“Cahil ile etme sohbet her sözü bir baş incidir” güzel bir türkü sözüdür. Bizde sürüp giden Atatürk tartışmaları o güzel türkü sözünü hatırlatıyor.
Doğru bakış için Osmanlı’nın son 300 yılını, 1. Harbin içeriğini, sonucunu ve SEVR antlaşmasını, Mondros Mütarekesini, İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin işgalini bilmek gerekiyor. Kulaktan dolmayla değil, belgeleriyle ve ilim sahibi tarihçilerin çalışmasıyla. İşgal edilen ve savaştan bitap düşmüş ülkeyi, insanını bir araya getirip bağımsızlığı kazanan, yeni bir “DEVLET” kuran isimdir Atatürk.
Atatürk’ü beğenmeyebilirsiniz, sevmeye bilirsiniz. Evet, kuruluşun temellerini eleştirebilirsiniz. Dine yaklaşımını, kurduğu sistemi alabildiğince eleştirebilirsiniz. Yanlış olan 5. Kol faaliyetlerine pirim tanımanızdır. Yanlış olan, milli mücadeleyi yapan, ülkeyi işgalden kurtaran bir lidere karşı edepli davranamamaktır.
Eğer Türk bayrağı göklerde dalgalanabiliyor, istiklal marşımız var ve okuyabiliyorsak bunu biraz da Atatürk’e borçlu değil miyiz?
Erzurum’da bir esnaf Atatürk’e hakareti nedeniyle gözaltına alındı. Öyleyse Atatürk’ü doğru anlatacak ve gerçek tarihçilerin belgeleriyle kaleminden çıkan eserler öne çıkmalı. Eğitim kitaplarında absürt ifadeler değil, doğru bilgiler yer almalı.
İlahiyatçı Prof. Dr. Cevat Akşit Hoca'nın "Gavura boyun eğmek dinen zillettir, haramdır Müslümanlara. Mustafa Kemal Paşa'ya minnet borcumuz var" sözleri kısa süre önce yankılandı. Anında her kesim kendi meşrebince o güzel sözlerin etkisini yok ettiler.
Cevat Akşit, “Evet İslam’da kabir yapmak yok. Sadece büyük zatlar evet büyük zatlar için gelecek nesillere örnek olur diye zararı yok. Onun için Mustafa Kemal Paşa’ya Anıtkabir yapılmış; minnet borcumuz var.
Gavura boyun eğmek dinen zillettir haramdır; Müslüman’a zillet. Çok büyük adamlara, gelecek nesillere örnek olsun, hatırlansın diye Mustafa Kemal’den bahsettim. Zillete düşmüşüz gavura esir olmuşuz; haram.
Şeyhülislamını, evliyasını, dinsizini; dinsiz var Atatürk’ün etrafında... İlericisini, gericisini buluşturmuş, yumruk yapmış milleti ve vurmuş denize dökmüş Yunanı.
Bu akıl onun, ona minnet borcumuz olduğu için ona anıt yaptık. Böyle olalım diye.
Evet Mevlânâ’yı da anıyoruz örnek diye. Evet efendim, biz büyük adamları biz böyle anarız, örnek oldukları için, gelecek nesilleri uyarsınlar diye.”
Kim bu Prof. Dr. Cevat Akşit, söyleyeyim oğlu TEİ Genel Müdürü Prof. Mahmut Akşit son 9 yılda 11 yerli ve milli motor geliştirdi.
Ahmaklığın lüzumu yok!