Mayıs’ın 19’u…
Türk tarihinin en önemli günlerinden birisi…
Dört bir tarafı işgal altında olan vatanın, kurtulması için ilk en önemli adımın atıldığı;
İstanbul’dan kafalarda türlü sorularla çıkılıp, Samsun’a ulaşıldığında soruların umutla cevaplandırıldığı kutlu gün…
Mayıs’ın 19’u…
Tüm dünyaya Türk Milletinin esaret altında yaşayamayacağının, bağımsızlığı yolunda mücadele edeceğinin haykırıldığı gün..,
***
19 Mayıs…
Ülke ufuklarını saran kara bulutların dağıldığı,
Umutsuzlukların umuda,
Güvensizliğin güvene,
Çaresizliğin çareye
Döndüğü gün…
Mayıs’ın 19’u…
Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşuna uzanan Milli Mücadelenin fiilen başlatıldığı gün…
***
Yıl 1919
Mayıs’ın 19’u…
Samsun Limanı hınca hınç dolu…
Bir coşku ki yürek kabartıyor…
Bir sevinç ki dalga dalga yurda yayılıyor…
Bir övünç ki kurtarıcısıyla sarmaş dolaş…
Samsun Limanı Bandırma Vapurunu sarıp sarmalamış, kem gözlere inat…
***
Türk Milletini Anadolu bozkırına hapseden, geldikleri Orta Asya’ya sürmeyi hedefleyen işgalci güçlere karşı Millî Mücadeleyi başlatmak için Samsun’a çıkan Mustafa Kemal’in ilk hedefi Erzurum’du…
*
Samsun,
Kutsal mücadeleyi başlatmanın ilk adımı…
Amasya,
İrade beyanının yapıldığı kent…
Erzurum,
Milli Mücadelenin ikinci adımı…
*
Samsun’a adım atan Paşa’yı kente davet eden Erzurumlular, gerekli hazırlığı girişti
Ve
Mustafa Kemal beklenmeye başlandı…
***
Bir 19 Mayıs sabahının karanlığına Mustafa Kemal ve arkadaşlarının ışığı doğdu…
Ve
O ışık Erzurum’a, oradan da tüm yurda yayıldı.
Milli Mücadele ışığı, vatanı aydınlattı,
Umutsuzluk bulutlarını dağıttı,
Ocakları ısıttı.
Artık insanlar daha bir umutlu, inançlı ve kararlıdır…
***
Samsun,
Amasya,
Erzurum,
Sivas …
Milli Mücadelenin kutsal durakları…
Ve Ankara…
Milli Mücadelenin karargâhı…
*
1919 Mayısın 19’unda Samsun’dan başlatılan kurtuluş mücadelesi, 1923 yılının 29 Ekiminde Cumhuriyetin kuruluşu ile noktalanır.
Yeni bir mücadele başlatılmıştır.
Türk Milleti, bütün fertleriyle ilimde fende muasır medeniyet seviyesine ulaşacak, demokrasiden ödün vermeyen, insan haklarına saygılı, laik, hukuk devletini yaşatacaktır.
Bu görev Türk Gençliğine verilmiştir.
Türk Gençliği’nin birinci vazifesi Türkiye Cumhuriyeti’ni ve bağımsızlığını koruyup kollamak olacaktır.
Ona yönelecek her türlü iç ve dış tehlike karşısında uyanık olacaktır.
Azimli, kararlı ve yüreklerinde inanç dolu, tıpkı,100 yıl önce Mustafa Kemal’in Erzurum’a gelirken Ilıca’da karşılaştığı Mezararkalı Mevlüt Ağa’nın yüzündeki ifade gibi…
Ve yine 100 yıl önce Erzurum’un Ilıca kapısında karşısına çıkan ve çeşitli cephelerdeki mücadele sonrası köyüne dönmeye çalışan , Titkirli Kara Fatma’nın; “Paşam Vatanın kurtuluşu yolunda görev istiyorum !..” sözlerindeki azim ve kararlılık gibi…
***
Bir asır önce ‘bu eski Türk kalesine millet için milletle beraber çalışmaya gelen Mustafa Kemal’ Erzurum’da vatanın kurtuluşu yolunda önemli kararlar aldı ve millet de ona inandı arkasından koştu…
19 Mayıs 1919’da Samsun’da başlayan mücadelenin üzerinden tam bir asır geçti.
Milli Egemenliğin ilan edildiği günü Türk Çocuklarına armağan eden Atatürk, Milli Mücadele için Anadolu’ya adım attığı günü de Türk Gençliğine armağan ediyor.
Dünya tarihinde çocuklarına ve gençlerine inanan, güvenen ve milli bayram günlerini onlara armağan eden başka bir lider yok.
Çünkü biliyor ki, gençlik duyarlı olmazsa, uyanık olmazsa vatan korunamaz. Ancak gençlerin dik duruşu ile “Türkiye Cumhuriyeti ilelebet muhafaza ve müdafaa edilebilir.”
Biliyoruz ki, Türk Gençliği kendisine tevdi edilen Cumhuriyet nöbetini tutmağa devam ediyor…
Milli Mücadelenin üzerinden bir koca asır geçti...
Kutlu olsun…
Sayın Yazar,başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının ruhlarına binlerce Fatiha olsun. Rabbim gani rahmet etsin. Ruhları şad olsun. Mekanları cennet olsun. Âmin, Âmin !.. Selamlar.