DAVA İÇİN SİYASAL PARTİNİN, SİYASAL PARTİ İÇİN DAVANIN ÖNEMİ -II-
1- İslami Yürüyüş Açısından Siyasal Partilerin Yeri ve Önemi: -II-
Dünkü yazımızda, günümüzde, İslami Yürüyüş Açısından siyasal parti modelinin, yerini, önemini ve yararlarını görüyorduk. Bugün NİÇİN TÖKEZLEDİK YA DA ‘YENİDEN BAŞLAMAK’ -XVIII-o konuya devam edeceğiz.
1- Siyasal partiler, varlık sebepleri gereği, bir ülkedeki halkın bütününe, hatta bütün dünyaya davalarının bütününü, doğrudan ya da görsel, sosyal veya yazılı kitle iletişim araçları vasıtasıyla anlatabilir, takdim edebilirler. Bu yollarla hem ulusal çapta halkın tamamıyla, hem de uluslararası boyutta diğer milletlerle, kurum ve kuruluşlarla daha yakın bir ilişki içerisine girer ve davalarını anlatabilirler. Yalnızca siyasal partiler etkinlik alanı olarak böyle bir genişliğe sahiptir. Geleneksel toplumsal yapımızda var olan ya da şimdi ortaya çıkmış bulunan ‘aile’, ‘cemaat’, ‘tarikat’, ‘vakıf’, ‘dernek’, ‘sendika’ ve diğer bütün toplumsal organizasyon, oluşum ve yapıların hiç birisinde ne insan, ne de dava yönünden böyle bir genişliği bulmak mümkün değildir. İnsan ve etkinlikteki bu genişlik, sadece siyasal partilerde vardır.
2- Siyasal partiler, doğrudan ya da kitle iletişim araçları yoluyla kendilerini halkın bütününe anlatırken, aslında birer informel eğitim kurumu olarak ta çalışırlar. Yani sadece onlara kendilerini anlatmazlar, programları çerçevesinde halka belli inanç, bakış açısı, anlayış ve yaşam biçimlerini de anlatır, kabul ettirmeğe çalışırlar. Bu yönleriyle siyasal partiler, kamuoyunu temsil ettikleri gibi; aynı zamanda kamuoyunu oluşturan kurumlar olarak ta karşımıza çıkarlar. Fikirde ve sunumda güçlü olanlar, kamuoyunu oluştururlar. Cemaatler nasıl küçük toplulukları eğitir, belli inanç, anlayış ve yaşam biçimlerini onlara kabul ettirirlerse, siyasal partiler de, cemaatler dâhil, bir ülkedeki bütün halkı eğitir ve belli anlayış, yaklaşım ve yaşayış biçimlerini kabul etmeğe göre onları hazırlarlar. Siyasal partilerin bu yönü de, İslami Yürüyüş açısından çok önemli bir husustur.
3- Temsili demokrasilerde siyasal partiler, halkı temsil ederler ve böylece ‘temsil’ konusunu kurumsallaştırırlar. Hatta denebilir ki, siyasal partilerin asıl işlevi, halkı temsil etmektir. Temsil’in aslı ise, siyasal partilerin üye ve seçmenleri başta olmak üzere, halkın görüş ve tercihlerini ülke gündemine ve siyasal sisteme taşıma, anlatma, yaygınlaşmasını ve uygulanmasını sağlama anlamına gelmektedir. Yani siyasal partiler, hem programlarını anlatır, yaygınlaştırır, halka kabul ettirirler; aynı zamanda bu görüşlerin kabulü oranında halkı temsil ederler, hem de halktan ‘olur’ alır iktidar olurlarsa, onu uygularlar. İktidar olamasalar dahi, kendi konularını sürekli gündemde tutma ve yaygınlaştırma imkânına sahip olurlar.
4- Siyasal partilerin bir işlevi de, hem muhalefette, hem de iktidarda iken, kendi dünya görüşleri doğrultusunda kadro yetiştirmek, bu çizgide onların ilerleyip gelişmesini sağlamak ve onları siyaset sahnesine taşımak; var olan kadroları etkileyerek, onları kendi yanlarına çekmektir. Siyasal partiler, bir yandan kurup geliştirecekleri ‘gençlik teşkilatları’ aracılığıyla, bir yandan da eğitim kurumları vasıtasıyla yetişmekte olan nesle ulaşıp bu işlevlerini yerine getirebilirler. Ayrıca, üretecekleri çeşitli projelerde bulunmalarını istedikleri yetişkin nesle de her an ulaşma imkânı bulabilirler. Böylece onlara hem davalarını anlatmak ve kabullenmelerini sağlamak, hem de onların birer ‘Millet’ ve ‘Devlet’ adamı olarak yetişmelerini temin ederek hem işlevlerini yerine getirmiş, hem de ülkeye bu yönden hizmet etmiş olurlar.
Yarın bu konuya devam edelim.
1- İslami Yürüyüş Açısından Siyasal Partilerin Yeri ve Önemi: -II-
Dünkü yazımızda, günümüzde, İslami Yürüyüş Açısından siyasal parti modelinin, yerini, önemini ve yararlarını görüyorduk. Bugün NİÇİN TÖKEZLEDİK YA DA ‘YENİDEN BAŞLAMAK’ -XVIII-o konuya devam edeceğiz.
1- Siyasal partiler, varlık sebepleri gereği, bir ülkedeki halkın bütününe, hatta bütün dünyaya davalarının bütününü, doğrudan ya da görsel, sosyal veya yazılı kitle iletişim araçları vasıtasıyla anlatabilir, takdim edebilirler. Bu yollarla hem ulusal çapta halkın tamamıyla, hem de uluslararası boyutta diğer milletlerle, kurum ve kuruluşlarla daha yakın bir ilişki içerisine girer ve davalarını anlatabilirler. Yalnızca siyasal partiler etkinlik alanı olarak böyle bir genişliğe sahiptir. Geleneksel toplumsal yapımızda var olan ya da şimdi ortaya çıkmış bulunan ‘aile’, ‘cemaat’, ‘tarikat’, ‘vakıf’, ‘dernek’, ‘sendika’ ve diğer bütün toplumsal organizasyon, oluşum ve yapıların hiç birisinde ne insan, ne de dava yönünden böyle bir genişliği bulmak mümkün değildir. İnsan ve etkinlikteki bu genişlik, sadece siyasal partilerde vardır.
2- Siyasal partiler, doğrudan ya da kitle iletişim araçları yoluyla kendilerini halkın bütününe anlatırken, aslında birer informel eğitim kurumu olarak ta çalışırlar. Yani sadece onlara kendilerini anlatmazlar, programları çerçevesinde halka belli inanç, bakış açısı, anlayış ve yaşam biçimlerini de anlatır, kabul ettirmeğe çalışırlar. Bu yönleriyle siyasal partiler, kamuoyunu temsil ettikleri gibi; aynı zamanda kamuoyunu oluşturan kurumlar olarak ta karşımıza çıkarlar. Fikirde ve sunumda güçlü olanlar, kamuoyunu oluştururlar. Cemaatler nasıl küçük toplulukları eğitir, belli inanç, anlayış ve yaşam biçimlerini onlara kabul ettirirlerse, siyasal partiler de, cemaatler dâhil, bir ülkedeki bütün halkı eğitir ve belli anlayış, yaklaşım ve yaşayış biçimlerini kabul etmeğe göre onları hazırlarlar. Siyasal partilerin bu yönü de, İslami Yürüyüş açısından çok önemli bir husustur.
3- Temsili demokrasilerde siyasal partiler, halkı temsil ederler ve böylece ‘temsil’ konusunu kurumsallaştırırlar. Hatta denebilir ki, siyasal partilerin asıl işlevi, halkı temsil etmektir. Temsil’in aslı ise, siyasal partilerin üye ve seçmenleri başta olmak üzere, halkın görüş ve tercihlerini ülke gündemine ve siyasal sisteme taşıma, anlatma, yaygınlaşmasını ve uygulanmasını sağlama anlamına gelmektedir. Yani siyasal partiler, hem programlarını anlatır, yaygınlaştırır, halka kabul ettirirler; aynı zamanda bu görüşlerin kabulü oranında halkı temsil ederler, hem de halktan ‘olur’ alır iktidar olurlarsa, onu uygularlar. İktidar olamasalar dahi, kendi konularını sürekli gündemde tutma ve yaygınlaştırma imkânına sahip olurlar.
4- Siyasal partilerin bir işlevi de, hem muhalefette, hem de iktidarda iken, kendi dünya görüşleri doğrultusunda kadro yetiştirmek, bu çizgide onların ilerleyip gelişmesini sağlamak ve onları siyaset sahnesine taşımak; var olan kadroları etkileyerek, onları kendi yanlarına çekmektir. Siyasal partiler, bir yandan kurup geliştirecekleri ‘gençlik teşkilatları’ aracılığıyla, bir yandan da eğitim kurumları vasıtasıyla yetişmekte olan nesle ulaşıp bu işlevlerini yerine getirebilirler. Ayrıca, üretecekleri çeşitli projelerde bulunmalarını istedikleri yetişkin nesle de her an ulaşma imkânı bulabilirler. Böylece onlara hem davalarını anlatmak ve kabullenmelerini sağlamak, hem de onların birer ‘Millet’ ve ‘Devlet’ adamı olarak yetişmelerini temin ederek hem işlevlerini yerine getirmiş, hem de ülkeye bu yönden hizmet etmiş olurlar.
Yarın bu konuya devam edelim.