıyla, bahçeleriyle ve her şeyden önce Osmanlı ve Selçuklu dönemi mimari özellikleriyle, gerçek bir yerleşim bölgesi mi kurulacak?
Ali Korkut, Cumhurbaşkanı’nın ‘yatay şehirler istiyorum!’ talimatını ilk duyan belediye başkanımız olmalı ki, dikey yapılaşmaya artık fırsat vermeyeceğini ima etmiş. 100 milyon lira kamulaştırma parası ödenene Hacı Cuma Mahallesinde tek, çift ve üç katlı konutlar yapılacakmış. Kimlikli yapılar olacakmış. Bununla da şunu kastetmiş Ali Bey: ‘Burada mahalle arasına araç girmeyecek. İnsanlar evlerine veya evlerinden işlerine giderken yürüyecekler, yürürken birbirleriyle karşılaşacaklar. Birbirlerini tanıyıp, selamlaşacaklar.’
Tabii kar kış memleketinde insanları yürüyerek evlerine gitmeye zorlamak bu projenin en uçuk fikri, hele bir de bu anlamsız fikre, birbirleriyle karşılaşıp, selamlaşıp, tanışmak gibi rasyonel (!) gerekçeler üretmek gereksiz. 20 metre genişliğinde açılacak yollar, araçlar için park edebilecekleri cepler yahut her evin altına garaj zorunluluğu getirmek, araçların yola rahat ulaşabilmesi için de garajları yola yakın planlamak daha mantıklı alabilir.
Erzurum’un nerdeyse bin yıllık Türk İslam tarihi Yakutiye ilçesinde bulunuyor. Yakutiye’deki tarihi doku bizim bu toprakların sahibi olduğumuzun tapuları ve aynı zamanda kültürel varlığımız; kimliğimiz. Biz, bu değerlere istinat ediyoruz. Değerleri korumak öncelikli bir görev olmalıdır. Yeni yapılacak binalar, kurulacak semtler, tarihi dokuyu baskılamayacak şekilde olmak zorundadır.
Yakutiye Belediye Başkanımız Ali Korkut Bey’i yaptığı başarılı hizmetleri nedeniyle kutluyorum. Tecrübeden pahalı bir şey yoktur. Ali Bey de şehir üzerine ‘yıkan ve yapan’ bir başkan olarak, değerli bilgilere sahiptir. İnşallah, tarihimizle, kültürümüzle uyumlu, modern semtleri kurarak, bu şehrin geleceğinde umut veren bir sima olarak hizmetlerini sürdürür.
Ali Korkut’un dünkü Pusula’da yer alan açıklamalarına bakılırsa Hacı Cuma, Taş Mescit, Derviş Ağa, Kadana, Narmanlı ve Aşağı Habip Efendi mahallelerindeki kentsel dönüşüm yüzde 98 oranında tamamlanmış. Ortaya çıkan alan 120 bin metrekare. Bu alan 2 bin 200 civarında parselin kamulaştırılması sonucu elde edilmiş durumda.
Peki, bu arsalar ne olacak? Tarihi sit bölgesini kuşatan şehrin Palandöken’le görsel irtibatını kesen, elini uzatsan öteki evin penceresine dokunabileceğin, sözüm ona gökdelenlere mi parsellenecek bu arsalar yoksa ‘bakın, Türkler de şehir kurmayı beceriyor!’ dedirtecek, yoluyla, parklarıyla, sosyal donatılarıyla, bahçeleriyle ve her şeyden önce Osmanlı ve Selçuklu dönemi mimari özellikleriyle, gerçek bir yerleşim bölgesi mi kurulacak?
Ali Korkut, Cumhurbaşkanı’nın ‘yatay şehirler istiyorum!’ talimatını ilk duyan belediye başkanımız olmalı ki, dikey yapılaşmaya artık fırsat vermeyeceğini ima etmiş. 100 milyon lira kamulaştırma parası ödenene Hacı Cuma Mahallesinde tek, çift ve üç katlı konutlar yapılacakmış. Kimlikli yapılar olacakmış. Bununla da şunu kastetmiş Ali Bey: ‘Burada mahalle arasına araç girmeyecek. İnsanlar evlerine veya evlerinden işlerine giderken yürüyecekler, yürürken birbirleriyle karşılaşacaklar. Birbirlerini tanıyıp, selamlaşacaklar.’
Tabii kar kış memleketinde insanları yürüyerek evlerine gitmeye zorlamak bu projenin en uçuk fikri, hele bir de bu anlamsız fikre, birbirleriyle karşılaşıp, selamlaşıp, tanışmak gibi rasyonel (!) gerekçeler üretmek gereksiz. 20 metre genişliğinde açılacak yollar, araçlar için park edebilecekleri cepler yahut her evin altına garaj zorunluluğu getirmek, araçların yola rahat ulaşabilmesi için de garajları yola yakın planlamak daha mantıklı alabilir.
Erzurum’un nerdeyse bin yıllık Türk İslam tarihi Yakutiye ilçesinde bulunuyor. Yakutiye’deki tarihi doku bizim bu toprakların sahibi olduğumuzun tapuları ve aynı zamanda kültürel varlığımız; kimliğimiz. Biz, bu değerlere istinat ediyoruz. Değerleri korumak öncelikli bir görev olmalıdır. Yeni yapılacak binalar, kurulacak semtler, tarihi dokuyu baskılamayacak şekilde olmak zorundadır.
Yakutiye Belediye Başkanımız Ali Korkut Bey’i yaptığı başarılı hizmetleri nedeniyle kutluyorum. Tecrübeden pahalı bir şey yoktur. Ali Bey de şehir üzerine ‘yıkan ve yapan’ bir başkan olarak, değerli bilgilere sahiptir. İnşallah, tarihimizle, kültürümüzle uyumlu, modern semtleri kurarak, bu şehrin geleceğinde umut veren bir sima olarak hizmetlerini sürdürür.