
Şüphe yok ki 2019 seçimlerinin temelini ekonomi şekillendirecek. Her ne kadar ülkede suni gündemlerle gün kurtarılmış olsa da halkın tamamının gözü ekonomik verilerde.
Üstü üstte gelen zamlar, ağır vergi yükü altında ezilen esnaf, çiftçi, iş dünyası ve KOBİ’ler; 2019 seçimlerinin sonuçlarından ziyade ekonomik gelişmelerle ilgileniyor.
Zira çarklar artık kolay dönmüyor. Düne kadar sözü senet olan insanların çekleri yazılıyor. Bankalara her şeyini ipotek edenler bu dar boğazdan çıkmanın yollarını arıyor. Son birkaç yıl içinde sayısız firma iflas ertele için mahkemelere başvurdu.
Erzurum’da bu başvuruların sayısı hiç de az değil. Daha birkaç ay evvel şehrin köklü yerel bir firması kepenk indirdi. Yüzlerce çalışanı işsiz kaldı.
İflas etti edecek denilen en az on ayrı firmadan bahsediliyor. Bir şekilde istihdam oluşturan küçük ve orta ölçekli işletmeler, ağır vergilerin altından kalkamadığı gibi bırakın gemisini yürütmeyi ayakta kalmak için olağanüstü mücadele veriyor. Bankada ki borçlanmasına çare bulsa maliyeye olan borcuna çare olamıyor.
Türkiye genelini bilmem ama Doğu’da işler hiç ama hiç de iyi gitmiyor. Bu gidişle 2018 yılının ilk çeyreğinde yüzlerce kişinin işsizler ordusuna katılacağı artık bir sır değil…
AK Parti’nin 2019 seçimleri için aldığı yeni kararların en tepesinde teşkilatların yenilenmesinden evvel bence bu kötü gidişe çare bulması gerekli. Kemer sıkma politikalarının artık bir işe yaramayacağı günlerden geçiliyor.
Hükümetin 1 Kasım seçimlerinin ardından açıkladığı ‘Cazibeli İller Projesi’nin bu bölgelere can suyu olması bekleniyordu. Ancak ne yazık ki o konuda da beklenen olmadı. Kimine göre proje rafa kalktı kimine göre ise devletin kasasında bu projeleri hayata geçirecek kaynak yok. Bu nedenle illere göre en az bütçe gerektiren birkaç proje onaylanacak.
Bir başka görüş ise; Hükümet bu kadar yoğun proje başvurusu olacağını ön göremedi ve aşırı yoğunluk nedeniyle projelerin incelenmesi hala sürüyor.
Yani kesin olan hiçbir şey yok…
Bugüne kadar AK Parti’nin ciddi anlamda destek almasının ana nedenlerinden biriydi, ekonomik istikrar. Tepede rüzgârlar nasıl esiyor bilmiyoruz ama aşağıda durum kasırga.
Belki bugün dönülmez akşamın ufkunda değiliz ama ciddi tedbirler alınmaz ise korkarım ki Doğu ile Batı arasında ki kalkınma makası bir daha kapanmamak üzere açılacak. Sorun iyi teşhis edilmeli, doğru tedavi uygulanmalı. Bölge milletvekillerinin artık şov yapmayı bırakıp gerçekleri Ankara’ya en çıplak hali ile iletmeleri gerek.
Zira herkes aynı gemide, bu gemi batarsa hepimiz boğuluruz...
Üstü üstte gelen zamlar, ağır vergi yükü altında ezilen esnaf, çiftçi, iş dünyası ve KOBİ’ler; 2019 seçimlerinin sonuçlarından ziyade ekonomik gelişmelerle ilgileniyor.
Zira çarklar artık kolay dönmüyor. Düne kadar sözü senet olan insanların çekleri yazılıyor. Bankalara her şeyini ipotek edenler bu dar boğazdan çıkmanın yollarını arıyor. Son birkaç yıl içinde sayısız firma iflas ertele için mahkemelere başvurdu.
Erzurum’da bu başvuruların sayısı hiç de az değil. Daha birkaç ay evvel şehrin köklü yerel bir firması kepenk indirdi. Yüzlerce çalışanı işsiz kaldı.
İflas etti edecek denilen en az on ayrı firmadan bahsediliyor. Bir şekilde istihdam oluşturan küçük ve orta ölçekli işletmeler, ağır vergilerin altından kalkamadığı gibi bırakın gemisini yürütmeyi ayakta kalmak için olağanüstü mücadele veriyor. Bankada ki borçlanmasına çare bulsa maliyeye olan borcuna çare olamıyor.
Türkiye genelini bilmem ama Doğu’da işler hiç ama hiç de iyi gitmiyor. Bu gidişle 2018 yılının ilk çeyreğinde yüzlerce kişinin işsizler ordusuna katılacağı artık bir sır değil…
AK Parti’nin 2019 seçimleri için aldığı yeni kararların en tepesinde teşkilatların yenilenmesinden evvel bence bu kötü gidişe çare bulması gerekli. Kemer sıkma politikalarının artık bir işe yaramayacağı günlerden geçiliyor.
Hükümetin 1 Kasım seçimlerinin ardından açıkladığı ‘Cazibeli İller Projesi’nin bu bölgelere can suyu olması bekleniyordu. Ancak ne yazık ki o konuda da beklenen olmadı. Kimine göre proje rafa kalktı kimine göre ise devletin kasasında bu projeleri hayata geçirecek kaynak yok. Bu nedenle illere göre en az bütçe gerektiren birkaç proje onaylanacak.
Bir başka görüş ise; Hükümet bu kadar yoğun proje başvurusu olacağını ön göremedi ve aşırı yoğunluk nedeniyle projelerin incelenmesi hala sürüyor.
Yani kesin olan hiçbir şey yok…
Bugüne kadar AK Parti’nin ciddi anlamda destek almasının ana nedenlerinden biriydi, ekonomik istikrar. Tepede rüzgârlar nasıl esiyor bilmiyoruz ama aşağıda durum kasırga.
Belki bugün dönülmez akşamın ufkunda değiliz ama ciddi tedbirler alınmaz ise korkarım ki Doğu ile Batı arasında ki kalkınma makası bir daha kapanmamak üzere açılacak. Sorun iyi teşhis edilmeli, doğru tedavi uygulanmalı. Bölge milletvekillerinin artık şov yapmayı bırakıp gerçekleri Ankara’ya en çıplak hali ile iletmeleri gerek.
Zira herkes aynı gemide, bu gemi batarsa hepimiz boğuluruz...