
Çok değer verdiğim bir arkadaşım bana uzun zaman önce ‘Ahbap platformunu biliyor musunuz? Hakkında mutlaka yazmalısınız!’ dediğinde o gün itibariyle sadece ben değil, aslında çoğumuz…
On dokuz yıllık ömrünün on dokuz yılı da yoksulluk içinde geçmiş Mehmet Kara’nın, iki dakika geciktiği için üniversite sınavına giremediğinden herhalde haberdar değildik. Mehmet’in sonraki bir yılda üniversite hazırlık masraflarını ve ardından dört yıllık üniversite öğrenimi boyunca tüm giderlerini Sanatçı Haluk Levent’in kurduğu Ahbap Platformunun üstlendiğini bilmiyorduk. Zararı yok, öğrendik sonra…
Ayvalık’taki orman yangını henüz yaşanmamıştı ve sonrasında Ahbap Platformu, sosyal duyarlılığın en güzel örneklerinden birini Ayvalık ormanları için henüz gerçekleştirmemişti. Gerçekleştirdi sonra…
Erzurum’da en ağır kış koşullarıyla yüzleşen öğrencilere Ahbap’ın yaptığı giyecek yardımını henüz öğrenmemiştik. Öğrendik sonra…
Ahbap’ın polis teşkilatımızla iş birliği içerisinde lösemili çocuklar için düzenlediği yardım kampanyası henüz planlanmamıştı. Planladı ve uyguladı sonra…
Kanser hastası Ömer’e lazım olan protez için Haluk Levent ve arkadaşları gereken parayı henüz tedarik etmemişlerdi. Ettiler sonra…
Yine aynı Haluk Levent, İzmir depremi sonrası enkaz altından çıkarılan 101 evcil dostumuza henüz sahip çıkıp onları ömürleri boyunca ağırlamak için kendi çiftliğine götürmemişti. Sahip çıkıp çiftliğine götürdü sonra…
Cinsel tacize uğrayan buzağı da Haluk Levent’in çiftliğine götürülmemişti henüz. Götürüldü sonra…
Adana, Ankara, İstanbul, İzmir başta olmak üzere 50’yi aşkın ilde gönüllü Ahbapların, LGS ve YKS sınavlarına hazırlanan yoksul çocuklar için ücretsiz kurslar düzenlediğini; sınavı kazanan 1500’ü aşkın öğrencinin öğrenim yaşamları içinse bayrağı Haluk Levent’in devraldığını henüz duymamıştık. Bunu da yaptı, gençlere sahip çıktı…
Daha kaç güzel girişim…
Henüz vuku bulmamıştı…
Sonra -öğretmen arkadaşımın beni ‘Bunu yazmalısınız!’ diye uyarmasının ardından- bunların hepsi tek tek gerçekleşti.
Hepsini takip ettim, not aldım.
Takip edip not almak dışında neler yaptığımı yazarsam ‘sağ elin yaptığını sol el öğrenmiş olur’ ki ben bundan hicap duyarım…
Ama galiba en dokunaklısı şu son hadise oldu; Manavgat, Aydıncık, Marmaris, Kozan ve Bodrum’da, kundaklama kuşkusu uyandıracak biçimde eşzamanlı olarak çıkan korkunç yangınlar için de yine Haluk Levent ve Ahbap, ‘Acınız bizim de acımız; her şeyimizle yanınızda olacağız!’ diye yüreklere su serpti…
İlk adımında da kanser tedavisi için biriktirdiği 15 bin lirası eviyle birlikte yanan 60 yaşındaki Cemile Öner için derneğine yardım çağrısı yapan Levent, sosyal medya hesabında ‘Haydi, annemize gidelim!’ ifadelerini kullandı.
24 saat geçmeden de sanatçının bu yardım çağrısı yanıt buldu…
★★
Biliyoruz, yanan ormanları Ahbap’ın ya da başka bir organizasyonun yeniden ve tümden yeşertmesi olanaksız. Kayıplar öyle büyük ki acılı, mağdur insanların tümüne Ahbap yanıt veremez; gücü yetmez o kadarına.
Ama olsun, morale ihtiyaç var şimdi ve her zaman; Ahbap’ın kusursuz yaptığı da işte bu: Moral verip, koluna girip ayağa kaldırmak !..
Bunu yapmak, yapabilmek çok önemli.
Ve yani…
Haluk Levent ve onun öncülüğünde Ahbaplar, yüreklerimizi ısıtan; bize memleket ve insan sevgisinin, merhametin ve dayanışmanın en iyi örneklerini sunan; işte tam da bu motor duygular sayesinde büyük zorlukların üstesinden gelebileceğimizi; mucizeler başaramasak bile insanlık onurunu kurtarabileceğimizi anımsatan o kadar çok ve o kadar başarılı sosyal sorumluluk eylemi gerçekleştirdiler ki…
★★
Ahbap Platformu ya da Ahbap Derneği, artık hangi tanımı kullanırsanız kullanın aynı adrese varıyorsunuz: ahbap.org
Ve bu organizasyon zengin ya da yoksul ama istisnasız iyi kalpli, gönlü zengin insanların mütevazı yardımlarından güç alıp iyilikler yapmaya devam ediyor.
Tabii o iyilikleri çoğaltmak için de bizim desteğimizi bekliyor.
Öyleyse ne diyelim?
Tanrı, eksikliğini vermesin. Çıkarsız, karşılıksız, safça iyilik yapana misliyle iyilik ihsan eylesin.
Ve yollarını, şanslarını açık etsin böylelerinin …
İyiliklerle dolu yüreğiyle benim bu bağlamda uyanışıma vesile olduğu için sevgili Şeyda Gevenci öğretmenime tekrar teşekkür ediyorum. Onun için de iyilikler diliyorum.
Ödev tesliminde birazcık geç kalmış olsam da…
★★
Ve bitirirken…
Bir küçük oğlakcık…
Onun adı: Mucize…
Yangının başladığı gün Manavgatlı çiftçi Sercan Bayat’ın sosyal medyada paylaştığı acıklı bir video vardı. İşte o video sayesinde ünlü oldu Mucize. Adeta cehennemin içine doğan dünya tatlısı o minik canlı, hem Manavgatlılar için hem de yaşamını yitiren insanlarımız, yanan Akdeniz ormanları, ormanlarda sessiz sedasız yaşayıp giderken bir tür soykırıma uğrayan can dostlarımıza üzülen herkes için güçlü bir moral kaynağı oldu.
Böyle simgeler, toplumsal moral açısından son derece önemli.
Öte yandan bizim eller gibi memleketi terk edip başka ülkelere sığınma fikrimiz de şansımız da zaten yok; biz burada doğduk, burada büyüdük, burada öleceğiz…
Böyleyken, buraları eski güzel haline dönüştürmek için de elbette her türlü fedakârlıkta bulunacağız. Mucize, işte bu güçlü inancımızı, umudumuzu ve kararlılığımızı cümle aleme ilan etti.
Canların yanıp kül olduğu yerde hem de…
On dokuz yıllık ömrünün on dokuz yılı da yoksulluk içinde geçmiş Mehmet Kara’nın, iki dakika geciktiği için üniversite sınavına giremediğinden herhalde haberdar değildik. Mehmet’in sonraki bir yılda üniversite hazırlık masraflarını ve ardından dört yıllık üniversite öğrenimi boyunca tüm giderlerini Sanatçı Haluk Levent’in kurduğu Ahbap Platformunun üstlendiğini bilmiyorduk. Zararı yok, öğrendik sonra…
Ayvalık’taki orman yangını henüz yaşanmamıştı ve sonrasında Ahbap Platformu, sosyal duyarlılığın en güzel örneklerinden birini Ayvalık ormanları için henüz gerçekleştirmemişti. Gerçekleştirdi sonra…
Erzurum’da en ağır kış koşullarıyla yüzleşen öğrencilere Ahbap’ın yaptığı giyecek yardımını henüz öğrenmemiştik. Öğrendik sonra…
Ahbap’ın polis teşkilatımızla iş birliği içerisinde lösemili çocuklar için düzenlediği yardım kampanyası henüz planlanmamıştı. Planladı ve uyguladı sonra…
Kanser hastası Ömer’e lazım olan protez için Haluk Levent ve arkadaşları gereken parayı henüz tedarik etmemişlerdi. Ettiler sonra…
Yine aynı Haluk Levent, İzmir depremi sonrası enkaz altından çıkarılan 101 evcil dostumuza henüz sahip çıkıp onları ömürleri boyunca ağırlamak için kendi çiftliğine götürmemişti. Sahip çıkıp çiftliğine götürdü sonra…
Cinsel tacize uğrayan buzağı da Haluk Levent’in çiftliğine götürülmemişti henüz. Götürüldü sonra…
Adana, Ankara, İstanbul, İzmir başta olmak üzere 50’yi aşkın ilde gönüllü Ahbapların, LGS ve YKS sınavlarına hazırlanan yoksul çocuklar için ücretsiz kurslar düzenlediğini; sınavı kazanan 1500’ü aşkın öğrencinin öğrenim yaşamları içinse bayrağı Haluk Levent’in devraldığını henüz duymamıştık. Bunu da yaptı, gençlere sahip çıktı…
Daha kaç güzel girişim…
Henüz vuku bulmamıştı…
Sonra -öğretmen arkadaşımın beni ‘Bunu yazmalısınız!’ diye uyarmasının ardından- bunların hepsi tek tek gerçekleşti.
Hepsini takip ettim, not aldım.
Takip edip not almak dışında neler yaptığımı yazarsam ‘sağ elin yaptığını sol el öğrenmiş olur’ ki ben bundan hicap duyarım…
Ama galiba en dokunaklısı şu son hadise oldu; Manavgat, Aydıncık, Marmaris, Kozan ve Bodrum’da, kundaklama kuşkusu uyandıracak biçimde eşzamanlı olarak çıkan korkunç yangınlar için de yine Haluk Levent ve Ahbap, ‘Acınız bizim de acımız; her şeyimizle yanınızda olacağız!’ diye yüreklere su serpti…
İlk adımında da kanser tedavisi için biriktirdiği 15 bin lirası eviyle birlikte yanan 60 yaşındaki Cemile Öner için derneğine yardım çağrısı yapan Levent, sosyal medya hesabında ‘Haydi, annemize gidelim!’ ifadelerini kullandı.
24 saat geçmeden de sanatçının bu yardım çağrısı yanıt buldu…
★★
Biliyoruz, yanan ormanları Ahbap’ın ya da başka bir organizasyonun yeniden ve tümden yeşertmesi olanaksız. Kayıplar öyle büyük ki acılı, mağdur insanların tümüne Ahbap yanıt veremez; gücü yetmez o kadarına.
Ama olsun, morale ihtiyaç var şimdi ve her zaman; Ahbap’ın kusursuz yaptığı da işte bu: Moral verip, koluna girip ayağa kaldırmak !..
Bunu yapmak, yapabilmek çok önemli.
Ve yani…
Haluk Levent ve onun öncülüğünde Ahbaplar, yüreklerimizi ısıtan; bize memleket ve insan sevgisinin, merhametin ve dayanışmanın en iyi örneklerini sunan; işte tam da bu motor duygular sayesinde büyük zorlukların üstesinden gelebileceğimizi; mucizeler başaramasak bile insanlık onurunu kurtarabileceğimizi anımsatan o kadar çok ve o kadar başarılı sosyal sorumluluk eylemi gerçekleştirdiler ki…
★★
Ahbap Platformu ya da Ahbap Derneği, artık hangi tanımı kullanırsanız kullanın aynı adrese varıyorsunuz: ahbap.org
Ve bu organizasyon zengin ya da yoksul ama istisnasız iyi kalpli, gönlü zengin insanların mütevazı yardımlarından güç alıp iyilikler yapmaya devam ediyor.
Tabii o iyilikleri çoğaltmak için de bizim desteğimizi bekliyor.
Öyleyse ne diyelim?
Tanrı, eksikliğini vermesin. Çıkarsız, karşılıksız, safça iyilik yapana misliyle iyilik ihsan eylesin.
Ve yollarını, şanslarını açık etsin böylelerinin …
İyiliklerle dolu yüreğiyle benim bu bağlamda uyanışıma vesile olduğu için sevgili Şeyda Gevenci öğretmenime tekrar teşekkür ediyorum. Onun için de iyilikler diliyorum.
Ödev tesliminde birazcık geç kalmış olsam da…
★★
Ve bitirirken…
Bir küçük oğlakcık…
Onun adı: Mucize…
Yangının başladığı gün Manavgatlı çiftçi Sercan Bayat’ın sosyal medyada paylaştığı acıklı bir video vardı. İşte o video sayesinde ünlü oldu Mucize. Adeta cehennemin içine doğan dünya tatlısı o minik canlı, hem Manavgatlılar için hem de yaşamını yitiren insanlarımız, yanan Akdeniz ormanları, ormanlarda sessiz sedasız yaşayıp giderken bir tür soykırıma uğrayan can dostlarımıza üzülen herkes için güçlü bir moral kaynağı oldu.
Böyle simgeler, toplumsal moral açısından son derece önemli.
Öte yandan bizim eller gibi memleketi terk edip başka ülkelere sığınma fikrimiz de şansımız da zaten yok; biz burada doğduk, burada büyüdük, burada öleceğiz…
Böyleyken, buraları eski güzel haline dönüştürmek için de elbette her türlü fedakârlıkta bulunacağız. Mucize, işte bu güçlü inancımızı, umudumuzu ve kararlılığımızı cümle aleme ilan etti.
Canların yanıp kül olduğu yerde hem de…