
Darbe gecesi FETÖ “Can Erzincan” isimli bir kanaldan yayın yapıyor. Cemaatin İsrail Temsilcisi Kerim Balçı, darbeyi destekleyen, halkın asla dışarı çıkmaması gerektiğini öğütleyen ifadeler kullanıyor. Biran stüdyoda yayını yürüten FETÖ’cü “Şimdi bilgi geldi Cumhurbaşkanı Erdoğan, halkı sokağa çağırıyor” diyor. Kerim Balcı’da bet beniz atıyor ve sözleri değişiyor; “Şu ana kadar defalarca sayın cumhurbaşkanı diye hitap ettim, bunları geri alıyorum. Kardeşim sen insanları nasıl sokağa çağırırsın. Biz Türkler, askerden ve silahtan korkarız. Halk askerin karşısına çıkamaz. Git, darbecilerle pazarlık yap, bak ne istiyorlar” mealen ifadelerini kullanıyor.
Darbe gecesinin siyasi kahramanlarını sıralayalım; MHP Lideri Devlet Bahçeli, Başbakan Binali Yıldırım ve halkın gönlünde yeri büyük olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Darbenin sessiz veya kayıp tipleri Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Ahmet Davutoğlu ve Babacan’dır.
Darbenin isimsiz kahramanları ise bütün bir Türk Milletidir. Şehit Halis Demir bayraklaşırken, emekli subaylar, muvazzaf subaylar hainlere karşı millet gibi bedenlerini kalkan yapmıştı. İhanet kalkışması milletin göğsünde eritilirken 251 şehit ve 2500’ün üzerinde gazi ile aslında zillete düşürülmek istenen vatan ve milletin son direnişi olarak tarihe geçmişti.
15 Temmuz’un hedefi!
15 Temmuz darbe kalkışması FETÖ’nün iktidar hevesinden çok öte içeriğe sahiptir. Aslında 15 Temmuz kalkışması Türkiye’nin bir zaman yırtıp attığı Sevr Antlaşmasının yeniden hayata geçirilmesidir. Getirmek istedikleri büyük bir kaos, bölünme, parçalanmadır. Büyük Ermenistan, Kürdistan, Küçük Türkiye, Ege ve Marmara’nın Emperyalist güçlerin kontrolüne verilmesini içeren antlaşma 500 sayfayı bulmaktadır.
Neden?
Çünkü FETÖ, birbiri ardına kurduğu kumpaslar ile Deniz Kuvvetlerinin yürüttüğü MİLGEM, ASELSAN Projeleri ve Doğu Akdeniz noktasında ABD’nin emirlerini yerine getirmek istiyordu.
FETÖ karşısında, aslında ABD ve küresel güçlerin karşısında Başbakan Erdoğan milli çıkarları izleyen ve bundan vaz geçmeyen önemli bir karakterdi.
Evet, Ak Parti kurulurken FETÖ gizli-açık iktidara eklemlenmişti. İktidar içerisinde FETÖ ile hedeflenen Türkiye profiline sıcak bakan unsurlar ile başını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çektiği Millici unsurlar 2005 sonrası ayrışmaya, hatta karşı karşıya gelmeye başlamıştı. 2010 aslında küreselciler ile Millicilerin karşı karşıya geldiği en önemli tarihtir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, defalarca FETÖ konusunda hatası olduğunu ifade ederek milletten özür dilemişti.
FETÖ bitmek üzereyken!
Darbe kalkışmasından 5 yıl sonra gelinen durum şöyle; Millet İttifakı bileşenleri özellikle CHP ve İP, iktidarlarında açıktan FETÖ’ye af, KHK ile görevden atılanları, hapis cezasına çarptırılanları affedeceklerini ve görevlerine iade edeceklerini söylemeye başladılar. Dikkat edin, FETÖ ismi geçse de bu “af” ve “iade” aynı zamanda PKK/PYD/KCK’yı da örtülü olarak kapsamaktadır.
Darbe gecesinin siyasi kahramanlarını sıralayalım; MHP Lideri Devlet Bahçeli, Başbakan Binali Yıldırım ve halkın gönlünde yeri büyük olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Darbenin sessiz veya kayıp tipleri Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Ahmet Davutoğlu ve Babacan’dır.
Darbenin isimsiz kahramanları ise bütün bir Türk Milletidir. Şehit Halis Demir bayraklaşırken, emekli subaylar, muvazzaf subaylar hainlere karşı millet gibi bedenlerini kalkan yapmıştı. İhanet kalkışması milletin göğsünde eritilirken 251 şehit ve 2500’ün üzerinde gazi ile aslında zillete düşürülmek istenen vatan ve milletin son direnişi olarak tarihe geçmişti.
15 Temmuz’un hedefi!
15 Temmuz darbe kalkışması FETÖ’nün iktidar hevesinden çok öte içeriğe sahiptir. Aslında 15 Temmuz kalkışması Türkiye’nin bir zaman yırtıp attığı Sevr Antlaşmasının yeniden hayata geçirilmesidir. Getirmek istedikleri büyük bir kaos, bölünme, parçalanmadır. Büyük Ermenistan, Kürdistan, Küçük Türkiye, Ege ve Marmara’nın Emperyalist güçlerin kontrolüne verilmesini içeren antlaşma 500 sayfayı bulmaktadır.
Neden?
Çünkü FETÖ, birbiri ardına kurduğu kumpaslar ile Deniz Kuvvetlerinin yürüttüğü MİLGEM, ASELSAN Projeleri ve Doğu Akdeniz noktasında ABD’nin emirlerini yerine getirmek istiyordu.
FETÖ karşısında, aslında ABD ve küresel güçlerin karşısında Başbakan Erdoğan milli çıkarları izleyen ve bundan vaz geçmeyen önemli bir karakterdi.
Evet, Ak Parti kurulurken FETÖ gizli-açık iktidara eklemlenmişti. İktidar içerisinde FETÖ ile hedeflenen Türkiye profiline sıcak bakan unsurlar ile başını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çektiği Millici unsurlar 2005 sonrası ayrışmaya, hatta karşı karşıya gelmeye başlamıştı. 2010 aslında küreselciler ile Millicilerin karşı karşıya geldiği en önemli tarihtir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, defalarca FETÖ konusunda hatası olduğunu ifade ederek milletten özür dilemişti.
FETÖ bitmek üzereyken!
Darbe kalkışmasından 5 yıl sonra gelinen durum şöyle; Millet İttifakı bileşenleri özellikle CHP ve İP, iktidarlarında açıktan FETÖ’ye af, KHK ile görevden atılanları, hapis cezasına çarptırılanları affedeceklerini ve görevlerine iade edeceklerini söylemeye başladılar. Dikkat edin, FETÖ ismi geçse de bu “af” ve “iade” aynı zamanda PKK/PYD/KCK’yı da örtülü olarak kapsamaktadır.