Çok değil bundan tam 20 yıl önce Türkiye’de hastalanmak, tedavi görmek büyük bir yüktü. Sabah namazı sonrası hastanenin yolu tutulup sıra alınırdı. İlaç almak ayrı bir çileydi. Hasta nakli, uçakla hastayı Ankara veya İstanbul’a götürmek ayrı bir dertti. Ambulansı bulabilene aşk olsun devriydi. Tabii şimdi bu manzarayı kimse hatırlamıyor. Özel muayene kendi içerisinde sektör halini almış, para yoksa sağlık aslanın midesindeydi adeta.
Her şey Ak Parti iktidarıyla başladı. Sağlıkta değişim ve dönüşümün başında Prof. Dr. Recep Akdağ vardı. Her şey değişti. Türk insanı yeni bir Türkiye’ye uyandı. Muayenehaneler tarih oldu. Sağlık alanı adeta yeniden yazılıyordu. Hastalar muayene olduktan sonra reçetesiyle yolunun üstündeki eczaneden ilacını alabiliyordu. Acil hastalar için ambulans, ambulans helikopterlerimiz vardı artık.
Ak Parti, birçok alanda büyük başarılara imza atmıştı. Sağlık ve ulaştırma bunun başında geliyordu. Bazı musibetler sayesinde savunma sanayiinde dev adımlar atıldı. Birde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Şehir Hastaneleri rüyası vardı. Onlarda gerçek oldu.
Covit19 musibetine büyük oranda Şehir Hastaneleri ile göğüs gerdik. Salgın için Bakan Fahrettin Koca adeta sihirli bir değnek icat etti. Dünyada olmayan bir sistem çalışıyor. Filyasyon ekipleri muhteşem. Hastalığın tespitinden itibaren evdeki süreç veya hastanede tedavi gerçekten yeryüzünde bulunmuyor.
Taktir gerekmiyor mu?
Şimdi sıkı durun! Covid ile sınanan bir ailenin hikayesini aktaracağım. Erkam Aslanoğlu @erkamaslanoglu, ailecek bu musibete yakalanıyor. Erkam bey, süreci birazda utana sıkıla sosyal medyada paylaştı. İlgi çeken twit serisini aynen aktarıyorum;
“Merhaba arkadaşlarım. Ben siyasi paylaşım yapmaktan ve siyasi söylemlerde bulunmaktan nefret eden biriyim. Bu paylaşımım da bir siyasi paylaşım değil anlatmadığımda sorumlu hissedeceğim bir durum. Yaklaşık on beş gün evvel ailecek covid testi olduk ve pozitif çıktı...
İstanbul'daki evimize filyasyon ekibi gerekli ilaçları getirdi ve tedavi süreci başladı. Her gün arayıp kontrol ettiler, kaymakamlık arayıp gerekli bütün ev ihtiyaçlarımızı karşılayacağını söyledi... Süreç bu şekilde ilerlerken... Annemin durumu kötüleşti ve hastaneye yatırmamız gerekti. Ben de yanında refakatçi olarak kaldım. Tam 11 gün annemle ve sonradan gelen babamla birlikte hastanede tedavi gördük. Hastane sıradan bir devlet hastanesiydi...
İmkanlar bu vakte kadar gördüğümüz özel hastanelerden farksızdı. Üç öğün son derece sağlıklı ve kaliteli yemek, ara öğünler, odanın her gün temizlenmesi, çarşaf-yorganın değişip temizlenmesi, odanın ısısı ve sıcak, sorunsuz su sistemi, son derece ilgili doktor ve hemşireler...
Hastaneye yattığımız ilk günden son güne kadar gerçekten bir aile merhametiyle ilgilendiler bizimle. Ve hastaneden dün çıkarken testlerimizi yapıp bizi evimize uğurladılar. Bir lira bile para almadan bu hizmeti bize ve bizim gibi tüm Türk toplumuna verdiler, veriyorlar...” (devamı var)
Her şey Ak Parti iktidarıyla başladı. Sağlıkta değişim ve dönüşümün başında Prof. Dr. Recep Akdağ vardı. Her şey değişti. Türk insanı yeni bir Türkiye’ye uyandı. Muayenehaneler tarih oldu. Sağlık alanı adeta yeniden yazılıyordu. Hastalar muayene olduktan sonra reçetesiyle yolunun üstündeki eczaneden ilacını alabiliyordu. Acil hastalar için ambulans, ambulans helikopterlerimiz vardı artık.
Ak Parti, birçok alanda büyük başarılara imza atmıştı. Sağlık ve ulaştırma bunun başında geliyordu. Bazı musibetler sayesinde savunma sanayiinde dev adımlar atıldı. Birde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Şehir Hastaneleri rüyası vardı. Onlarda gerçek oldu.
Covit19 musibetine büyük oranda Şehir Hastaneleri ile göğüs gerdik. Salgın için Bakan Fahrettin Koca adeta sihirli bir değnek icat etti. Dünyada olmayan bir sistem çalışıyor. Filyasyon ekipleri muhteşem. Hastalığın tespitinden itibaren evdeki süreç veya hastanede tedavi gerçekten yeryüzünde bulunmuyor.
Taktir gerekmiyor mu?
Şimdi sıkı durun! Covid ile sınanan bir ailenin hikayesini aktaracağım. Erkam Aslanoğlu @erkamaslanoglu, ailecek bu musibete yakalanıyor. Erkam bey, süreci birazda utana sıkıla sosyal medyada paylaştı. İlgi çeken twit serisini aynen aktarıyorum;
“Merhaba arkadaşlarım. Ben siyasi paylaşım yapmaktan ve siyasi söylemlerde bulunmaktan nefret eden biriyim. Bu paylaşımım da bir siyasi paylaşım değil anlatmadığımda sorumlu hissedeceğim bir durum. Yaklaşık on beş gün evvel ailecek covid testi olduk ve pozitif çıktı...
İstanbul'daki evimize filyasyon ekibi gerekli ilaçları getirdi ve tedavi süreci başladı. Her gün arayıp kontrol ettiler, kaymakamlık arayıp gerekli bütün ev ihtiyaçlarımızı karşılayacağını söyledi... Süreç bu şekilde ilerlerken... Annemin durumu kötüleşti ve hastaneye yatırmamız gerekti. Ben de yanında refakatçi olarak kaldım. Tam 11 gün annemle ve sonradan gelen babamla birlikte hastanede tedavi gördük. Hastane sıradan bir devlet hastanesiydi...
İmkanlar bu vakte kadar gördüğümüz özel hastanelerden farksızdı. Üç öğün son derece sağlıklı ve kaliteli yemek, ara öğünler, odanın her gün temizlenmesi, çarşaf-yorganın değişip temizlenmesi, odanın ısısı ve sıcak, sorunsuz su sistemi, son derece ilgili doktor ve hemşireler...
Hastaneye yattığımız ilk günden son güne kadar gerçekten bir aile merhametiyle ilgilendiler bizimle. Ve hastaneden dün çıkarken testlerimizi yapıp bizi evimize uğurladılar. Bir lira bile para almadan bu hizmeti bize ve bizim gibi tüm Türk toplumuna verdiler, veriyorlar...” (devamı var)
