Haberi mahalli sitelerde gördüm; hazırlıklar başlamış, AK Parti, Erzurum İl Başkanlığı Kongresi'ni Dadaşkent yolu üzerindeki Buz Hokeyi salonunda yapacakmış. Bu, oldukça tuhaf bir durum!.. Mutlaka hesabı kitabı yapılmıştır. Neden daha önce yapılan salonlarda yapılmaz da gözbebeği ve tamamen özel koşullara sahip bir salonda parti il kongresi yapılır? Nasıl olacak peki? Yüzlerce metre uzunluğunda ve eninde, hassas hesaplara göre belli bir kalınlıkta dondurulmuş buz kütlesi eritilecek mi? Buzdan arındırılan alana koltuklar, sandalyeler, masalar mı taşınacak? Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması için, platform da hazırlanacak mı? Matkaplar, keserler çalışacak mı? Sonra, Buz Hokeyi salonundan geriye acaba ne kalacak? Ak Parti Erzurum İl Başkanı Sayın Öz, böyle bir toplantıya ev sahipliği yaptıktan sonra o salonun eskisi teravetini koruyacağına inanıyor mu? Toplantı sonrası gidip görmek gerekir!
Erzurum’un ‘büyük’ salon sorunu…
Tarihi Halk Eğitim binamız ve onun mütevazı salonu on yıllarca bu şehre hizmet etti. Fakat sonunda o da miadını doldurdu ve tarih oldu. Şu an Büyükşehir Belediyesinin, üniversitelerin, bazı ilçe belediyelerinin ve kamu kuruluşlarının salonları var. Dadaş Sineması’nın salonu da zaman zaman toplantılara ev sahipliği yapıyor. Eski Rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak Bey’e, ETSO binası karşısındaki rektörlük evinin, onun altındaki kız meslek lisesiyle üst yanındaki astsubay lojmanlarının tek parsel haline getirilip tam köşeye üniversite adına büyük bir kültür merkezi kurulmasını önerdim. Şöyle 3-4 bin kişilik bir salon. Ayrıca binada Atatürk Üniversitesi Müzesi, galeri salonları, senato toplantı odaları ve cep salonları, en altında da garaj. Üniversite’yi şehir halkına açmanın en iyi yollarından biri de bu. Kampüsteki salonlarda açılan sergiler bu salonlarda da açılır, böylece halk gezip görür, istifade eder. vb. işlevleri üstlenir. Koçak, basın danışmanı olarak, beni dinledi ve tebessüm ederek, “Talat Bey, yoksa sen benim evime göz mü diktin!” dedi şakacıktan. “Olur mu, Hocam” dedim. “Sizin evi de kampüse taşıyalım, müstakil bir rektörlük binası yapalım. Hem sonra, sizin evinizin üniversiteden kopuk olması, CHP döneminin, yönetim merkezini bir yerde toplama arzusunun bir gereğiydi. Şimdi artık bu anlayışı sürdürmenin ne üniversitemize ne de şehrimize bir faydası yok.”
Aynı teklifi, Büyükşehir Belediyesi’nde çalıştığım dönemde, Sayın Av. Ahmet Küçükler Bey’e de yaptım. Toplamda on dönümden fazla bir alan. Özel bir mimariyle, gerek görülürse, 9. Kolordu’nun dokusuna uymak üzere, taş giydirilmiş, bir ‘Şehir Kültür Merkezi’ yapılsın, büyük bir hizmet olur, diye izah ettim. Küçükler’in dikkatini çekti; ifade ettiğim bölgede çalışmaları olduğunu ifade etti. 9. Kolordu ile, Taşambarlar’ın belediyeye devrini görüşürken Havuzbaşın’daki astsubay lojmanlarının yerine bina verilerek istimlak edilmesini de gündeme getirdiklerini söyledi. Siyasi gelişmeler, o niyeti de öyle bıraktı.
Şimdi, Buz Hokeyi Salonu’nda parti kongresi yapan bu şehre 3-4 bin kişi kapasiteli bir kültür merkezi yapılmasının gerekliliği ortada; fakat bu salonu kim, nerede, ne zaman yapacak?
Erzurum’un ‘büyük’ salon sorunu…
Tarihi Halk Eğitim binamız ve onun mütevazı salonu on yıllarca bu şehre hizmet etti. Fakat sonunda o da miadını doldurdu ve tarih oldu. Şu an Büyükşehir Belediyesinin, üniversitelerin, bazı ilçe belediyelerinin ve kamu kuruluşlarının salonları var. Dadaş Sineması’nın salonu da zaman zaman toplantılara ev sahipliği yapıyor. Eski Rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak Bey’e, ETSO binası karşısındaki rektörlük evinin, onun altındaki kız meslek lisesiyle üst yanındaki astsubay lojmanlarının tek parsel haline getirilip tam köşeye üniversite adına büyük bir kültür merkezi kurulmasını önerdim. Şöyle 3-4 bin kişilik bir salon. Ayrıca binada Atatürk Üniversitesi Müzesi, galeri salonları, senato toplantı odaları ve cep salonları, en altında da garaj. Üniversite’yi şehir halkına açmanın en iyi yollarından biri de bu. Kampüsteki salonlarda açılan sergiler bu salonlarda da açılır, böylece halk gezip görür, istifade eder. vb. işlevleri üstlenir. Koçak, basın danışmanı olarak, beni dinledi ve tebessüm ederek, “Talat Bey, yoksa sen benim evime göz mü diktin!” dedi şakacıktan. “Olur mu, Hocam” dedim. “Sizin evi de kampüse taşıyalım, müstakil bir rektörlük binası yapalım. Hem sonra, sizin evinizin üniversiteden kopuk olması, CHP döneminin, yönetim merkezini bir yerde toplama arzusunun bir gereğiydi. Şimdi artık bu anlayışı sürdürmenin ne üniversitemize ne de şehrimize bir faydası yok.”
Aynı teklifi, Büyükşehir Belediyesi’nde çalıştığım dönemde, Sayın Av. Ahmet Küçükler Bey’e de yaptım. Toplamda on dönümden fazla bir alan. Özel bir mimariyle, gerek görülürse, 9. Kolordu’nun dokusuna uymak üzere, taş giydirilmiş, bir ‘Şehir Kültür Merkezi’ yapılsın, büyük bir hizmet olur, diye izah ettim. Küçükler’in dikkatini çekti; ifade ettiğim bölgede çalışmaları olduğunu ifade etti. 9. Kolordu ile, Taşambarlar’ın belediyeye devrini görüşürken Havuzbaşın’daki astsubay lojmanlarının yerine bina verilerek istimlak edilmesini de gündeme getirdiklerini söyledi. Siyasi gelişmeler, o niyeti de öyle bıraktı.
Şimdi, Buz Hokeyi Salonu’nda parti kongresi yapan bu şehre 3-4 bin kişi kapasiteli bir kültür merkezi yapılmasının gerekliliği ortada; fakat bu salonu kim, nerede, ne zaman yapacak?