
Okuyucularımız şimdi diyecek ki ne alaka...
Siyaset ve güncel sorunlar bitti de şimdi tarım konulanına mı sıra geldi?..
Bakın anlatayım...
Ama önce süt hakkında bazı bilgiler vermem gerekiyor.
Süt ve süt ürünleri çocuklar için önemli olduğu kadar yaşlılar için de fevkalâde önemli...
Doktorlar, kemiklerin yapı taşı olan kalsiyum açısından oldukça zengin ve vücutta kullanılabilirliği en yüksek besin maddesi olan sütün her gün düzenli olarak tüketilmesini tavsiye ediyorlar.
Günde en az iki bardak içilen sütün, ilerleyen yaşlarda iskelet ve kemik yapısının deformasyonunu geciktirdiği de uzmanlarca söyleniyor.
Bu, işin bilimsel yönü.
*
Dünya süt günü her yılın 21 Mayısında ya da Birleşmiş Milletlerin kabul ettiği 1 Haziran günü kutlanıyor.
Aslında hangi tarihte kutlandığı önemli değil, önemli olan yaygın medya organlarında tanıtımı yapıldığı gibi kutlanıyor mu ve toplumuzun süt ve ürünlerinin tüketimi amaca ulaşıyor mu?...
Şimdi sıkı durun, birkaç rakam vereceğim...
Erzurum, Türkiye süt üretiminin % 17’sini üretiyor.
Ancak bunun süt ürünlerine yansıyan kısmı % 1 dahi değil.
Yani sizin anlayacağınız ürettiğimiz sütün % 16’sı kayıp ve üretime yansımıyor.
Aile işletmelerinde çeçil ve yağlı peynir olarak üretilip hısım-akrabaya gönderiliyor.
*
Ürettiğimiz sütü bozulmadan ve yüksek verimi azalmadan mandıralara da gönderemiyoruz çünkü yeterince soğuk süt zincirine sahip değiliz...
Bu konuda Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Sekmen’in kurmağa başladığı soğuk süt zinciri çalışmalarını takdirle takip ediyoruz.
Yaklaşık 42 bin kilometrekareye sahip Hollanda’da peynirin her çeşidi varken, 25 bin kilometrekareye sahip Erzurum’da ‘civil’in dışında peynirimiz yok, onu da marka yapamamışız.
*
Avrupa ülkelerinde yıllık süt tüketimi yaklaşık 150 litre civarında iken bu oran Türkiye’de yaklaşık 6 litre civarında... Erzurum’da da bu oran farklı değil...
Yine yoğurdu Avrupa’ya biz tanıtmışken, en az biz tüketiyoruz...
*
Süt Gününü kutladığımız şu günlerde süt üretimimizi Erzurum ekonomisinin gelişmesi açısından yeni ‘Marka’lar üretmeye yönlendirmeliyiz.
Bu bağlamda süt inekçiliği çalışmalarını hızlandırmalı ve Büyükşehir Başkanına destek vermeliyiz diye düşünmekteyim...
Siyaset ve güncel sorunlar bitti de şimdi tarım konulanına mı sıra geldi?..
Bakın anlatayım...
Ama önce süt hakkında bazı bilgiler vermem gerekiyor.
Süt ve süt ürünleri çocuklar için önemli olduğu kadar yaşlılar için de fevkalâde önemli...
Doktorlar, kemiklerin yapı taşı olan kalsiyum açısından oldukça zengin ve vücutta kullanılabilirliği en yüksek besin maddesi olan sütün her gün düzenli olarak tüketilmesini tavsiye ediyorlar.
Günde en az iki bardak içilen sütün, ilerleyen yaşlarda iskelet ve kemik yapısının deformasyonunu geciktirdiği de uzmanlarca söyleniyor.
Bu, işin bilimsel yönü.
*
Dünya süt günü her yılın 21 Mayısında ya da Birleşmiş Milletlerin kabul ettiği 1 Haziran günü kutlanıyor.
Aslında hangi tarihte kutlandığı önemli değil, önemli olan yaygın medya organlarında tanıtımı yapıldığı gibi kutlanıyor mu ve toplumuzun süt ve ürünlerinin tüketimi amaca ulaşıyor mu?...
Şimdi sıkı durun, birkaç rakam vereceğim...
Erzurum, Türkiye süt üretiminin % 17’sini üretiyor.
Ancak bunun süt ürünlerine yansıyan kısmı % 1 dahi değil.
Yani sizin anlayacağınız ürettiğimiz sütün % 16’sı kayıp ve üretime yansımıyor.
Aile işletmelerinde çeçil ve yağlı peynir olarak üretilip hısım-akrabaya gönderiliyor.
*
Ürettiğimiz sütü bozulmadan ve yüksek verimi azalmadan mandıralara da gönderemiyoruz çünkü yeterince soğuk süt zincirine sahip değiliz...
Bu konuda Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Sekmen’in kurmağa başladığı soğuk süt zinciri çalışmalarını takdirle takip ediyoruz.
Yaklaşık 42 bin kilometrekareye sahip Hollanda’da peynirin her çeşidi varken, 25 bin kilometrekareye sahip Erzurum’da ‘civil’in dışında peynirimiz yok, onu da marka yapamamışız.
*
Avrupa ülkelerinde yıllık süt tüketimi yaklaşık 150 litre civarında iken bu oran Türkiye’de yaklaşık 6 litre civarında... Erzurum’da da bu oran farklı değil...
Yine yoğurdu Avrupa’ya biz tanıtmışken, en az biz tüketiyoruz...
*
Süt Gününü kutladığımız şu günlerde süt üretimimizi Erzurum ekonomisinin gelişmesi açısından yeni ‘Marka’lar üretmeye yönlendirmeliyiz.
Bu bağlamda süt inekçiliği çalışmalarını hızlandırmalı ve Büyükşehir Başkanına destek vermeliyiz diye düşünmekteyim...