Devlet, aşağı yukarı bütün ülkelere maliyeti benzer olan elektrik, doğalgazı, benzin ve motorini vatandaşına sübvansiyonlu ya da düşürülmüş vergiyle verir. Maaşları enflasyonun üzerinde artırır. Vatandaş, bu faydayı çok rasyonel bulur ve cebe koyar. Hatta birçoğu beğenmez, çünkü fiyatlar olması gerekenin çok altında olmasına rağmen, yükselmiştir.
Maaşlar çok daha fazla artmıştır, ama o sayılmaz. Kamu yönetimi de aslında iyi bir kurgu yapmıştır. Olması gerekenden daha düşük enerji fiyatlarıyla enflasyonun düşüş trendini başlatmış, bir yandan da hayat pahalılığıyla mücadele eden vatandaşın elektrik, doğalgaz, akaryakıt maliyetlerini gerçek seviyenin altında tutarak, doğrudan katkı sağlamıştır. Birçoğunuz irrasyonel dediği dönem, benzin ve benzeri fiyatlar açısından oldukça rasyoneldi.
Ekonomide rasyonel uygulamalara dönülecek derken siz ne anlamıştınız? Tüm dünyada akaryakıt vergileri önemli bir gelir kaynağı iken, Türkiye’de Cumhuriyet tarihi boyunca daha da önemli olmuştur. Akaryakıtta ÖTV oranı sıfırlanması ile sadece 2022’de vatandaşın ödeyeceği 300 milyar TL’lik verginin cebinde kalması herhalde rasyonellik değildi. Şimdi her sorumlu vatandaş gibi rasyonelleşeceğiz ve vergimizi ödeyeceğiz. O da bize, daha fazla yol su elektrik olarak geri dönecek.
Dünyanın hiç bir ülkesinde yüzde 100 refah yoktur. Her bireyin lüks içinde yaşadığı bir dünya mümkün değil. Biraz daha iyi yaşamak için tüm enerjisini harcayan milyonlar olduğu gibi, bugün temel ihtiyaçları karşılandığında fazlası için kılını kıpırdatmayacak milyonlar var. Toptancı bakış açısıyla toplumun tamamını analiz etmek mümkün değil. Türkiye, en yokluk çeken vatandaşının bile aç, açık kalmayacağı yegane ülkelerden bir tanesi. Bugün, ülke genelinde aldığı maaşla geçinemeyeceği düşünülen 4 milyondan fazla vatandaşımız kamu yardımı alıyor. Yardım yapan birey ve dernekler de azımsanacak bir katkı sağlamıyor…
İletişim doğru yapılamazsa, hikaye anlatılamazsa; yaptığın jest için teşekkür alacağına, üstüne bir de fırça yersin. Akaryakıt üzerinden alınan ÖTV, geçmiş yıllara göre büyük oranda düşürüldü, hatta bir ara sıfırlandı. Normal şartlarda, 2 yıl boyunca düşük ÖTV ödediği için mutlu olacak tüketici, ÖTV geri geldiği için isyan ediyor. Üretici olmayan ülkeler içinde dünyanın en ucuz benzinini kullandık, ama tatmin olmadık. Doğalgaz ve elektrikte konu çok daha fazla tüketici lehine. Bu taraftaki fiyatlama da sürdürülemez, ama yükseldiğinde kimse 1-1.5 yıl dünya fiyatlarına göre çok iyi fiyattan kullandım demeyecek. Ağzına geleni söyleyecek.
Memura yüksek zam yapmamak, asgari ücreti bu kadar artırmamak, EYT’yi hayata geçirmemek siyaseten daha az kayıp verdirirdi. Geçmişte akaryakıt maliyeti/vergi oranı 1/3’tü… Yani 1TL maliyete karşılık, 2TL vergi binerdi üstüne. Bu oran uzun zamandır, 1/1.3 gibiydi, yani sadece %30 civarındaydı. Şimdi 1/1.5 gibi oldu. Artırılmış hali, Eski Türkiye’deki oranın 4’te 1’i… Fakat, bunu sade vatandaşa anlatamazsın. Bilhassa, Benzin fiyatının Dolar/TL artışıyla daha da yükseldiği dönemlerde.
Dolar/TL yüksek seviyede konumlandırıldı. Maaşlar reel olarak artırıldı (ne kadar ücretliler kabul etmese de) Akaryakıtta uzun zamandır minimuma indirilen ötv artırıldı, dolar kaynaklı yükseliş sürdü. Elektrik ve doğalgaz sübvansiyonu da daha fazla sürdürülemeyecektir. Yükselen faizlerle finansman maliyetleri arttı. Peki, enflasyonla mücadele nasıl olacak? Kısa vadede sonuç alınabilir mi? Yönünü aşağı çevirmiş, tüfe, tekrar yukarı mı dönecek? (Tan Haskol ve Nejat Özonay’ın katkılarıyla)