
Aralık ayının 3’ünde Dünya Engelliler Günü’nü idrak ettik.
Bu günde fiziki ve ruhsal anlama noksanları, engelleri bulunan insanlara farkındalık yarattık ve onların var olan sorunlarının çözümünde kendimizce çözümler aradık…
Sorunlarının çözümünde belki başarılı olamadık ama en azından toplumun dikkatini çektik.
*
Türkiye’deki engelli sayısı, engelin türüne göre değişiklik göstermekte…
Bu sayı kadın-erkek oluşuna; çalışma koşullarına ya da Sağlık Bakanlığının verilerine göre farklılık göstermekte…
Örneğin, Ulusal Engelli Veri Tabanında kayıtlı ve hayatta olan engelli sayısı 2 milyon 500 bin kişi civarında.
Genel anlamda bu oran yaklaşık olarak Türkiye nüfusunun % 13’ü olarak ifade ediliyor.
Eksik ve yetersiz de olsa tüm bu araştırmalar gösteriyor ki Türkiye’de yaşayan engelli kişi sayısı bir hayli fazla.
Buna göre de Türkiye’de en az 8.5 Milyon engelli kişi yaşamakta...
*
Uluslararası Engelliler Günü 1992 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararı ile ilan edilmiş.
Amaç, toplumun her alanında engelli bireylerin haklarını ve refahını teşvik etmeyi; engelli bireylerin durumuna dair politik, sosyal, ekonomik ve kültürel yaşamın her alanında farkındalık arttırmayı sağlamak.
Uzmanlar, engellilik kavramının tamamıyla insan hakları temelli bakış açısıyla ele alınması gerektiğini belirterek, yaşama tam ve eşit koşullarda katılımlarının sağlanmasına yönelik çalışmalar yapılması gerektiğini söylüyorlar.
Bu açıdan bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı ve yapılacak olan bilinçlendirme çalışmalarına engeli olan ve olmayan bireylerin ortak katılımı sağlanmalıdır.
Ayrımcı, ötekileştirişi, dışlayıcı tutumlara dikkat çekilerek önleme stratejileri üzerine faaliyetler arttırılmalı...
Engelli bireylerin istihdam edilebilirliği sağlanmalı.
Bu kapsamda modeller geliştirilmeli ve dünyadaki başarılı istihdam modelleri uygulanmalı.
Çok sevdiğim bir söz var;
Aşamadığımız engelimiz, kafamızdaki engelleri aşmaktır.
6 Aralık 2021/ Pusula
Bu günde fiziki ve ruhsal anlama noksanları, engelleri bulunan insanlara farkındalık yarattık ve onların var olan sorunlarının çözümünde kendimizce çözümler aradık…
Sorunlarının çözümünde belki başarılı olamadık ama en azından toplumun dikkatini çektik.
*
Türkiye’deki engelli sayısı, engelin türüne göre değişiklik göstermekte…
Bu sayı kadın-erkek oluşuna; çalışma koşullarına ya da Sağlık Bakanlığının verilerine göre farklılık göstermekte…
Örneğin, Ulusal Engelli Veri Tabanında kayıtlı ve hayatta olan engelli sayısı 2 milyon 500 bin kişi civarında.
Genel anlamda bu oran yaklaşık olarak Türkiye nüfusunun % 13’ü olarak ifade ediliyor.
Eksik ve yetersiz de olsa tüm bu araştırmalar gösteriyor ki Türkiye’de yaşayan engelli kişi sayısı bir hayli fazla.
Buna göre de Türkiye’de en az 8.5 Milyon engelli kişi yaşamakta...
*
Uluslararası Engelliler Günü 1992 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararı ile ilan edilmiş.
Amaç, toplumun her alanında engelli bireylerin haklarını ve refahını teşvik etmeyi; engelli bireylerin durumuna dair politik, sosyal, ekonomik ve kültürel yaşamın her alanında farkındalık arttırmayı sağlamak.
Uzmanlar, engellilik kavramının tamamıyla insan hakları temelli bakış açısıyla ele alınması gerektiğini belirterek, yaşama tam ve eşit koşullarda katılımlarının sağlanmasına yönelik çalışmalar yapılması gerektiğini söylüyorlar.
Bu açıdan bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı ve yapılacak olan bilinçlendirme çalışmalarına engeli olan ve olmayan bireylerin ortak katılımı sağlanmalıdır.
Ayrımcı, ötekileştirişi, dışlayıcı tutumlara dikkat çekilerek önleme stratejileri üzerine faaliyetler arttırılmalı...
Engelli bireylerin istihdam edilebilirliği sağlanmalı.
Bu kapsamda modeller geliştirilmeli ve dünyadaki başarılı istihdam modelleri uygulanmalı.
Çok sevdiğim bir söz var;
Aşamadığımız engelimiz, kafamızdaki engelleri aşmaktır.
6 Aralık 2021/ Pusula