
Sevgi Hanım: -“Aferin benim kızıma, virüsün bulaşma yollarını doğru bir şekilde sıralamış oldu. Kapı kollarına, asansör düğmelerinin temizliğine dikkat etmeliyiz. Öksürürken veya hapşırırken mutlak mendil kullanmalıyız ve evlerimizi havalandırmayı unutmamalıyız.” Nazlı: “-Virüse karşı nasıl önlem almalıyız?” İsmet Bey: “-Çocuklar virüse karşı en etkili önlem beslenmemize ve temizliğimize dikkat etmeliyiz.”
Virüsler üzerine yapılan bu keyifli kahvaltı sona ermişti. Sevgi Hanım, sofrayı kızlarla birlikte kaldırmış, daha sonra kitap okumaya geçmişlerdi. Bugün Cahit Zarifoğlu’nun Yürek Dede adlı kitabı ailece okuyacaklardı. Yürek Dede’nin eşinin sağlığı için verdiği mücadele ve fedakârlık bir kez daha öğrenilecekti. Yürek Dede, dedenin eşi, Yürek Dedenin keçisi, keçinin yavrusu ve devesi, aile üyelerinin hepsini etkilemişti. Kitap okuma bittikten sonra kısa bir dinlenme molası verilmişti. Nazlı ve Aslı, kahvaltı masasında yapılan sohbeti çok beğenmişlerdi. Öğle yemeğinde benzer bir soru ve cevaplı sohbet ayarlamışlardı. İşte öğle ezanı da okunuyordu. Hep beraber namazlarını kıldılar. Kızlar annelerine sofrayı kurmada yardım ettiler. Ve öğle yemeği, aslında sohbetin başlamasına herkes hazırdı. Öğle yemeğinde ise CORONAVİRÜS’Ü ile ilgili merak edilenlere cevap arayacaklardı.
İlk söze İsmet Bey başladı. Çocuklar ellerimiz yıkandı değil mi? Kızlar hep bir ağızdan evet diye cevap verdiler. Sevgi Hanım, yemekleri masaya koyduktan sonra bismillah çekilerek yemeğe başladılar. Yemekte ayran çorbası, pilav, tavuk ve kadayıf dolması vardı. Nazlı daha fazla duramadı ve ilk sorusunu sordu. “-CORONOVİRÜS ilk defa nerede çıktı?” İsmet Bey: -“İlk defa 2019 yılının sonlarına doğru Çin’in WUHAN eyaletinde ortaya çıkan bir virüs CORONAVİRÜS olarak bilindi.” Sevgi Hanım: “-Bu virüsün şu an adı nedir?”
İsmet Bey: “-Bu virüse COVİD-19 adı verilmiştir.” Aslı: -“CORONAVİRÜS ilk defa kimden ve nasıl bulaştı?” Sevgi Hanım: -“ 2019 yılının sonlarına doğru WUHAN şehrinde ki bir hayvan pazarında balık satıcısı olan bir kadında ortaya çıkmıştır. Damlacık ve temas yoluyla da yayılmaya başlamıştır.” Nazlı: -“Bu hastalığın ilk belirtileri nelerdir?” Sevgi Hanım: “CORONAVİRÜSÜN ilk belirtileri soğuk algınlığı şeklinde ortaya çıkmıştır. Yüksek ateş, öksürük ve nefes darlığı ise diğer belirtileri olmaktadır.” Aslı: -“Bu virüsün kuluçka süresi ne kadardır?” İsmet Bey: -“Bu konuda fikir ayrılığı olsa da 14 gün bir kuluçka süresinden söz edilebilir. Bazı bilim adamları ise bu süreyi 24 gün olarak tanımlamaktadır.”
Nazlı: “-CORONAVİRÜS hangi canlıdan insana bulaşmıştır?” Sevgi Hanım: “-Bu virüs hayvanlardan insana bulaşmıştır. CORONAVİRÜS mutasyona uğramış ve artık insandan insana bulaşmaya başlamıştır. Bu yüzden insanların birbiri ile yakın temas kurmasının engellenmesi gerekmektedir. Bu konuda birçok ülkede sokağa çıkma yasağı getirilmiştir. Böylelikle virüsün daha fazla yayılmasının da önü kesilmiş olacaktır.” İsmet Bey: “-Virüs salgını ile ilgili dünya çapında tedbirler alan kuruluş hangisidir?” Soruyu sofrada oturan çocuklar cevaplamak için parmak kaldırdılar. Söz hakkını Aslı aldı ve Dünya Sağlık Örgütü yani WHO üstlenmektedir, diye soruyu doğru bir şekilde cevaplandırdı. Sohbet devam ederken televizyonda Sağlık Bakanı açıklamalar yapıyordu.
Sağlık Bakanımız ülkemizde ki CORONAVİRÜS vakaları hakkında bilgi veriyordu. Vaka sayısında artış olduğunu ve tüm yurttaşlara büyük sorumluluklar düştüğünü dile getiriyordu. Özellikle yakın temaslardan uzak durulması ve kesinlikle evden çıkılmamasını tembihliyordu. Tüm sağlık çalışanlarının gece ve gündüz demeden çalıştıklarını, bizlerinde onların bu özverisine karşılık olarak evden çıkmamamız gerektiğini bir kez daha tekrarladıktan sonra, sorular alıp bugün ki bilgilendirme toplantısını bitirmişti. Sağlık Bakanının bu dönemde ki çalışması herkesim tarafından takdirle karşılanıyordu. Halkımızda sağlık çalışanlarına bir teşekkür mahiyetinde saat 21.00’de üç gün boyunca alkış yapmışlardı. Bu onların fedakârlığı karşısında küçük bir destek idi, ama anlamlı bir hareket olmuştu. Cumhurbaşkanı ve eşleri de bu anlamlı etkinliğe katılmışlardı.
Soru ve cevaplar ardı ardına gelmeye devam ediyordu. Vakit uzuyor ve namaz geçiyordu. Kısa bir namaz arası verdiler ve abdestler alındıktan sonra İsmet Bey’in imamlığında öğle namazı eda edilmeye başlandı. Dualar tüm insanlık için yapıldı. Bir an önce bu salgının sona ermesi, mutlu ve mesut günlerin yeniden gelmesi yüce yaratandan istenildi. O, her şeye gücü yetendi, Sağlığı da veren, şifayı da veren o idi.
Virüsler üzerine yapılan bu keyifli kahvaltı sona ermişti. Sevgi Hanım, sofrayı kızlarla birlikte kaldırmış, daha sonra kitap okumaya geçmişlerdi. Bugün Cahit Zarifoğlu’nun Yürek Dede adlı kitabı ailece okuyacaklardı. Yürek Dede’nin eşinin sağlığı için verdiği mücadele ve fedakârlık bir kez daha öğrenilecekti. Yürek Dede, dedenin eşi, Yürek Dedenin keçisi, keçinin yavrusu ve devesi, aile üyelerinin hepsini etkilemişti. Kitap okuma bittikten sonra kısa bir dinlenme molası verilmişti. Nazlı ve Aslı, kahvaltı masasında yapılan sohbeti çok beğenmişlerdi. Öğle yemeğinde benzer bir soru ve cevaplı sohbet ayarlamışlardı. İşte öğle ezanı da okunuyordu. Hep beraber namazlarını kıldılar. Kızlar annelerine sofrayı kurmada yardım ettiler. Ve öğle yemeği, aslında sohbetin başlamasına herkes hazırdı. Öğle yemeğinde ise CORONAVİRÜS’Ü ile ilgili merak edilenlere cevap arayacaklardı.
İlk söze İsmet Bey başladı. Çocuklar ellerimiz yıkandı değil mi? Kızlar hep bir ağızdan evet diye cevap verdiler. Sevgi Hanım, yemekleri masaya koyduktan sonra bismillah çekilerek yemeğe başladılar. Yemekte ayran çorbası, pilav, tavuk ve kadayıf dolması vardı. Nazlı daha fazla duramadı ve ilk sorusunu sordu. “-CORONOVİRÜS ilk defa nerede çıktı?” İsmet Bey: -“İlk defa 2019 yılının sonlarına doğru Çin’in WUHAN eyaletinde ortaya çıkan bir virüs CORONAVİRÜS olarak bilindi.” Sevgi Hanım: “-Bu virüsün şu an adı nedir?”
İsmet Bey: “-Bu virüse COVİD-19 adı verilmiştir.” Aslı: -“CORONAVİRÜS ilk defa kimden ve nasıl bulaştı?” Sevgi Hanım: -“ 2019 yılının sonlarına doğru WUHAN şehrinde ki bir hayvan pazarında balık satıcısı olan bir kadında ortaya çıkmıştır. Damlacık ve temas yoluyla da yayılmaya başlamıştır.” Nazlı: -“Bu hastalığın ilk belirtileri nelerdir?” Sevgi Hanım: “CORONAVİRÜSÜN ilk belirtileri soğuk algınlığı şeklinde ortaya çıkmıştır. Yüksek ateş, öksürük ve nefes darlığı ise diğer belirtileri olmaktadır.” Aslı: -“Bu virüsün kuluçka süresi ne kadardır?” İsmet Bey: -“Bu konuda fikir ayrılığı olsa da 14 gün bir kuluçka süresinden söz edilebilir. Bazı bilim adamları ise bu süreyi 24 gün olarak tanımlamaktadır.”
Nazlı: “-CORONAVİRÜS hangi canlıdan insana bulaşmıştır?” Sevgi Hanım: “-Bu virüs hayvanlardan insana bulaşmıştır. CORONAVİRÜS mutasyona uğramış ve artık insandan insana bulaşmaya başlamıştır. Bu yüzden insanların birbiri ile yakın temas kurmasının engellenmesi gerekmektedir. Bu konuda birçok ülkede sokağa çıkma yasağı getirilmiştir. Böylelikle virüsün daha fazla yayılmasının da önü kesilmiş olacaktır.” İsmet Bey: “-Virüs salgını ile ilgili dünya çapında tedbirler alan kuruluş hangisidir?” Soruyu sofrada oturan çocuklar cevaplamak için parmak kaldırdılar. Söz hakkını Aslı aldı ve Dünya Sağlık Örgütü yani WHO üstlenmektedir, diye soruyu doğru bir şekilde cevaplandırdı. Sohbet devam ederken televizyonda Sağlık Bakanı açıklamalar yapıyordu.
Sağlık Bakanımız ülkemizde ki CORONAVİRÜS vakaları hakkında bilgi veriyordu. Vaka sayısında artış olduğunu ve tüm yurttaşlara büyük sorumluluklar düştüğünü dile getiriyordu. Özellikle yakın temaslardan uzak durulması ve kesinlikle evden çıkılmamasını tembihliyordu. Tüm sağlık çalışanlarının gece ve gündüz demeden çalıştıklarını, bizlerinde onların bu özverisine karşılık olarak evden çıkmamamız gerektiğini bir kez daha tekrarladıktan sonra, sorular alıp bugün ki bilgilendirme toplantısını bitirmişti. Sağlık Bakanının bu dönemde ki çalışması herkesim tarafından takdirle karşılanıyordu. Halkımızda sağlık çalışanlarına bir teşekkür mahiyetinde saat 21.00’de üç gün boyunca alkış yapmışlardı. Bu onların fedakârlığı karşısında küçük bir destek idi, ama anlamlı bir hareket olmuştu. Cumhurbaşkanı ve eşleri de bu anlamlı etkinliğe katılmışlardı.
Soru ve cevaplar ardı ardına gelmeye devam ediyordu. Vakit uzuyor ve namaz geçiyordu. Kısa bir namaz arası verdiler ve abdestler alındıktan sonra İsmet Bey’in imamlığında öğle namazı eda edilmeye başlandı. Dualar tüm insanlık için yapıldı. Bir an önce bu salgının sona ermesi, mutlu ve mesut günlerin yeniden gelmesi yüce yaratandan istenildi. O, her şeye gücü yetendi, Sağlığı da veren, şifayı da veren o idi.