Atatürk Üniversitesi’nin tarihçesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin önemli projelerinden birinin gerçekleşme öyküsüdür.
Dönemin Valisi Cemal Göktan; ‘sonunda heyet kararını verdi ve heyetin hazırladığı rapor dikkate alınarak Erzurum’da üniversite kurulması çalışmaları başlatıldı.... Zamanın hükümeti, Amerika Birleşik Devletleri ile temasa geçti
Nebraska Üniversitesi’nden bir grup, ilk incelemeleri yapmak üzere 1954 Temmuz ayında Türkiye’ye geldi.... ‘Land Grand’ tipi üniversiteleri örnek alarak Atatürk Üniversitesi’nin kurulmasıyla ilgili tavsiye ve tekliflerini 10 Ağustos 1955 tarihli bir raporla bildirdi,,.’ Diye anlatıyor...
Nebraska Grubu’nun teklifleri kabul edildi ve yeni kurulacak üniversiteye kaynak temin edilmesi kararlaştırıldı. Böylece Atatürk Üniversitesi 7 Haziran 1957 tarihinde resmen kurulmuş oldu.
Aradan 67 yıl geçti. Nebraska modeliyle kurulan Üniversitede ‘Buz Müzesi’nden sonra ‘Tarım Müzesi’nin açılmış olması akla Müzeler Üniversitesi kavramını getiriyor...
’TARİHİ MİRASI KORUMANIN GETİRDİĞİ SORUMLULUKLA HAREKET EDİYORUZ’
.Prof. Dr. Çomaklı, ‘müzeleriyle anılan bir üniversite olmaktan mutluluk duyduklarını ifade ederek, Atatürk Üniversitesinin geçmişinden aldığı güç sayesinde geleceğe emin şekilde bakabildiğini söyledi. ‘Müzede teşhir edilen malzemeler ile tarımda nereden nereye gelindiğinin görülmesi açısından bu müzenin önemli bir gelişme olduğunu düşünüyorum. Vatandaşlarımız ve özellikle gençlerimiz, gelip burayı görmek suretiyle tarımda ülkemizin nereden nereye geldiğini görebilirler. Bizler belki yaş itibariyle bunları gördük, hayatımızda kullandık ama bugün yeni nesil bunları bilmiyor. Örneğin sofraya ekmek olarak gelen buğdayın ne kadar zor bir süreçten geçtiğini çocuklarımızın anlaması açısından bu müzenin gelinip gezilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yiyecek-içecek olarak kullandığımız birçok ürünün üretim safhası çok güzel bir şekilde burada toparlandı. Müzemizin kentimizin turizmine de hizmet edeceğine inanıyorum.’
‘Toplumsal hafızanın geleceğe taşınması için gayret ediyoruz’
Müzenin herkesin ziyaretine açık olduğunu belirten Çomaklı,
‘Özellikle tarımda geçmişten günümüze kadar kullanılan çeşitli materyallerin, malzemelerin, alet ve edevatın sergilenmesi, depolanması veya toplumsal hafızanın geleceğe taşınmasını arzu ediyorduk. Bu anlamda fakültemiz bünyesinde bulunan yaklaşık 600 metre karelik bir alanı oluşturan hangarı dizayn ettik .
Bugüne kadar hem kendi öz kaynaklarımız hem de temin edebildiğimiz tarımsal aletleri toparlayarak gezilebilir müze inşa ettik.
Müzemizin başta üniversitemiz olmak üzere şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyor, tüm katılımcılara teşekkür ediyorum’ diye konuştu.